Paylaş
Peş peşe gösterime giriyorlar.
Ve bazılarının afişleri birbirine o kadar çok benziyor ki, “Bu film o film değil miydi?” diye kalakalıyorsun.
90’lı yılların başında tam aksi bir durum vardı.
Türk filmleri gösterime girecek salon bulamaz, tüm salonlarda yabancı film olurdu.
Bu egemenliği 90’ların ortasında “İstanbul Kanatlarımın Altında” ve “Eşkıya” kırdı. Özellikle “Eşkıya”dan sonra Türk filmlerine başka gözle bakılmaya başlandı.
Türk sineması yeniden canlanmıştı.
O süreç katlanarak yıllar içinde devam etti.
Şimdi ise bazı yabancı filmler gösterime girecek salon bulamıyor! Her yer Türk filmi...
Gösterime giremeyen şanssız filmlerden biri de en son Altın Küre’de üç ödül alan “Boyhood”, Türkçe adıyla “Çocukluk”.
Gösterime giremeyince DVD’si çıktı. Oscar’ın da favorileri arasında olan film, şimdilerde DVD’den izlenebiliyor.
Gerçi meraklısı çoktan korsandan izlemişti filmi.
Maalesef iş buna dönüştü: Eğer yabancı filmleri güncel olarak takip etmek istiyorsan korsana yenik düşüyorsun.
Çünkü legal seçenekler uzun vadeli: Ya festivalleri beklemek zorundasın o filmi izlemek için ya da orijinal DVD’sinin çıkmasını...
“ÇOCUKLUK” NASIL?
Berbat bir durum.
Çünkü bazı filmler, ödülünü filan da geçtim, gerçekten ilham verici konulara sahip ve anında izlenmesi gerekiyor. Gecikmeli olarak değil.
“Çocukluk”u DVD’den izledim. Bu filmle ilgili en çok bilinen şey malum: Aynı oyuncularla tam 12 yılda çekilmiş olması.
Böylece tüm oyuncuların nasıl değiştiğini görüyorsun.
Misal: Patricia Arquette’in zayıf başladığı filmde birden nasıl göbeklendiğini, sonra yeniden kendini toparlayıp çok hoş bir kadın olduğunu...
Ya da filmin asıl kahramanı olan Mason’ın 5 yaşından 18 yaşına kadar olan tüm o gıcık serpilip büyüme hallerini...
ERGENLİK DENEN KARA DELİK
Neden gıcık? 5 ila 10 yaş arası kendine göre güzel de, 10 yaşından sonrası, yani ergenlik denen süreç hakikaten gıcık, kabul edin.
Geçmek bilmeyen bir ara evre. Sadece sivilcelerden, karga sesten bahsetmiyorum, o kendini bulma/bulamama, üstüne bir de anne baba gezegenine inmiş uzaylı gibi hissetme hali takdir edersiniz ki korkunç...
Ve filmde bu hallenmeler o kadar doğal yansıtılıyor ki, zaten o doğallığa çarpılıyorsun.
Hatta film biraz da reality show gibi.
Bir ailenin 12 yıllık hayatına kamera konmuş ve başlarına gelen her şeyi seyrediyor gibisin.
Bu açıdan tuhaf bir deneyim “Çocukluk” filmi.
Cumartesi tavsiyesidir: “Çocukluk”u izleyiniz. Evde, ucuz patlamış mısırlarla...
İSTANBUL popüler mekan Top 10
(10-17 Ocak tarihleri arası)
1. Fenix / Etiler (1)
Kıvanç Tatlıtuğ’un son dönemdeki favori mekanı... Geçen hafta da oradaydı.
2. Colonie / Karaköy (2)
Hafta içi uslu, hafta sonu kalabalığı inanılmaz coşkulu.
3. Rudolf / Karaköy (5)
Yeni keşif mekanı. Gurme ruhlu beyaz yakalıların yeni istila alanı. İş yemeklerinin göz bebeği.
4. Union 22 / Nişantaşı (7)
Genç, dinamik ve bohem. Soğuk duruşlu tarz mekan.
5. Minoa / Akaretler (-)
Bir kahve bir kitap... Şehrin en New York noktası. Bazıları ofis niyetine dahi kullanıyor.
6. Yeni Lokanta / Beyoğlu (3)
Beyoğlu’nun vazgeçilmezi.
7. Raw / Karaköy (4)
Karaköy’ün kulübü. Gece 02.00’den sonra gidilmesi elzem.
8. Pizza Emirgan / Emirgan (6)
Canlı müzik deryası. Gece sonu yenilen pizzası klasik. Güntaç’lı geceleri en güzeli...
9. Ulus 29 / Ulus (8)
Klasik olanla güncel olanın çarpıştığı mekan.
10. Superfabric / Harbiye (10)
En son arzu nesnesi Eliad Cohen’i konuk etti.
Paylaş