Paylaş
Hem parlak kariyeri hem de ünlü kadınlarla yaşadığı aşklarla (Ece Sükan, Derin Mermerci) çok konuşulan isimlerden biriydi Tolga Egemen. Şubat sonunda iş dünyasını şaşırtan bir karar alıp Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcılığı görevinden istifa etmişti.
Bu tür “çekip gitmelere” pek alışık olmayan iş dünyası Egemen’e yüklü paralarla yeni kariyer olanakları önermiş ama Egemen hepsini kibarca reddetmişti.
İyi de Egemen ne yapmak istiyordu?
Yakınlarına söylediğine göre, tek amacı biraz nefes almaktı. Artık seyahatlerinden fırsat bulduğu zamanları Alaçatı’da geçiriyor Egemen. Hafta sonunda ise yeni açılan Bobou’nun partisindeydi.
Ve haliyle, her şeyi bırakıp gitmek isteyen yorgun kariyer insanlarının ilgisine mazhar oldu.
Kendisine gidip “kahramanımsın” diyenler bile vardı. Kısacası -kendisi farkında mı bilinmez- ama Alaçatı’da gizli bir Tolga Egemen rüzgarı esiyor.
Herkes bir gün cesaret edebilirse onun gibi yapmak istediğini dile getiriyor.
- SUPPERCLUB ALTERNATİF OLUR MU?
Gece hayatı müdavimlerinin Supperclub algısı son yıllarda şuydu: Gece 02.00’dan sonra “son kapı” niyetine oraya gider ve sabaha kadar eğlenirsin... Supperclub’çılar hafta sonu sessiz sedasız Alaçatı’ya da bir şube açtı. Sanırım İstanbul’daki algı aynı şekilde burada da devam edecek.
Mesela gece belli bir saatten sonra Riders’a gitmek yerine buraya gelinecek. Ya da havalı bir şekilde açılan Bobou, Türkçe pop çalmaya devam edip Aya Yorgi mekanlarına benzerse, Supperclub alıp başını gidecek. Çünkü DJ’leri Volkan hakikaten iyi çalıyor. Ayrıca gayet şık bir beach olmuş Supperclub.
Süslü püslü mekana gitmeyi seven ama loş ışıklarda tüm bu çabasının gölgelendiğini bilen küçük hanfendülerin çok hoşuna gidecektir Supper’ın dayanılmaz beyaz şıklığı.
Supperclub’ın tek handikapı ise şu: Gündüzleri buraya denize girmeye gelinmez. Denizi parlak değil. Onlar da bunun farkında olacak ki, beyaz localar arasına gizlenmiş jakuzilerde demlenilen akşamüstü partileriyle bu açığı kapamayı hedefliyorlar.
- GÖZ’ÜN SEPET SEPET YUMURTALARI
Hep bahsedip duruyorlardı, “Göz Lounge’a gitmelisin” diye.
Hafta sonu gittim. Kendi halinde küçük bir bar Göz Lounge.
En ilginç özelliği de bardaki sepetin içine koydukları haşlanmış yumurtalar! Barmene sordum, “Bu yumurtalar ne alaka?” diye.
Meğer çok içip acıkanların yemesi için koymuşlar yumurtayı. Esas dert ise şu: Gece sonunda kumru hüpletip kilo alacağına yumurta yiyerek sadece protein al ve sıfır yağla dolaşmaya devam et!
Düşünce pratik filan, ama ben yine de gece sonunda yumurta yediğimi düşünemiyorum.
- FUN BEACH’İN BİR ÖYLE BİR BÖYLE HALİ
Hâlâ Kum Beach olarak anılan Fun Beach eğer gelenleri göz göre göre kazıklamaya devam ederse pek yakında kimse oraya gitmez, söyleyeyim.
Nedeni de şu: Girişte 30 lira veriyorsunuz buraya girmek için. Biletinizle birlikte bir tane içecek kuponu veriyorlar.
Bununla kola, su, bira, ayran filan alabiliyorsun.
Gel gör ki plaj içindeki servis elemanları bu kuponları kabul etmiyor.
“Abi bu sabah kalktı o uygulama” filan diyorlar, şaka gibi! Ayrıca kirli bardakta getirilen, buz küplerinden artık görünmeyen Blush’a da 30 lira alıyorlar.
- DELİ DELİ’NİN REZZAN’I
Alaçatı Port içindeki Deli Deli bar, halen en iyi -Alaçatı kalabalığından uzak- sosyalleşme alanı.
Barın güzel yanı ise tabii ki Rezzan. Daha önce Yaya’daydı barmaid Rezzan. Son üç yıldır da burada çalışıyor. Melike Zobu’yu andıran sinematografik yüzü, cool hali ve özenli servisiyle Rezzan, işini severek yapan ender insanlardan biri.
THY ve Overbook olayı
İzmir uçağı öncesi kontuardaki THY görevlisi nüfus cüzdanlarımızı alıp işlemimizi yaptı. Sonra da “Biniş kartlarını şu an basamıyorum, az sonra gelip alır mısınız?” dedi.
“Hay hay” dedik, gittik oturduk. Birkaç dakika aralıklarla görevliye sorduk, “Ne oldu?” diye.
Baktık uçak neredeyse kalktı kalkacak. Bir kez daha kontuara gittik, “Biniş kartlarını almamız lazım” diye. Bu kez yanıt şuydu: “Üzgünüm, yer yok uçakta, yedektesiniz!” Tabii “Nasıl yani?” olduk, sinirlendik... Overbook, yani fazla bilet satışıyla karşı karşıyaydık. Sadece THY değil, tüm havayolları yapıyor bunu aslında.
Gerekçe de şu: Son dakikada uçuşa gelmeyenlerin yol açtığı ticari kaybı engellemek. Bu yüzden kapasite üstü bilet satılıyor. Peki madem böyle bir durum var, kontuardaki görevli neden check-in yapmış gibi bizi kandırıyor? İşte o anlaşılır gibi değil!
NOT-1: Meğer overbook’tan mağdur olan çok sayıda yolcu varmış. Herkes bir bir şikayetlerini ulaştırdı twitter’dan.
Şaşırtıcı olan, bu durumu engellemenin bir numaralı yolu gibi gözüken online check-in’in bile bazen işe yaramaması. Nitekim bir yolcu bunu yaptığı halde “Uçakta yer yok” yanıtını alabilmiş!
NOT-İKİ: Herkes overbook durumunda ne yapılması gerektiğini çoktan çözmüş ama. Takipçilerimden biri hararetle şunu öneriyordu:
“Bağır çağır, itiraz et. Sonra birden yer buluyorlar, üstelik seni VIP minibüsle uçağa bırakıyorlar!”
Paylaş