Elektrikli mevzular arasında trekking

GAY HAKEM İSTANBUL’DA HANGİ MEKANLARA GİDERDİHürriyet’in önceki günkü manşeti “Gay Hakemin Düdük Savaşı” hâlâ tartışma konusu.

Görüşçübaşıların bir kısmı “eşcinsel hakem görev yapar” diyor, bir kısmı “nayır n’olamaz”. ışin bu gergin kısmını zaten söz konusu hakem mahkemelerde çözecek. Biz başka bir yönüyle, sosyal hayat yanıyla ilgilenelim. Hangi şehirde yaşadığı gizleniyor habere konu olan hakemin, doğal olarak. Farz edelim ki ıstanbul’da yaşıyor. Hangi mekanlara gidebilirdi? Kendine yakın bulduğu, eğlenip birileriyle tanışabildiği?Love’a gidebilirdi. Hatta Love heteroseksüel kadın ve erkeklerin de sıkça gittiği bir yer olduğu için buraya gay olmayan hakem arkadaşlarıyla da pekala gidebilirdi. Oradaki go go boy’ları seyredebilirdi. Sonra Otherside’a gidebilirdi. Hemen oradan iki adım mesafedeki Ajda’ya bir göz atabilirdi. Ajda’dan da çıkıp soluğu Prive’de alabilirdi. Üstelik burası zamanında hayli futbolcu sima ağırlamış bir mekan. Onlara içeride kırmızı kart gösterebilirdi. Birkaç mekan daha var. Hani Paris Belediye Başkanı’nın da eğlendiği TY, Xlarge, Barbahçe, Sugar... Bir de “gay friendly” etiketli mekanlar var. White Mill ve Çapa mekanları az çok böyle yerler...

 GÜNDEMDEKİ AĞAOĞLUTarkan’ın yakın arkadaşı. Habire beraber geziyorlar. En son Tuba Ünsal’la yemek yemiş. Rolls Royce’uyla poz veriyor. Törene helikopterle gidiyor. Ayrıca sürekli gece kulüplerinde. Yanında sevgili Rose Kar ve çoğu zaman birkaç seksi kadın, çok güzel eğleniyorlar. Ali Ağaoğlu birdenbire yeni magazin figürü oldu. Bunu özellikle istediğini, hatta her şeyi dikkat çekmek için yaptığını düşünüyorum. Ama neden, inanın orasını çözemiyorum.

POPÜLER GÖRÜşMELER

Funda Arar

Funda Arar’ın randevu saati konusunda titiz olduğunu duymuştum. Ben de öyleyim. Ama yine de trafik işte, takılıp kalıyorsun. Ulus’taki evine giderken Arar’ın, aynen öyle oldu. Takılıp kaldım. Taksinin içindeyim. Saat yedi buçuğu geçmiş. Arar’ın aranjör kocası Febyo Taşel aradı: “Böreği ısıtalım mı yedi buçuğa yetişiyor musun?”ŞATO GİBİ EV...Börek mi? Zil çalan bir karın sahibine böyle şeyler söylenir mi?Sonuçta, yarım saat rötarlı Funda Arar ve Febyo Taşel’in evine varıyorum. O da ne? Bir eve mi geldim yoksa Ortaçağ’daki bir şatoya mı? Her şey eski. Hani bildik antika gibi de durmuyorlar. Bayağı yüzyıl öncesi gibi. Hele o koltuklar, devasa. Kral, kraliçe koltukları... Niye bu kadar dekorasyon detayı veriyorum? Çünkü ev sahibi hakkında en sağlam ipuçları bunlar. Devasa koltuklara kurulmadan önce bizzat Funda Arar’ın hazırladığı yemekleri tadıyorum. Gerçekten bizzat, evdeki yardımcısı yapmamış. Çeşit çeşit mezeler, et-pilav, börekler... Bir yemek programı rahatça yapar Funda. Uzun yemek faslında bolca müzik dünyası konuşuyoruz. Albümlerin artık az satması, şarkıların her yerden indirilebilmesi, telif sorunları şu bu derken Funda şöyle diyor: “Dijital müziği sevmiyorum ben. Sıcak gelmiyor.” NASIL TANIŞTILAR?Bu arada fonda önce Haris Alexiou, sonra Michael Jackson çalıyor. Meğer Febyo Taşel iflah olmaz bir MJ hayranıymış. Çok dinlermiş üniversite yıllarında. O yıllara ışınlanınca aniden, nasıl tanıştıklarını soruyorum hemen. Uzun süre arkadaşmışlar. Funda aslında Febyo’nun kendisinden hoşlandığını seziyormuş. Ama çok cool olduğu için “farkında değilmiş” gibi yapıyormuş. ılk hareketin hep ondan gelmesini beklemiş. Sonunda bir yılbaşı gecesi arkadaşları, “Febyo’nun Funda’ya duygularını açması amacıyla” parti bile vermişler. Lakin Febyo erken çakırkeyif olduğu için duyguların çiçeklenmesi sabahın ilk ışıklarını bulmuş.

Haberin Devamı

Yazarın Tüm Yazıları