Paylaş
Aslında aynı şeyleri onların çok eğlendiği dönemde anne-babaları söylüyordu, “Nerede o eski eğlence hayatı?” diye.
Yani değişen bir şey yok. Eğlence hayatının bittiği filan da...
Sadece her dönem şekil değiştiriyor gece/eğlence hayatı.
Peki şimdi ne var? Neyle eğleniliyor? İnsanlar ne istiyor? Hepsi bu yazıda...
* İYİ YEMEK VE GURMECİLİK OYUNU
Artık en büyük öncelik iyi yemek. “Çok sıkıcı!” demeyin, bu da bir tür eğlence. Nasıl mı?
Mesela her hafta toplanıp yeni bir restoranı keşfe çıkan beyaz yakalı kadınlar biliyorum.
En büyük eğlenceleri o yeni restoranın yemeklerini denemek ve ertesi gün ofiste arkadaşlarına tavsiye etmek.
Ya da tam tersi: Sakın gitmeyin, çok iyi değildi, üstelik bir de kazıklandık diyebilmek...
Bunu daha ileri götüren, basbayağı gurmecilik oynayan da var. Geçenlerde bir işletmeci anlattı. Masadakilerin yedikleri her yemeği nasıl da deliler gibi incelediğini, içine neler konulduğunu en ince ayrıntısına kadar merak ettiklerini ve bir ara “Bunun bir benzerini X restoranda yedim, oradaki daha güzel” cümlesini işittiğini...
* BURRATA’NIZ YOKSA BİR HİÇSİNİZ!
İyi yemeğin olduğu mekanlara gitmekten zevk alanlar kadar bir de menü trendlerini yakın takibe alanlar var.
Mesela bir dönem tüm restoranlarda mozzarella rüzgarı esmişti. Menülerin olmazsa olmazıydı mozzarella caprese salatası.
Şimdi mozzarella out. Kimse ona rağbet etmiyor.
Mozzarella’dan elde edilen burrata’yı menüsüne katan mekanlar ise in.
Bakalım onun popülerliği ne kadar sürecek?
* HERKES KENDİ CEMAATİNDE YARİM
Eskisi gibi büyük, kalabalık dans kulüplerinin olmamasının esas nedeni şu:
Artık kimse kendisinden farklı insanlarla toplu halde olmaya dayanamıyor. Tahammül sıfır.
Bu yüzden küçük mahalle barı ve kafelerde sosyal statüsü, kazancı, tarzı birbirine benzeyen insanlar bir araya geliyor. Kendi kozalarında, korunaklı ve risk almadan eğleniyor, sohbet ediyorlar.
Nişantaşı’ndaki Delicatessen, Topağacı’ndaki Divine, Emirgan’daki La Boom ve kış sezonunda epey ilgi görmüş Tepebaşı’ndaki Baylo buna en iyi örnekler...
* ORTAYA KARIŞIK BİTTİ, MÜZİK TEK ÇİZGİDE
Peki ya müzik? Eskiden karışık eğlence çok sevilirdi.
Misal: Aslı Altan’ın Safran’ında bir anda Batsın Bu Dünya çalar ardından alakasız başka bir şarkıya geçilirdi.
Keza Tepebaşı’ndaki ilk Cahide bu karma durumun hakkını veren bir yerdi.
Şimdi ise beklenti tek çizgide ilerleyen bir müzik.
House çalıyorsa gece boyu o tarz çalsın.
Ya da olay Türkçe popsa tamamen eller havaya yapılsın.
Yeter ki ikisi birbirine karışmasın, çorba olmasın isteniyor. Türkçe pop barlarının tutması ve hâlâ bitmemiş olmalarındaki en basit ve büyük etken bu.
* SİZİN AMBİYANSINIZ NE DURUMDA
Eskiden bir mekana sürekli takılmak için en büyük neden o mekanın işletmecisi ya da sahibinin varlığıydı. İsme gidilirdi yani.
Şimdi ise bir mekanın dekorasyonu, o dekorasyonla oluşturulmuş ambiyans çok daha önemli.
İşletmecinin ya da mekan sahibinin kim olduğu en son akla gelen şey.
Artık varsa yoksa yeni bir konsept, farklı bir ambiyans.
* YENİ NESLİN İHTİYACI
Peki yeni nesil ne istiyor? Sonuçta gece hayatının şeklini değiştiren en önemli unsur onlar.
Rahatlık ve basitlik, tek dertleri bu. Bir de müzik.
Bu üçü bir arada ise her yere gidiyorlar. Belli bir yere takılıp kalmıyorlar.
* MEYHANEYE DÖNÜŞ
Ama modern bir şekilde dönüş. Eski tip meyhaneler yerine şık dizayn edilmiş masa ve sandalyelerin olduğu, alaturkanın pek duyulmadığı, yine rakılı ve mezeli ama işte dışardan bakınca meyhane gibi durmayan yerler giderek çoğalıyor. En popülerleri Duble, Sıdıka Meze ve Chef Mezze.
* ÜNİVERSİTELİYE DİKKAT
Eğlence hayatını sürükleyen esaslı bir unsur da üniversiteliler. Özellikle Anadolu’daki şehirlerin eğlence hayatını en çok onlar şekillendiriyor.
Peki üniversiteli ne istiyor? Geceleri çıktığında mutlaka canlı müziği olan bir yerde takılmayı seviyor.
Çoğunlukla da rock söyleyen grup ve solistler takip ediliyor.
Buluşma noktaları ise kahve mekanları.
Bolca çay içmesiyle meşhur memlekette son yıllarda zilyon tane kahve mekanı açılmaya başlanmasını üniversitelilere borçluyuz aslında.
Çünkü buralar ucuza vakit geçirmek için ideal.
Kısacası, kahveciler ve canlı performansa yer veren barlar daha da çoğalacak.
Hem İstanbul hem Anadolu’da...
Paylaş