Çok hainiz çok

Genelliyorum, çünkü hepimiz az çok öyle düşünüyoruz.
Hangi konuda mı?
Çiftlerin birbirine yakışıp yakışmadığı konusunda.
Misal 1: Serenay Sarıkaya ve Kerem Bürsin çifti hafta içi bir davetteydi.
Yan yana bol bol fotoğraflandılar.
Çiftin fotoğrafları çevremde gören herkesin ortak yorumu şu oldu:
“Bayılıyorum onlara, çok yakışıyorlar! Çok seksiler”
Gel gör ki misal 2: Barış Arduç ve Gupse Özay.
Bu çift söz konusu oldu mu gözlerde bir bulutlanma oluyor, kelimelerde bir sessizlik.
Oysa bir an empati yapın.
Gül gibi sevgiliniz var. Üstelik gül gibi de geçinip gidiyorsunuz.
Amma velakin çevrenizdekiler sizi birbirinize hiç yakıştıramıyor.
Sürekli arkanızdan konuşuyorlar.
“Gerçek değil bu ilişki. Çünkü hiç yakışmıyorlar” deyip topu ağlara atmakta sakınca görmüyorlar: “Ne zaman ayrılacaklar acaba?”
Gupse Özay’ınki de o hesap.
Barış Arduç’la uzun bir süredir çıkıyor.
Ama gördüğü psikolojik eziyete, onu görünce asılan dişi surat sayısına nasıl katlandığını düşününce, insanın gidip iki yanağından birden öpesi geliyor.
En son Barış’ın galasında, “Evet ben de Elçin’le ikisini yakıştırıyorum” deyip içinde bulunduğu durumu ti’ye almıştı ya, valla sadece öpmekle kalmayıp kendisine gidip sarılasım geldi.

‘Hamile Meryem’ pozunu sevdiniz mi

Hayır, Meryem Uzerli tekrar hamile değil.
Ama perşembe günü, Instagram’ın ‘tbt’ geleneği uyarınca hamile olduğu günlerden bir mazi karesi paylaştı.
Karnını göstermek üzere yandan çekilmiş bir fotoğraf.
Beklendiği üzere fotoğraftan sonra takipçileri tartışmaya başladı.
Kimisi saldırdı, “Ayıp ayıp” diye. Kimisi övdü, “Ne var bunda? Kötüsünüz kötü” diye.
Valla ben sevdim. Bir kere prodüksiyonsuz, üzerinde uğraşılmamış, tabiri caizse ‘lönk’ diye çekilmiş bir kare. Doğalın dibi, ‘magma’sı...
Kimi takipçi bu kareyi ‘şartlı’ sevmiş: “İç çamaşırlarını kapatsaydı bari” diyerek...
İşte Meryem’le böyle düşünen takipçileri arasındaki Himalayalar kadar olan fark:
Meryem o esnada sutyenini kapatmayı filan aklına bile getirmemiştir.
Çünkü bunun ‘sakıncalı’ olabileceğini düşünmemiştir.
Dikkatin oraya kayacağını da...
Kısacası: Meryem’le takipçileri arasındaki ‘kafa farkı’nın net bir şekilde ortaya çıktığı bir fotoğraf oldu bu.
Altını çizeyim dedim.

Ünlüler eskiden cesurmuş

Bakın Cem Yılmaz ve Deniz Akkaya’nın pozuna. 2001 yılında Bazaar dergisi için çekilmiş.
Dergi son sayısında bu fotoğrafı 150. yıl kutlamaları nedeniyle yeniden kullanmış.
Fotoğrafa bakınca tek bir şey diyorsun: Ünlüler eskiden daha cesurmuş!

Neden çıkmak zor?

Dünkü yazıda “Kadınlar hep aynı, erkekler hep aynı” demiş, iç dökmüştüm.
Meğer çok dertli varmış.
O zaman devamını getireyim yazının, içimde kalmasın...
Neden “aynılar kulübü”nden çıkmak zor?
Çünkü:
* Risk almıyoruz, garanticiyiz.
* Söylenen her şeyi kafamıza takıyoruz.
* Sürekli “Ya kabul görmezsem?” korkusu var.
* Sonunda da farklılıkları bastırıp aynılaşma zincirine dahil oluyoruz. Öylesi daha kolay olduğu için...

Şehirde neler oluyor

◊ Defne Samyeli epeydir gittiği mekanlarda ısınma turları atıyor, sahnede solistlerin daveti üzerine birkaç tane şarkı söylüyordu. Öğrendim ki Levent’teki La Boucherie’de artık perşembe geceleri program yapmaya başlayacakmış. Yarım kalmış şarkıcılık kariyerini yeniden canlandırıyor yani Samyeli. Bakalım nasıl tepkiler alacak?
◊ Marka restoranlarda yeni trend bu: Yeni yerleşim yerleri ya da AVM’ler için alt marka yaratmak. Mesela Escale ve Rana’nın sahipleri Gülin-Yücel Özalp çifti Hilltown AVM içinde Passage’ı açtı. Must ekibi ise Vadi İstanbul’da Michelle adlı yeni restoranlarını açmaya hazırlanıyor... Bu arada direkt kendi markalarıyla olaya dahil olanlar da var.
Vadi İstanbul’da açılan Akmerkez’den tanıdığımız Serafina gibi.
◊ Karşı komşunuzla sadece “Merhaba merhaba”nız olabilir. Hatta komşunuzun yüzünü görmemiş bile olabilirsiniz. Çünkü acı gerçek: Komşuluk ilişkileri eskisi gibi sıcak değil. Gündelik hayatın merkezi haline gelen AVM’ler şimdi de yara alan alışkanlıkları ‘onarma’ çabasında. Bakınız Emaar Square Mall’da cuma günü başlayan ve bugün sona erecek “Konu Komşu Toplanıyoruz” etkinliği. Ünlülerin katıldığı (Demet Şener var mesela) söyleşiler, bol astroloji ve çocukların katılacağı atölyeler var etkinlikte.
◊ Mehmet Usta’nın balık dürümü, Yasu Baba’nın köfte ekmeği, Kokocambo’nun kokoreci, Sırrı Usta’nın çiğ köftesi...
Bu ve benzeri sokak lezzetlerini farklı semtlerde, noktalarda aramak yerine bir araya getirmiş Kanyon. Bir tür sokak lezzetleri festivali yapmış yani. Cuma başlamıştı, bugün de sürüyor. Meraklısına.