Paylaş
Tahminen Lucca’nın başlattığı bu süreç diğer mekanlara da hızla yayılmış, özellikle genç sanatçılar için yeni bir platform oluşmuştu.
Kuşkusuz sanat eserini mekana koymak mekana ayrı bir hava katıyordu.
Artı bir değer haline gelmişti.
Sonuçta bu anlaşılabilir bir içerik çabasıydı.
Bir mekan müşterisine iyi yemek, iyi servis, iyi müzik dışında başka ne sunabilirdi?
Hatırlayın, bir ara en geçerli formül yurtdışından konuk şef getirmekti.
Öyle ki, neredeyse her hafta bir başka restorana yabancı konuk şef geliyordu.
Bir süre sonra o da kanıksandı.
İşte bu noktada yeni içerik olarak devreye sanat girdi.
Şimdi aynı formülü bu yaz güneydeki popüler oteller ve rezidans projeleri uyguluyor.
Çünkü son yıllardaki en sağlam içerik olan detoks kampları, sağlıklı yaşam paketleri, yoga ve meditasyon günleri artık tüketildi.
Dolayısıyla şimdi sanata tutunulması doğal.
Hatta belki sevindirici de...
Ama bunun sezonluk bir heves değil, kalıcı olması gerekiyor.
Yoksa sanatı geçici olarak iliştirmek doğal durmuyor.
CI’dan herkes memnun
Contemporary İstanbul az galeriyle gerçekleştirildi ama katılan galeriler sonuçtan memnun.
Herkesin söylediği şu: “Hiç beklemediğimiz kadar çok satış yaptık”.
Doğrudur,
mesela bir koleksiyonerin 15 eser alıp çıktığını duydum.
Çoğu eserin fiyatlarının TL üzerinden oluşu bunda en büyük etken.
Bir başka şey de uzun bir aradan sonra fiziksel bir sanat fuarında bulunmanın getirdiği heyecan.
Son etken ise en güzeli: Böyle bir dönemde sanatçılara destek olunmak istenmesi...
Son mimari delilik: Yüzülebilir köprü
İki yüksek bina arasına inşa edilmiş bir havuzda yüzer miydiniz?
Hatırlatayım, havuzun alt tabanı şeffaf olacak, yani yüzerken ne kadar yüksekte olduğunuzun farkına varacaksınız!
Ben galiba meraktan denerdim.
Mimarlık stüdyosu HAL tarafından Londra’da yapılan Sky Pool adlı yüzülebilir köprü de zaten meraklısı için...
İki bina arasında yapılan 25 metre uzunluğundaki bu şeffaf havuz, yüzücülerin zemini 35 metre aşağıda görmesini sağlıyor.
Paylaş