Gece hayatında şu sıra bunlar konuşuluyor

◊ Bebek Otel içinde açılan yeni Dragon’a yer bulmak için çılgınlar gibi çaba gösterenleri...
◊ Yaşanan aksaklıklar nedeniyle Klein Wal iki haftalığına arka plana düşünce “kardeşi” Klein Sanayi’nin popüler olmaya başlamasını...
Misal, perşembe gecesi Tuba Ünsal da Klein Sanayi’de DJ’lik yaptı.
◊ Maldivler’deki Soneva’nın şefi Kevin Fawkes’ın haftaya salı ve çarşamba geceleri Lucca’da modern Thai yemekleri yapacak oluşunu...
◊ Önümüzdeki hafta açılacak TURK’ün 6 Aralık’taki ilk konuk şef yemeğini ünlü restoran Mugaritz’in şefi Andoni Luis Aduriz’e ayırmasını...
◊ Serafina’nın haftaya kapılarını açmasıyla beraber Kanyon’un yeniden hareketlenip hareketlenmeyeceğini...

Üçüncü sezon notları

Tam da The Crown’ın üçüncü sezonu başlamışken Prens Andrew krizi ve saraydan kovulması olayı gerçekleşti.
An itibariyle karar veremiyorum, üçüncü sezonda olup bitenler çok masum kaldı.
Prens Andrew’un skandallarını izlemek için herhalde dört ya da beşinci sezonu filan beklememiz gerekecek.
Peki The Crown’ın üçüncü sezonu nasıl?
Bana göre şöyle:
◊ Yeni prenses Margaret’ımız Helena Bonham Carter. Fiziksel olarak önceki Margaret’la alakası yok. Ama Helena Bonham Carter çok iyi oynamış. Sırf onun olduğu bir bölüm var, izlemesi çok zevkli.
◊ Yeni kraliçeye, yani Olivia Colman’a alışmak ilk başta zor. Bir de bu sezon Kraliçe daha acımasız ve daha soğuk. Özellikle zavallı Charles’a karşı. Ama asıl bomba maden kazasının yaşandığı bölümde Kraliçe’nin tavrı.
◊ The Crown’ın en güzel yanı da dönemin İngiliz medyasına dair kesitler sunması. Kraliyet’i her seferinde nasıl yerden yere vurarak eleştirdiklerini görmek, buna karşılık Kraliyet’in de kamuoyu oluşturma adına PR faaliyetlerine girişmesini izlemek nefis.

Bu konseri merak ettim

Geçmiş instagram fotoğraflarını silmesi...
Saçlarını sarıya boyaması...
Hayranlarının haberinin bile olmadığı cool bir dergiye poz vermesi...
1 Aralık’taki konserini “Yeni bir ben geliyor, eskisini gömün” diye konumlandırması...
Edis’ten bahsediyorum.
Doğrusu Volkswagen Arena’da 1 Aralık’ta vereceği konseri hiç merak etmiyordum. Ama şimdi ciddi ciddi merak etmeye başladım, “Ne yapacak?” diye.
Çünkü Edis attığı her adımla o konseri merak etmemizi sağladı.
İyi bir stratejiydi, kesinlikle tuttu.
O yüzden konsere gideceğim.