Erken vakit sosyalleşme akımına uydum ve...

Mekanın açık alanında kalabalık bir masaydık ve tam beş saat oturduk.

Uzun süredir bir mekanda o kadar saat oturmamıştım.

Kendime de şaşırdım.

İşin doğrusu, o kadar saatin nasıl geçtiğini de anlamadım.

Bakınız: Pandemiyle birlikte zaman algısının değişmesi hadisesi...

Eskiden olsa onca saat bir mekanda oturmaktan kesin sıkılır, “Buradan başka bir yere mi gitsek?” diye etrafımdakileri manipüle etmeye çalışırdım.

O gün ise hiç sıkılmadım, hatta yerimden kalkmak da istemedim.

Mekanın açık alanındakiler mutlu mesut otururken bir ara zabıta da içeriye ‘daldı’.

Evet, daldılar.

Ellerindeki telefonun kamerasıyla mekanı ve herkesi çekerek...

Nedeni belli değil.

Zabıta elbette denetlesin, işini yapsın.

Ama bu iş yapma biçimindeki kaba vaziyet, mekandakilere kendini “suçlu” gibi hissettirmeye çalışma tavrı cidden can sıkıcı.

Ayrıca, metreyle ölçüp biçmedim ama tüm masalar birbirinden gayet uzaktaydı benim gördüğüm kadarıyla...

Neyse, bu erken sosyalleşme halini sevdim ben.

Bir dahaki sefere sabah 10’da oturabilirim bir başka mekana.

Oyuncusuz tiyatroya gider miydiniz

Pandemi tiyatroyu da dönüştürür mü?

Sanırım dönüştürüyor.

Daryl Roth Tiyatrosu’nun daha önce Londra’da sergilediği oyunu “Körlük”, nisan itibariyle New York’ta da sergilenmeye başlanıyor.

Ama bu oyun bildiğimiz anlamdaki tiyatro oyunlarından değil.

Bir kere oyuncu yok!

Yani en azından kanlı canlı bir performans yok.

Oyuncu performanslarının ses olarak kaydedilmiş halleri var.

Evet, bir tür radyo tiyatrosu filan gibi.

Ama arada farklar var.

Bu deneyime kısaca ses ve ışık üzerine kurulu tiyatro deneyimi deniliyor.

Nitekim Jose Saramago’nun kitabından uyarlanan “Körlük”, bu deneyimi yaşamaya elverişli bir konuya sahip.

Olay şu:

Seyirciler gayet sosyal mesafeli bir şekilde sandalyelerine oturtuluyor.

Herkese birer kulaklık veriliyor.

Ama bu sıradan bir kulaklık değil.

En üst ses teknolojiyi barındıran bir kulaklık.

Oyun başlar başlamaz da bulunduğunuz atmosferdeki ışık sürekli değişiyor.

Bazen oyunun atmosferini anlatmak için tamamen karanlık oluyor, bazen de gözü zorlayan bir ışıkla sarıp sarmalıyorsunuz.

Popüler kültür durumları

◊ Ece Seçkin’in “Yastık” şarkısının videosu üzerinde çalışılmış, gerçekten “emek harcanmış” bir iş olmuş. Bu tür videoların daha çok artması temennisiyle...
◊ İsmail YK’nın bin yıldır üzerinden çıkarmadığı montu, aşırı seksist olabilen şarkıları ve dansları 2021’de hâlâ televizyonda kendine yer bulabiliyor mu?
Buluyormuş.
Hafta sonu sosyal medyaya düşen videolardan görmüş olduk.

Da Mario da Bodrum’a iniyor

Dünkü yazıda bu yaz İstanbul’dan Bodrum’a inecek mekanları sıralamıştım.
Birini unutmuşum.
Etiler’in 28 yıllık İtalyan restoranı Da Mario da bu yaz Bodrum’a gidiyor.
Ünlü restoran Yalıkavak’ta açılacak D-Resort Bodrum Oteli’nin içinde açılacak.
Sanırım bu gidişle bu yaz Bodrum’a gelmeyen İstanbul mekanı kalmayacak gibi...