CIA ellerinde ne işim vardı iki gözüm?

O bir fenomen, o bir ödül ve reyting rekortmeni, o bir en uzun TV dramalarından biri. Aynı zamanda o bir yasakçı!
“24” dizisinden bahsediyorum. Takipçisi biliyor, “24” geri dönüyor. “24: Live Another Day” adıyla 6 Mayıs’ta yeniden başlıyor. Peki neden yasakçı “24”?
Dünyanın dört bir tarafından Londra’daki setine davet ettiği gazetecilere bin türlü çekim yasağı koyduğu için.
Tamam, yabancı dizi ve filmlerin bu konuda çok hassas, çok stratejik olduğu tüm medyacıların malumu.
Hatta böyle işlerde sözleşme bile imzalatırlar.
O denli sıkıdır her şey. Buraya kadar eyvallah.
Lakin sete bile isteye soktuğun onca gazeteciye, “Ama burada fotoğraf çekmeniz yasak” demek hayli absürt.
Okura tasvirlemem mi bekleniyor seti?
Şuradan çok güzel kablo sarkıyordu, dekorları da bir güzel yapmışlar sorma gitsin dememi filan mı?
O zaman söyleyeyim:
“24”ün Londra çekimlerinde iki set gördüm.
Biri Amerika Başkanı’nın Londra ofisi, diğeri de CIA.
İkisinde de çekime izin yoktu. Zaten ortada fink atan bir Jack Bauer de yoktu. Aksiyonsuz setin kime ne yararı var?
Gel gör ki, prodüksiyon ekibi setin girişindeki CIA ambleminin önünde fotoğraf çekilmesine izin verdi.
Hoppala! Paranoyak bir Türk olarak, “Bu işin altında subliminal bir vaziyet var, ama ne?” diye kendi kendime sesli düşündüm tabii.
Yorumu size bırakıyor ve bu CIA’li fotoğrafımı da ileride aleyhime delil olarak kullanabilirsiniz diyorum.
Bir dönem CIA ajanıydı diye...
Ah Jack Bauer yaktın beni!
BOMBA NOTU:
Sıkıcı CIA setinde bir ara dayanamayıp gizlice fotoğraf çektim.
Malum, bize yasak dendi mi durmayız! Gizli kareyi çeker çekmez prodüksiyon ekibi tarafından enselenmem hayli “24”lük aksiyondu.
Çektiğim karede bir numara yoktu ama asıl numaramı sona saklamıştım tabii.
Seti havaya uçuran saatli bomba.
Umarım onu da zamanında bulmuşlardır. Ah Jack Bauer!

‘Bu diziyle beraber kızım da büyüdü’

Setten elimiz fotoğrafsız döndük ama “24”ün lokomotifi Kiefer Sutherland’le sohbet etme imkanı bulduk.
Tabii ki yan yana fotoğraf çektirmek yasaktı.
O yüzden Kiefer abinin, “Başım belada, tabancamı unutmuşum helada, nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan ahmakça” diye özetlenebilecek dizi karesini koyabiliyorum ancak.
İşte Kiefer Sutherland’in söyledikleri:

EN İYİ SEZONU HENÜZ ÇEKMEMİŞTİK

* Sekiz yıl sonra “24”ün en iyi sezonunun henüz çekilmediğine ve en iyi sezonu çekmemiz gerektiğine yürekten inanıp start verdik. Çekimlerin Londra’da olması tamamen senaryonun bir neticesi. Ben de “24”ün yapımcısı Howard Gordon’la aramızda geçen bir telefon konuşması sırasında öğrendim Londra kararını!

İSLAMCI TERÖRİZM ODAK NOKTASI DEĞİL

* Odak noktamızın çoğu zaman İslami terörizm, daha doğrusu din üzerine kurulu olduğunu düşünmüyorum.
Zaten o bahsettiğiniz eski bölümde asıl tuzağı kuran kişinin İngiliz bir terörist olduğunu görüyoruz.

CESARET KAZANDIM

* “24”, hayatıma en uzun süre eşlik eden tek proje.
Oyuncu olarak cesaretimi bu dizi sayesinde kazandım.
Bu diziyle beraber kızım da büyüdü. Ben de büyüdüm... Dolayısıyla oyunculuk kariyerimdeki en iyi projeden ziyade beni en çok etkileyen yapımdı diyebilirim.

Akla gelmeyecek terörist saldırı

Yeni “24”te hikâye dört yıl sonrasında başlıyor.
Dört yıl önce bir kaçak olan Jack Bauer şimdi sürgüne gönderilmiş biri olarak karşımıza çıkıyor.
Verilen gizemli ipuçlarına bakılırsa “24: Live Another Day”de Jack Bauer bu kez hiç akla gelmeyecek bir terörist saldırıyı engellemeye çalışıyor! Hadi bakalım göreceğiz.
Dizi Amerika’yla aynı anda 6 Mayıs sabahı 07.30’da FX kanalında yayınlanacak. Tekrarı aynı akşam 21.30’da.