Önceki gün bir kitap geldi, “Mutlu Olmak için 14 bin Sebep” adında. İstediğin kadar “aman ne geyik kitap!” dersen de işte, açıp bakıyorsun, “acaba nelermiş?” diye. Zirzop bir merak güdüsüyle...
Açıp baktım tabii. Beklendiği üzere bazı mutlu olma sebepleri hayli saçma. “Geniş metinsel veri tabanları” mesela! Ya da, “1800’lerden kalma bir mezarlık” gibi. Bunun gibi bir dolu saçma mutluluk nedeni yazılı. Üşenmemiş yazmış kitabın yazarı. Herhalde yazarken mutluluktan dört köşe oldu (ve öylece donakaldı) diye düşünüyorum. Benim aklıma ise şu geldi: Sosyal hayatta mutlu olmak için hangi sebepler bulunabilir? Düşündüm taşındım (iki saniye sürdü) ve işte bulduklarım:
Arabalılar için: Valeye verdiğin araban çizilmemiş, hasar görmemiş, benzini bitmemiş, hatta çalınmamış (!) bir şekilde geliyorsa mutlusundur. Üstüne bir de az para veriyorsan mutluluktan göbek atabilirsin.
Barda muhabbet edenler için: Arkadaşınla hararetli bir şekilde konuşurken, birden yanına gelen X bir şahıs, “Naberrr canımmm?” diye teklifsizce aranıza girip muhabbete ortak olmaya çalışmıyorsa mutlusundur.
Sadece kadınlar için: Akşamki davet için giydiğin mini elbise ya da etekle araba kullanırken yandaki arabanın azgın şoförü tarafından göz tacizine uğramıyorsan mutlusundur.
Sadece erkekler için: Sevgilinle dışarı çıktığın bir gece, sevgilinin kız arkadaşları sizin bulunduğunuz masaya çekirge sürüsü misali üşüşerek yiyip içiyor, sonra hesabı sana bırakmıyorsa herhalde aşırı mutlusundur.
Dans edenler için: Bulunduğun kulüpte üç-beş dans figürü sergileyip kurdunu dökerken karşı locadaki kurtlar vadisi sana öküz gibi bakmıyorsa mutluluktan dört köşesindir.
Yalnızlar için: Barda tek başına otururken yanına yörene düşen çifte kumru sayısı ne kadar azsa o kadar mutlusundur. Yalnızken öpüşüp koklaşanlara tahammülün azdır çünkü...
Müziksever için: Tam da DJ gece boyu istediğin tarzda şarkılar çalıp duruyorken, birdenbire kel alaka şeyler çalmaya başlamıyorsa inan çok mutlusundur.
Herkes için: Mekanda aniden bir arbede çıkıp kaş göz kol kafa yarılmıyorsa, herkes cool bir şekilde eğlenebiliyorsa mutlu olmaktan başka şansın yok!
Kendine güveni olmayanlar için: Daha önce kıyafetin ya da başka bir şeyin dolayısıyla seni kapıdan çeviren mekanın kapısındaki badigart abi, bu kez içeri buyur ediyorsa sesini çıkarma ve mutlu ol...
Babylon kimlik sormaya başladı bile
Sigara yasağına bile bu denli hızlı uyum sağlamamıştı mekanlar. Hâlâ birçok mekanda çok rahat içiliyor sigara. Ama TAPDK’nın meşhur düzenlemesiyle önce dilimize, son olarak da gündelik yaşamımıza yerleşen alkoldeki 24 yaş sınırına uyum, beklediğimizden hızlı gerçekleşiyor. Hatta bu da yetmiyor, bunu ilan ediyor mekanlar. Mesela Babylon. Upuzun bir açıklama yazıp yollamışlar. Belki de haklılar, ceza yememek için şimdiden tedbir alıyorlar. Yönetmelikte birçok madde hâlâ muallak olmasına rağmen. Şöyle demişler yolladıkları metinde: “İşletme sahipleri için birçok ağır ceza içeren bu yeni yönetmelikte henüz açığa kavuşturulmamış bazı detaylar, bizi bu konuda harekete geçmeye itti. Babylon işletmesinin bu yeni yönetmelikten zarar görmemesi adına 28 Ocak’tan itibaren Babylon’da alkollü içecek markalarının destek verdiği etkinlikler için 24 yaş uygulamasını kapıda kimlik kontrolü ile başlatıyoruz. Uygulama Oldies But Goldies partisiyle beraber resmi olarak başlayacaktır”. Vay be! Bu güzelim partiye bir içki firması destek verdi diye, dün gece 24 yaşın altındaki koca adam/kadın giremedi mi? Kapıdan geri mi döndü? 25 yaşındaki arkadaşı girdi, yanındaki 23’lü de, “abi ben yandaki barda seni bekliyorum, orada demleneyim bari” mi dedi? Bu mudur? Bu kadar mı? Pratiğe dökülünce galiba yönetmelik gerçeği, daha da acıtmaya başlayacak insanların canını...
Şehir Atlası
ZAZIE GİTTİ, HARDAL MI GELİYOR... Zazie geçenlerde aniden kapandı. Ama tuhaf, kapandığını kimse fark etmedi. Zazie’nin hemen yan tarafına Asmalımescit’teki Hardal’ın afişleri asılmış. Oraya da Hardal geliyor belli ki...
DELICATESSEN MAHALLE BARI OLDU... Açıldığında amacı bu değildi belki, ama kısa sürede oluşan müdavimleri sayesinde Delicatessen bir mahalle barına dönüştü. Hani o girişteki şarküteri olayını kaldırıp masalar atsalar girişe, olay tam kopacak. Ama şimdilik barda takılmaya devam ediliyor. Geçenlerde, Sertab Erener ve Demir Demirkan da oradaydı...
MİNYON’UN BAĞIMSIZ KIZLARI... Konsept güzel. Her çarşamba şehrin tarzı/duruşu olan “tanınmış” kızları Minyon’da parti verecekmiş. İlk partiyi Merve Hasman verdi. Bir sonraki hafta Sena Ata ve Raisa Sason...