Paylaş
“Hayırdır?” dedim, “Bu sıcakta ne gerek var bu telaşa?”. Meğer provaya gidiyormuş. Nişantaşı’nın yeni butik spor salonu Gym&Tonic’teymiş provası. Dansçılarla koreografi çalışacakmış. “Ben de geliyorum provaya” dedim, “Neler yaptığınızı merak ettim”. “Hay hay” dedi Funda, prova sonrası da bir kafeye oturup konuştuk. Peki ne için prova yapıyor Funda?
13 Ağustos’ta Harbiye Açıkhava’da vereceği konser için. Şimdi buyrunuz hem o konserin detaylarına hem de Funda’nın ilişkiyi uzun ömürlü kılma tavsiyelerine... Söz Funda’da.
* HER ŞARKIDA DANS YOK, AMA UÇMALAR KALKMALAR VAR!
Öncelikle konserde benden beklenilen şarkılar var. 15 yılda o kadar çok şarkı biriktirmişim ki... Herkesin hoşuna gidecek iyi bir repertuvar yapmaya çalıştım.
Onun dışında güzel bir sahnemiz olacak. Dansçılarımız var, ben onlara onlar bana eşlik edecek. Uçmalar, kalkmalar var (gülüyor)... Konseri biraz daha renklendirmek için. Yoksa her şarkıda dans yok.
* O GÜLLERİ BAŞIMDAN AŞAĞI BİR DÖKEMEDİLER!
Keşke vakit olsa da kostümlü prova yapabilsek Harbiye Açıkhava’da. Bunun için bir gün öncesinde Harbiye’nin boş olması lazım. Ama olmuyor.
Son provayı ancak konsere saatler kala yapabiliyorsun. Şartlarımız gerçekten zor. Daha sahnenin perdesini kapatamıyoruz, düşün!
Bir keresinde Kuruçeşme konserimde başıma geldi.
Son şarkıya geldik, bir türlü kapanamadı o perde. Oysa önceden playlist’i vermişiz, şu şarkıda kapanacak demişiz, nafile...
Bostancı Gösteri Merkezi’ndeki konserimde ise başka bir aksilik oldu. Konserin bitiminde yukarıdan üstüme güller dökülecekti ve o güller seyirciye doğru uçuşturulacaktı. Ama nerede? O güller bir türlü dökülemedi! (Kahkahalarla gülüyor)
Dedim ki içimden, acaba ben yanlış yerde mi duruyorum? Tam sahneyi bırakmak üzereydim, hotolonk diye üzerimden aşağı döktüler gülü! Bazen yapmaya kalkıştığın şeyler bile olamıyor işte.
* BİZDE NEDEN OLMAZ, ANLATAYIM...
Bizde kendi sahneni, ışığını, yani tüm şovunu her gittiğin yere taşıyamıyorsun. Bunlar çok maliyetli işler. Herkes bunu karşılayamıyor.
Ben böyle konser vereceğim diye diretirsen de, yılda ancak iki-üç tane konser verebilirsin. Bizim sektörün şartları yeterli değil. Dünyada bu işi yapanlar proje olarak bakıyor. Bir yıl boyunca üzerine çalışıp o şovu her şehre götürüyor. Düşün, biz aynı gün teslim alıyoruz sahneyi!
* YENİ ŞARKI GELİYOR
Albüme yeni bir şarkı ekledim, “Bağışla”. Aslında bu şarkıyı bir sonraki albüm için düşünüyordum. Ama son dakikada beklemeyelim kararı aldık. Beste, Azeri bir şarkıcıya ait. Güzel bir klip de çektik Göcek’te.
* HAYALİM CAZ ALBÜMÜ
Evet, yıllardır hayalimdir caz albümü yapmak. Birkaç sene içerisinde olsun istiyorum. Yaptığım şarkıları da o pop caz albümüne koyacağım.
Bence bu tür farklılıklar yapılmalı. Bir yorumcuyu besleyen şeyler bunlar. Hep aynı şeyi yapmak sıkabiliyor. İnsanlar da farklılık bekliyor. Bazen aynı şeyleri ben bile duymaktan sıkılıyorum. Farklı şeyler dinlemek istiyorum. Ben sıkılıyorsam bu sektörün içinde biri olarak, dinleyici de öyledir bence...
* NASIL BU HALE GELİYORLAR, ANLAMIYORUM
Evet dediğin gibi medyada artık çok okuyoruz şiddetli boşanma haberlerini. Çiftler bu kadar büyük aşkla evlenip de sonra nasıl bu duruma geliyor, ben anlamıyorum. Demek ki çiftler birbirini çok iyi tanımıyor ve acele ediyor. Belli bir dönem flört olması lazım.
Bir de kadın nasıl sezemez ki erkeğin şiddete meyli olduğunu? Bir atarlanmasından belli olur diye düşünüyorum.
* FEBYO’YU İLK BAŞLARDA ÇOK SINADIM
Biz Febyo’yla (Taşel) birbirimizi çok iyi tanıdık. Öncesinde çok iyi arkadaştık. Bu çok önemli bir şey. Direkt flört ya da aşık olarak ilişkiye başladığında, iki taraf da bazı özelliklerini saklayabiliyor. Ama arkadaşsan saklamıyorsun. Yani önce arkadaş olacaksın. Bir bakacaksın, sınayacaksın, öyle hop diye atlanılmaz (gülüyor). Ben öyle yaptım, sınadım.
Epey bir süre Febyo’dan hoşlandığımı ona belli etmedim. Bir durdum, baktım “Nasıl bir adam bu?” diye. Hâl hareketlerine, tavrına, nasıl yiyip içtiğine; bunlara hep baktım. Çok tanımadan hop diye işin içine girince ve bazı kararları çabuk verdiğin zaman uzun ömürlü olmuyor işte.
* İLİŞKİDE MIÇ MIÇ OLMAYACAKSIN
İlişkide mıç mıç olmayacaksın. İki kişinin de kendine ait özel alanları olacak. Yoksa sıkılır insan, ömür geçmez! Arada birbirini özlemeli. Gereksiz kıskançlıklar olmamalı.
Ben Koç burcu olarak özgürlüğüme çok düşkün bir kadınım. Ben sıkılsaydım ve bana onu yapma bunu etme denilseydi, tutamazdın beni! Eldeki buz gibi kayıp giderdim hemen.
O yüzden Febyo’yla olan ilişkimizde tüm bunlara çok dikkat ediyoruz. Herkes özgürce davranabiliyor. Özel alanlarımız var. Kaçta geldin, gittin hiç yapmam. Kıskanç da değilim. Güven var tabii.
* TIKLANMA RAKAMLARI İNANDIRICI DEĞİL
Dijital ortamda tıklanmak tabii ki bir şeylerin göstergesi. Ama konser yapamadıktan sonra istediğin kadar tıklan dur!
Şöyle bir baktığınızda fiziki satışı iyi olan, çok konser yapan şarkıcıların dijital ortamdaki tıklanması, albüm satışı iyi olmayan, konseri az sanatçılara göre daha az oluyor.
O yüzden bazı rakamlar bana çok inandırıcı gelmiyor. Nasıl oluyor ben bilemem. Anlamadığım bir platform. Kim ne kadar tıklanmış ona da bakmıyorum. Her şeyin göstergesi değil o. Fiziki kavuşmalar benim için daha önemli. Rakamlara değil, insanlarla olan temasa önem veriyorum.
* ARTIK ÖDLEK DEĞİLİM!
Eskiden daha içe kapanık, daha korkaktım. Artık açıldım! Çünkü yıllar geçtikçe bazı şeyleri öğreniyorsun. İlk yıllar sektörde yeniydim. Sektör hakkında hep bir korkutulma hali söz konusuydu. Şimdi öyle ödlek değilim. Neyin nereden nasıl geleceğini tahmin edebiliyorum.
Karşımdaki lafa başlayınca o laf nereye gidecek tahmin edebiliyorum.
* PARA UĞRUNA HER ŞEYİ YAPMAM
Mesela bana büyük meblağlı bir iş geliyor ve onu kabul etmeyebiliyorum. Benim profilime ters düşebilecek bir işi sırf para uğruna yapmak istemiyorum.
Paylaş