Harbiye artık tek ‘star’ değil

Önceki gün Kelebek’te Sinem Vural da yazdı.

Haberin Devamı


Artık Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda başka müzik türlerinin temsilcileri de sahne alıyor.
Yüzyüzeyken Konuşuruz, Gaye Su Akyol, Dolu Kadehi Ters Tut ilk kez bu yaz Harbiye’de konser verenler arasındaydı.
Sinem’in dediği gibi devir değişti.
Aslında konser organizasyonları bu devir değişikliğine uyanma konusunda geç bile kaldı.
Bir yandan da artık Harbiye Açıkhava tek “star” değil.
Bu yaz o kadar çok yerde konser var ki...
Vadi İstanbul’da, Uniq Açıkhava’da, Kuruçeşme Açıkhava’da.
Mesela Uniq’in sürprizi de yarın sahne alacak olan Gazapizm. Kısacası hep aynı isimlere konser yapma devri çoktan bitti.

Taşı gediğine koydu

Demet Akalın Twitter hesabında, “Şu an içinde Afganistan geçen hiçbir şey görmek istemiyorum” diye yazdı. Elbette benim yazdığım gibi imla hatasız değil.
Demet Akalınca bir yazım şekliyle. Hep alışık olduğumuz türden.
Hatalı yazım şekline gönderme yapan bir takipçisine de şöyle yanıt verdi Akalın: “Sen yakında bu kadar Türkçe konuşanı da bulamayacaksın.”
Doğrusu uzun süredir bu kadar taşı gediğine koyan bir cümle okumamıştım.

Haberin Devamı

Evinin tarzına uygun mobilya almak gibi

Deniz Akkaya bu, her zaman sivri laflar etmeyi sever.
Armağan Çağlayan’ın kanalında da eskiden ettiği bir sivri lafı yinelemiş.
Laf şu: “Şişmanlarla görüşmüyorum, çünkü görüşlerimiz ayrı. Anoreksiklerle de arkadaşlık kuramam. Hasta taraflarımıza bile bile sarılmamalıyız. Yeme bozukluğu duygusal rahatsızlıktır, üstüne çalışmak gerekir.”
Deniz Akkaya’yla arkadaşlık etmek için kaç kilo olmak gerekir, bilmiyorum. Bir kilo kriteri olduğu anlaşılıyor bu sözlerden. Belki boy kriteri de vardır, bilinmez.
Ama arkadaşlık etme kriterini kiloya indirgenmek, bir de o kilo üzerinden çok keskin bir yargılayıcı tavır geliştirmek zaten arkadaşlığın “iyi günde kötü günde” diye özetlenebilecek ruh iklimine uygun düşmüyor.
Başka bir şey oluyor bu keskin kriterin adı: Evin tarzına uygun mobilya almak filan.

Meme ucu polemiği

Instagram’ın “topluluk kuralları” dediği bir manifestosu var.
Bazen o manifestoya uymuyor diye zırt pırt gönderileri sansürlüyor, kaldırıyorlar.
Sansürden son nasibini alan da Pedro Almodovar’ın son filmi “Madres Paralelas”ın afişi oldu.
Afişte üzerinde süt damlası olan bir meme ucu vardı.
Instagram büyük tepki alınca geri adım attı.
Sansürlediği afişleri tekrar yerine geri koydu.
“Sanatsal bağlamı” var diye istisna yaptığını belirterek...
Elbette konu Almodovar’ın film afişi olunca daha hassas davrandı Instagram.
Adı sanı duyulmamış bir yönetmenin film afişi olsa bu kadar hassas olmayacaktı.
“Sanatsal bağlama” bakmayacaktı yani.
Aslında Instagram’ın bu meme ucu yasağı uzun süredir protesto ediliyor sanatçılar tarafından. Dalga konusu oluyor.
“Yasak neden erkek meme ucunu kapsamıyor?” diye soruluyor.
Sanırım ileride bir ayrışma yaşanacak ve daha sanatsal ve özgür takılmaya müsait yeni Instagramlar çıkacak.
Nasıl Facebook’u şu an sıkıcı buluyorsak ana akım Instagram’ı da daha özgür olanı çıkınca sıkıcı ve yaşlı bulacağız.

Yazarın Tüm Yazıları