Hamamdaki flörtöz büyükelçi candır!

Pazar akşamları cnbc-e’de ekrana gelen Political Animals adlı dizinin ikinci bölümündeki bir sahne seyirciden hayli tepki görmüş.

Haberin Devamı

Nedeni de komik:
Dizide ABD Dışişleri Bakanı’nı oynayan ex-Alien yıldızı Sigourney Weaver, İran’da rehin tutulan üç gazeteci için Türk diplomattan yardım istiyor.
Ama Bakan’ın görüşmeye gittiği Türk diplomat o sırada hamamda.
Hamamın ne olduğunu merak edip içeriye giriyor ABD’li Bakan.
Türk büyükelçi Bakan’ı karşısında görünce, “Sıcakta fazla kaldım galiba, hayal görüyor olmalıyım” deyip kur yapmaya başlıyor.
Ve rehine krizine yardımcı olmanın karşılığında Bakan’a yemeğe çıkma teklifi ediyor.
Bu sahneye tepki gösterenlerin bazısı olayın hamamda geçmesine sinirlenmiş.
Bazısı da, “Türk erkeği bu mudur? İmajımız yerlerde” diye tepki göstermiş.
İki eleştiri de gayet yersiz ve abartılı.
Bir kere hamamdan niye utanılıyor ki?
Şehirlerde hamamlar çoğunlukla turistlere kalmış olsa da, hamamlar hâlâ var. O kültür devam ediyor.
Hamamdan utananların en kısa zamanda hamama girip terlemelerini ve kese yaptırmalarını salık veriyorum.
Ayrıca diplomatın tavrı da erkek egemen ağırlıklı Türk zihinleri gayet mutlu etmiş olmalıydı.
Adam şahane flört etmiş günün sonunda. Üstelik karşısındakinin konumuna hiç aldırmadan.
Düşünüyorum da...
ABD’li Bakan’ın şu sorusuna Türk diplomat “evet” demiş olsaydı eğer, aşırı tepki gösteren seyirciler herhalde bu kez saç baş yolarlardı:
“Eğer erkek olsaydım yine böyle saçma bir istekte bulunur muydun?”

Haberin Devamı

Zerrin Özer muamması!

Zerrin Özer gerçekten Başbakan’a, “Albüm yapmak istiyorum, ama yapımcı bulamıyorum” diye dert yandı mı?
Başbakan gerçekten Gezegen Mehmet’e talimat verip Özer’e albüm yapılmasını istedi mi?
Bu çağrıyı duyan yapımcı Polat Yağcı da gerçekten Özer’e albüm yapmaya karar verdi mi?
Durmadan “gerçekten” diye yazmam bu habere bir türlü inanamamış olmamdan dolayı...
Çünkü:
- Türk müzik sektörü bu kadar acınacak durumda mı?
Zerrin Özer gibi bir şarkıcıya albüm yapacak bir yapımcı dahi yok mu? Tüm yapımcılar Özer’e sırt mı çeviriyor?
- Özer’in iyi niyetle dert yanmış olduğunu düşünelim.
Peki o da son yıllarda bir türküye bir popa sürekli savrulan müzikal çizgisine şöyle bir dönüp bakabildi mi? “Nereye gidiyorum?” dedi mi?
- İster “talimat” olsun adı, ister “rica...” Bu şekilde yapılan bir albümden Zerrin Özer ve en önemlisi de dinleyicisi gerçekten mutlu olacak mı?
- Son olarak, Özer’in bu yılın başlarında bir dijital single (“Giden Gitti”) çıkarmış olduğunu da belirtelim.

Haberin Devamı

Seyirci var, sıkıntı yok!

Beyoğlu’nun eski sinemalarından Beyoğlu Sineması da son demlerini yaşıyor.
Kirayı ödedikleri ev sahipleri Borusan onlara karşı anlayışlı, ama Beyoğlu Sineması yine de krizde.
Çünkü seyirci sıkıntısı çektiklerini söylüyorlar.
Malum, burada genelde sanat filmleri tabir edilen, çok büyük gişelere oynamayan filmler gösteriliyor.
Ama neden seyirci sıkıntısı çektiklerini anlayamıyorum.
Çünkü en son filmekimi kapsamında gösterilen Bertolucci filmini orada izledim. Ve salon ağzına kadar doluydu.
Demek ki seyirci sıkıntısı yok. Bu tarz filmlerin seyircisi hâlâ var ve bana sorarsanız gün geçtikçe de çoğalıyor.
O zaman sorun şu: Beyoğlu Sineması yeterince duyuramıyor kendini.
Tam bunları düşünür ve yazarken Beyoğlu Sineması’nın iyi filmlerden oluşan bir seçkiyi aralık sonuna kadar seyirciye arka arkaya sunacağını öğrendim.
İşte budur! Şikayet etme, proje üret!
Peki neler var o seçkide? Meraklısına yok yok. Pelin Esmer’in ödüllü “Gözetleme Kulesi” de var, Ken Loach’un filmi de, Haneke’nin son filmi de...

Yazarın Tüm Yazıları