Paylaş
Ertesi gün karısı yüzerken boğulmuş.
Kadın sahile taşınıp kalabalık etrafına toplanınca, “Ne yapıyorsunuz?” diye sormuş adam.
“Karına suni teneffüs yapacağız” demiş kalabalıktan biri.
“Asla” demiş zengin adam, “Gerçek olanı yapın, neyse parası ödeyebilirim”.
ÇEŞMELİ MAYKIL!
Ne zaman Çeşme’ye gelip mekan sahiplerinden yeni bir “Mikhail Prokhorov şöyle eğlendi, böyle dağıttı” anısı dinlesem bu hikaye aklıma geliyor (*).
Çünkü: Çeşme aşığı olarak bilinen, Çiftlikköy’deki Fun Beach’in sahibi olan, yıllardır bu araziye yapmayı düşündüğü otel projesini ise yakında hayata geçirmeyi hedefleyen ünlü Rus maden milyarderinin eğlencelerinde gösteriş ve abartı başrolün ta kendisi!
En son geçen hafta Alaçatı’nın en yeni ve pahalı (ilerleyen satırlarda uzun uzun bahsedeceğimiz) oteli Alavya’nın barı Fogo’da eğlenmiş Mikhail, Çeşmeliler’in o kısa seslenişiyle “Maykıl”.
Ama ne eğlenmek! İşte anlata anlata bitirilemeyen de bu.
Fogo’ya tam 24 mankenle birlikte gelmiş ünlü milyarder. Gelmeden önce ise mekanın tuvaletlerini incelettirmiş.
Mankenlerin boyu tuvaletler için uygun mu değil mi diye!
Sonunda uygun olduğuna, yani boylarının sığacağına karar verilmiş ve mekan tamamen kapatılmış, o gece dışarıdan müşteri hiç alınmamış.
Ertesi gün de aynı selvi boylu grupla Paşalimanı’ndaki Aquente’de soluğu almış Rus milyarder.
Buraya da kendi yiyecek ve içeceklerini getirmiş, hatta kendi servis elemanlarını.
Çünkü manken kızlara başka kimsenin servis yapmasını istemiyormuş!
Böyle işte...
Belki de Rus milyarder bu gösterişin dile düşeceğini gayet iyi biliyor ve bu şekilde konuşulmak hoşuna gidiyor.
Kim bilir?
(*) Yazının girişindeki hikaye Osho’nun “Boş Kayık” adlı kitabından alıntı...
Alavya’nın artıları eksileri
Herkesin dilinde Rus milyarderin eğlencesi kadar bir de Alavya var.
Erol-Rana Tabanca çiftinin geceliği 350 euro’dan başlayan butik otelinin odalarını iç mimar Hakan Ezer eşliğinde gezdim.
Şöyle söyleyeyim: Alaçatı’da butik otel deyince akla gelen o klişe detaylar Alavya odalarında yok.
Benzeri mağazalardan dekore edilerek oluşturulmuş tipik bir taş otel değil Alavya.
Her detayını ince ince düşünmüş Hakan Ezer ve odalardaki her bir parça bu yüzden orijinal ve kaliteli.
Bir yerlerden alınma değil.
Bu nedenle Ezer’e bin tebrik; son yıllardaki en şık, en seksi işlerinden birini çıkarttığı için.
Lakin bu şıklık efsaneleri de beraberinde getiriyor ister istemez.
Mesela odasının balkonuna ıslak bikinisini asanlara hemen uyarı geldiği söyleniyor, şık görüntüyü bozdukları için!
Gelelim Alavya içindeki iki mekana: Biri Mitu, diğeri Fogo.
Mitu’dan çok şimdilerde -anlaşılacağı üzere- eğlencesiyle Fogo gündemde.
Her iki mekanın yemekleri ise artık İstanbullu sayabileceğimiz İtalyan şef Carlo Bernardini’ye emanet. Gel gör ki Fogo’da yediğim Burrata peyniri ne lezzetliydi ne de karşısında yazan şu fahiş fiyatı hak ediyordu: 46 lira!
Sonuç olarak Alavya’nın Alaçatı’daki taş otel pazarını bir üst seviyeye taşıdığı bir gerçek.
Hedefleri seçkin yabancı zengini buraya çekmek.
Keza Forbes editörünün burada konaklamasından sonra bu işlem de başarıyla gerçekleşecek gibi görünüyor.
Ama dile düşen elbette Rus milyarder Mikhail’in bol mankenli eğlencesi olacaktır.
O da bir başka kaçınılmaz gerçek...
Paylaş