Haftanın erkekleri
Farklı kesimlerden dört erkek...
Kimi mal gözüyle bakıyor sevgilisine. Kimi eşi tarafından “azgın teke” olarak lanse ediliyor. Kimi tuvaletlerde sevişiyor. Kimi de hamile olana kafayı takıyor.
DİREN KEMAL GÜLMAN!
Feryal Gülman boşanmaya karar verdiği eşi Kemal Gülman hakkında arka arkaya o kadar çok konuştu ki... Kemal’in tek bir ilişkisi yok, başka kadınlar da var dedi.
80’lik olduğuna bakmayın, kendine iyi bakar diyerek Kemal Bey’in cinsel potansiyeline dikkat çekti.
Kemal’in dört çocuğu son 20 yılda bana kan kusturdu demeciyle aile dramasını devreye soktu.
Her iki tarafı da tanımam etmem. Ama bir taraf bu kadar çok yaylım ateşi konuşunca sessiz kalana ister istemez sempatim filizleniyor.
Bu yüzden diyorum ki: Direnin Kemal Bey!
EV-MOTOR-KARI ÜÇLEMESİNİN SAHİBİ ORTAÇ!
Serdar Ortaç sevgilisi Chloe’nin çalışma iznini ve gayrimenkulleriyle motorunu satıp satmadığını soran gazetecilere asrın (hatası) yanıtını vermiş:
“Böyle haberler yapmayın. Ev de motor da karı da benim. İstediğim gibi yaşarım, kimseyi ilgilendirmez!”
Eskilerin üçlemesi “at, avrat ve silah”ın modernize edilmiş yeni versiyonunu yumurtlamış Serdar Ortaç:
Motor, karı, ev.
Ve bu üçlemeden şunu anlıyoruz:
Hepsi birer nesne. Serdar Ortaç nesneleri.
“Karı” Chloe de onlardan biri.
Ne yazık ki böyle Chloe, ne yazık ki...
TUVALET KAHRAMANI K.S!
Reina’da eşiyle eğleniyormuş. Sonra yan locadaki kızla flört etmeye başlamış. Derken kızla mekanın tuvaletinde buluşup sevişmeye başlamış. İddia böyle.
İşadamı K.S., (Gökhan Kimsesizcan’ın yazdığına göre Kaan Sert) haftanın diğer bir erkek kahramanıydı.
Erkeklerin gözünde fantezisini gerçekleştiren süper adam, kadınların gözünde ise karısını tuvaletlerde aldatan fena adam olduğuna şüphe yok.
Ben asıl Reina’cıları düşünüyorum şimdi:
Tuvalet içine sivil güvenlik koyarlar mı acaba?
Millet aniden sevişmeye başlamasın diye...
HAMİLEFOBİK ÖMER TUĞRUL İNANÇER
Fazla söze gerek yok.
“Arabasıyla hamile eşini gezdirip gizli saklı hava aldıran bey” fantezisini açığa vurarak muhafazakar erotizmine yeni bir kategori, yeni bir akım kazandırdı.
Nasiplenene başarılar.
Allure da benimle aynı fikirde
Sıkça karşılaştığım hain sorulardan biridir: “İyi görünüyorsun, yoksa yüzüne bir şey mi yaptırdın?”
Genelde dalga geçip “Bin tane estetik var” der, gülerim.
Israr edene de, “Ya sadece doğal bir kremim var, onun etkisi olabilir” diye adresi verir, çekilirim:
Etiler’de İnci Soydan.
En son Amerikan Allure Dergisi de dünyadaki tüm şehirlerin en iyi bakım adresleri arasında İstanbul’dan sadece İnci Soydan’ın merkezine yer verdi.
Çünkü: İnci Hanım yüz bakım kremlerini mevsimine göre bitkilerin özlerini kullanarak bizzat kendisi hazırlıyor.
Sırrı bu!
Alaçatı ortamının ‘en’leri
EN HIZLI YAŞ GEÇİŞİ SAĞLAYAN İKİ MEKAN...
Alaçatı Port içinde yan yana konuşlanmış Öküz ve Deli Deli.
Öküz’ün kitlesi 20 ila 30 arasındayken Deli Deli’ye geçince 30 yaş ve üstü ile karşılaşıyorsunuz.
EN ISSIZ MEKAN...
Geçen yıl Supper olarak açılan, bu yıl Wyndy olarak isim değiştiren ve hatta içinde Köşebaşı’yı da barındıran Alaçatı Port sonundaki mekan. Geçen hafta sonu Öküz ve Deli Deli sonrası gittim, in cin futbol maçındaydı.
EN ÇOK HİKAYE DİNLEDİĞİM MEKAN...
Köy içindeki Bey Evi adlı otel. Orada dinlediğim ilk hikaye şuydu: Meğer çok eski dönemlerde Kemalpaşa Caddesi’nin bir tarafında beylerin evi olurmuş.
Öteki tarafta ise çalışanların evi.
Bu yüzden olsa gerek, beylerin yaşadığı evlerin avluları caddenin öbür tarafındakilere oranla bir tık daha geniş...
İkinci hikaye ise Bey Evi’nin doğma büyüme Alaçatılı çalışanı Sadık Şahin’den:
“Bizim çocukken denize girdiğimiz tek yer şu anda Alaçatı Beach Resort’un olduğu yerdi. Çark Plajı denirdi oraya. Bazen bisikletle, çoğunlukla da yürüyerek giderdik.”
EN GÜZEL PAZAR MEKANI...
Hâlâ Paparazzi! Pazar gecesi olunca herkesin adresi illa ki burası. Ben gittiğimde Yol Project sahne alıyordu ve mekan ağzına kadar doluydu...
