Paylaş
Göksel’in klasikleşmiş “Depresyondayım” şarkısı.
Şarkı yayınladığında yıl 2001’miş. Ama sözlere bakar mısınız? Onca yıl geçti, sözler hâlâ fırından yeni çıkmış sıcak ekmek gibi: “Düşündüm banka soymayı, ulu orta soyunmayı, hayatımdaki herkesi vurmayı, affedin depresyondayım...”
21 yıl önce Göksel’in depresyonu daha çok -şarkının nakaratında da belirttiği üzere- “sevgilisinden ayrılıp aldatılmasıyla” ilişkiliydi. Ya da depresyonuna bunlar vesile olmuştu diyelim. Nitekim şarkının duygusu gerçekti de, Göksel sonradan röportajlarında bunu dile getirmişti.
Aleyna ve onun nezdindeki yeni neslin depresyonu ise aşk meşkle pek ilgili değil gibi.
Elbette sürekli içli gözlerle bakan bir “Kırmızı Oda” uzmanı değilim ama, Aleynagiller sanki daha çok “anlam” peşinde.
Bu yüzden Göksel’in depresyonu onlara “uzayda küçük bir nokta” gibi görünebilir, kendilerininki ise daha büyük kara delik.
Amma velakin, 21 yıl önce ve sonraki iki depresyon temalı işi kıyaslamaksa vaziyet, oyumun rengi belli: Duygularını daha açık ifade eden, basma kalıp depresyon cümlelerine sığınmayıp içinden ne geçerse söyleyen Göksel’in depresyonu tabii.
Öteki Pekkan geri döndü
Semiramis Pekkan’ın yeniden seslendirip videosunu çektiği “Bana Yalan Söylediler”i izlerken her fani gibi mırıldandıklarım üç aşağı beş yukarı aynıydı...
◊ Bazen çok Ajda gibi, bazen değil.
◊ Ama kimi yerde tıpkı Ajda gibi. Hatta Ajda’nın 90’lar sonundaki hali gibi. “Eğlen Güzelim” videosundaki versiyonu özellikle.
Sonraki mırıldandıklarım ise şu civardaydı...
◊ İki kız kardeş yıllar içinde birbirlerinin yerine geçmiş olabilir mi? Hani böyle de bir dizi izledim geçenlerde. Belki onun etkisi. Ama neden olmasın? Mesela, “Bugün ben yorgunum Semiramis, sen benim yerime çekime git” denilen anlar olmuş mudur?
◊ Ya da kim kimden daha çok etkilendi? Semiramis mi Ajda’dan, Ajda mı Semiramis’ten?
Son tahlilde söyleyeceklerim ise şunlar...
◊ İyi ki geri dönmüş öteki Pekkan.
◊ Üstelik bu geri dönüş hamlesinin devamı gelecekmiş, eski ve yeni şarkılarla.
Köpeklerine kostüm giydiren fotoğrafçı
212 Photography İstanbul’un beşincisi başladı ve bu fotoğraf festivali bu kez şehrin farklı noktalarındaki 15 mekâna yayılmış durumda.
60’ın üzerinde sanatçının eseri sergilenecek festivaldeki favori sanatçılarımdan biri ise Weimaraner cinsi köpeklerini çeşitli kostüm ve kompozisyonlarda fotoğraflayan William Wegman.
Aslında sanat kariyeri köpekleri fotoğraflamakla başlamamış, her şey tesadüfen gelişmiş ve sonrası çorap söküğü. Wegman’a modellik yapan köpekleri arasında en ünlü olanı ise Man Ray.
Wegman, Weimaraner cinsi köpeklerin uzun boylu duruşu sevdiğini, bu yüzden onlarla çalışmanın sanıldığından kolay olduğunu söylüyor.
Paylaş