Dolapdere’de esas sergilenen neydi

Türk çağdaş sanat piyasasının önemli aktörlerinden biri Dirimart Galeri.

Haberin Devamı


Sanatçıları arasında Franz Ackermann, Haluk Akakçe, Sarah Morris, Peter Zimmermann, Thomas Bayrle gibi parlak isimler yer alıyor.
Çarşamba gecesi Dirimart, Dolapdere’deki ikinci galerisinin açılışını yaparak ilginç bir atak gerçekleştirdi.
2017’nin ilk aylarında açılması planan Koç Contemporary binasıyla Dolapdere’nin bir galeri alanı olmaya başlayacağı epeydir konuşuluyor, biliniyordu.
Birçok galerinin burada yer baktığı da...
Ama Dirimart hepsinden önce davrandı ve New Yorklu mimar Markus Dochantschi’ye tasarlattığı galerisini apar topar hizmete açtı.
Açılışa gelenler heykel bahçesi ve ofis bölümüyle beraber toplam bin metrakarelik alana yayılmış müze tipi galeriyi hayranlıkla gezdiler.
Sonra da galerinin bahçesinde her zamanki klasik kokteyl havasına girdiler.
Biraz şarap biraz peynir-şarküteri...
Gel gör ki kokteylin davetsiz misafirleri vardı: Mahallenin çocukları!
Galerinin bahçesini çevreleyen yüksek duvarın üstündeki tellere tırmanmış, merakla bakıyordu çocuklar. “Bu insanlar burada ne yapıyor?” dercesine...
O an esas sergilenenin bizler olduğunu hissettim!
Bizim için sergi içerideki anlaşılması zor sanat eserleriyse, o çocuklar için de bizler o tuhaf sanat eserleri gibi bir şeydik!
Sonra aramızdan bazıları çocukların videosunu çekmeye başladı, çocuklar bize tatlı tatlı laf attı.
Dahası, galeriye bakan Dolapdere apartmanlarının balkonları bir anda kalabalıklaştı.
Mahalleli, görmeye pek alışık olmadığı bu yeni sakinlerin kimler olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Ama bu daha başlangıç.
Dolapdere 2017’de daha da değişecek.
Düne kadar burun kıvrılan bu cafcaflı bölge bir anda sanat, ondan sonra da yavaş yavaş yeme-içme merkezi haline gelecek.
Dirimart’ın olduğu binada mesela, sonbaharda bir restoran açılacakmış.
Şimdilik kimin açacağı belli değil, görüşmeler sürüyormuş.
Kısacası Dolapdere’de fitil ateşlendi bir kere.
Dönüşüm başladı...

Haberin Devamı

Gezi sloganı kullanan bir popçu daha 

Gezi günlerinde popülaritesi tavan yapan sloganlardan biriydi: İnşallah canım ya! Çoğu kez “inş canım ya” diye yazılıyordu.
İşte bu slogan Atiye’nin yeni yazlık şarkısının da ismi olmuş.
Atiye’nin İnşallah Canım Ya adlı single’ı 3 Haziran’da çıkıyormuş. Daha önce Hadise de Gezi döneminde fazlasıyla dile düşmüş “Nerdesin Aşkım, burdayım aşkım”ı şarkı yapmıştı.
Tabii ki bambaşka bir anlamda kullanarak, sloganın içini boşaltarak...
“Seni severim ama kendimi daha çok” gibi şahane bir dizeyle günümüz insanını geçen yaz oldukça iyi anlatmış Atiye’nin İnşallah Canım Ya’sı da aynı kaderi paylaşacak gibi, kaçış yok.
Bakalım Türk popundaki Gezi sloganları etkisi daha ne kadar sürecek?

Haberin Devamı

Yemekte neler oldu

Dirimart’çılar yeni galeri açılışı sonrası 200 davetliye Karaköy’deki Colonie’de bir yemek verdi. Yabancı katılımcıların da olduğu davette en çok konuşulan şeyler ise şunlardı:
◊ Bu yıl ertelenen ArtInternational sanat fuarı...
◊ Türkiye’ye gelmeye çekinen yabancı sanatçılar ve sanat piyasasındaki yükselişin durgunlaşmaya başlaması...

Açıkhava hakkında şarkıcılar sus pus 

Müzik piyasasındaki birçok ünlü sanatçı yıllardır Harbiye Açıkhava’da çıkıyor, onları orada zevkle izliyoruz.
Ama gel gör ki, günlerdir Açıkahava’da yapılacak yeni düzenlemeler konuşuluyor, orada sahne alan hiç kimse bir yorumda bulunmuyor.
Olumlu ya da olumsuz...
Sahip çıkılmıyor yani, çok yazık...

Haberin Devamı

Livaneli albümünden bir şarkı dinledim

Zülfü Livaneli’nin müzikteki 50. yılı için hazırlanan albümün çalışmaları son sürat devam ediyor.
Albümde tam 50 şarkı var.
Albümdeki şarkılardan birini önceki gün dinleme şansı buldum: Zor Yıllar. Funda Arar seslendirmiş. Nefis yorumlamış Funda...
Diğer şarkıların da yeni hallerini meraktayım. Ama biraz daha bekleyeceğiz, albüm büyük olasılıkla sonbaharda çıkacakmış.

 

Yazarın Tüm Yazıları