Hani tam da sıkılmaya başlamıştım Antalya’daki Altın Portakal kalabalığından, Kars Belediyesi’nin daveti ilaç gibi geldi. Cumartesi sabahı erkenden yazlık kıyafetlerle- ulaştığım Kars’ta Altın Portakal’ın trilyonlarından uzakta bambaşka bir festival vardı: 2. Kafkas Kültür Festivali. Gürcü, Azeri, Ermeni, Türk ve Kürtleri bir araya getirmeyi amaçlayan festivalin starı ise kuşkusuz Sezen Aksu’ydu. Malûm, geçen kış ‘Eskidendi’ şarkısına burada bir klip çekmişti Aksu. Daha o zaman Karslılara söz vermiş, ‘Mutlaka gelip konser vereceğim’ diye. Sözünü tutmuş ve gelmişti işte. Vereceği konser aynı zamanda Turkcell’in organize ettiği Kardelenler konser dizisinin sonuncusuydu. Konserine her zaman olduğu gibi ‘Gülümse’yle başladı Sezen. ‘Belki Şehre Bir Film Gelir’ dizesini meğer İstanbul dışında bir yerde duymak gerekiyormuş. Manasını daha bir fark ediyor insan Kars’ta. Akabinde ‘Kardelen’i söyledi Sezen ve yanımızda oturan farklı yaşlardaki Kardelen kızları ayağa kalkıp el ele tutuşarak şarkıya eşlik etmeye başladı. Dahası, hepsi ağlıyordu. Ya mutluluktan ya da mutluluklarının kısa süreceği endişesinden dolayı. Bilmiyorum... Şarkı bittikten sonra onlardan biriyle konuştum. Adı Leyla’ydı. Bir buçuk yıldır Kardelen bursu alıyormuş. Hedefinin üniversiteye gitmek olduğunu söyledi, ama ‘Ailemin maddi durumuna bağlı’ demeyi ihmal etmedi. 10 kardeşi varmış. Bu yüzden geçinmekte bir hayli zorlanıyorlarmış. KULİSTE NELER OLDU Tüm bu duygusal şelalenin üzerine konser bitiminde kulise gittim. Sezen Aksu ve Kardelen kızları baş başaydı. Hepsiyle öpüp koklaşıyor, ‘N’olur beni ara’ diyenlerin hemen numarasını alıyordu Sezen. (ki gerçekten dönüp arar, emin olun) Tam o sırada terzisi Güzide Hanım geldi yanıma, ‘Bu geceki sahne kıyafetini beğendin mi?’ diye. Çift yırtmaçlı altın sarısı kıyafet hakikaten göz alıcıydı, böyle de söyledim. ‘Ben diktim onu’ dedi Güzide Hanım, meğer o meşhur kırmızı palto da onun eseriymiş. Biz böyle koyu muhabbete dalmışken araya girdi Sezen, ‘Şekerim bakma ismim Güzide dediğine. Bir gün safra kesesi ameliyatı olmuştu. Ben fellik fellik Sarıyer Hastanesi’nde Güzide’yi arıyorum. Diyorlar ki, yok öyle biri. Sonradan çaktık, Güzide aslında sahne ismiymiş.’ Kahkahalar atarak ayrıldık kulisten. Çıkarken hálá aklında Kardelen kızları ve onların ‘Ne iyi ettiniz de buralara kadar geldiniz’ diyen anneleri vardı Sezen’in. Şarkıdaki gibi, onlardan da gidemediği şu sözlerinden belliydi: ‘Çocuklar benim dörtte üçüm gitti bu konserde. İçim nasıl eridi, akıp gitti bir bilseniz...’Sezen, otel önündeki köpek yavrusunu evlat edindiSim-er Otel’de kaldık hepimiz. Geldiğimiz sabah otel kapısının önünde görmüştüm o köpek yavrusunu. Minik, sarsak bir şey. Meğer Sezen görmekle yetinmeyip odasına almış köpeği. (Nusaybin’den de kedi almış bu şekilde) Şimdi herhalde Kars’ın yavru köpeği ‘Esas köpek’ Cano’nun yanında İstanbul’dadır. ŞEHİR ATLASIKARS’IN ŞEHİR ATLASINA BUYRUN... Eğer bir gün yolunuz Kars’a düşerse mutlaka uğramanız gereken restoranlardan biri Bistro Kar, nam-ı diğer Fuat’ın Yeri. Burada öğlenleri geleneksel Kars yemeği Bozbaş (kuzu eti, ama çok farklı servis ediliyor) çıkıyor. Akşamları ise rakı eşliğinde nefis pirzolalar mevcut. Sahibi Fuat Doğanay’ın hayat hikayesi de ilginç. 80 öncesinin hızlı devrimcilerinden Doğanay, uzun yıllar Avrupa’da, sonra da İstanbul’da yaşamış. Şimdi memleketi Kars’a dönmüş ve sürekli ‘Eskisi gibi değil gençlik’ diyor. Siyaset konuşmaya, felsefe yapmaya bayılıyor. Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu inanılmaz bir adam. Kars için yaptığı, yapacağı her şey çok övülüyor. Kurduğu yurtdışı bağlantıları sayesinde Kars’a yabancıların ilgisini artıran Alibeyoğlu aynı zamanda bir heykel fanı. Şehrin her yerine heykeller yaptırmış. Şimdiki hedefi, şehrin en yüksek tepesine yapılacak barış anıtı. Kars’ın diskosu da var, adı Bolero. Hemen girişindeki tabelada ‘Lütfen silahlarınızı bırakın’ yazıyor. Ama korkulacak bir durum yok, en azından biz gittiğimizde öyleydi. Şahane dans ettik... Karslıların Sezen Aksu kadar sevdiği ünlülerden biri de Uğur Yücel. Dizi çekimleri sırasında sokak sokak Kars’ı gezip insanlarla konuştuğu söylenen Yücel, yeni filmini de burada çekecekmiş. Ve Kafkas Festivali için oradan oraya koşturup duranlar. Hepsi bilgili ve herkesle ilgili. İhsan, Mesut ve diğerleri. Sezen tabiriyle, onlara da bir selam çakalım buradan...