Bunca tantana bacakları göründü diye mi

Eğlenceli, komik, hatta epey sıradan.
Herkesin evde tek başınayken yaptığı, yapabileceği danslardan biri.
Bu kadar ilgi çekmesinin, “flaş flaş” diye sunulmasının, sosyal medyanın diline düşmesinin nedeni yoksa dans eden kişinin şortlu olması mı?
Tüm bu tantana sadece bacakları göründü diye mi?
Madem öyle şortlu kıza saldıranı sosyal medya üzerinden kınamanın da bir manası kalmıyor.
Bir şortlu dans videosu bu kadar coşma yaratıp laf kalabalığına yol açıyorsa...
Evet, 19 yaşındaki Zeynep Alkan’ın videosundan bahsediyorum.
Babası Hamdi Alkan’a bile sormuşlar dans videosunu.
Allah’tan baba Alkan aklıselim biri olarak “Dans etmeye devam etsin” demiş.
Höt zöt diyerek esip gürlememiş.
Çünkü belki de burada beklenen tavır, babadan kızına bir ayar gelmesi.
Gönüllerden geçen esas şey bu.
Ama olmamış işte, ters tepmiş. Neyse ki olay orada sonlanmış.
Ne denilebilir ki? Gerçekten tuhaf bir devirden geçiyoruz...

Aşırı sosyalleşmenin getirdikleri...

◊ “Canımmm, naberrr” cümlesini artık duymak istemiyorsun...
◊ Peş peşe 10 kişiye merhaba dediysen 11’inci kişiyle göz göze geldiğinde artık “Merhaba” diyesin gelmiyor.
◊ “Ne gezdin be!” cümlesine karşılık “Sen de ne oturdun be!” diyorsun. İçinden tabii.
◊ İlla ki şu övgü dolu kalıpları kullanıyorsun, kurtarıcı oluyor: “Çok iyi görünüyorsun”, “Zayıfladın mı sen?”, “Saçın şahane olmuş”, “Yaradı sana bu aşk.”
◊ Arada ayar kaçıyor, iyi bir şey söylermiş gibi yapıp fena bir şey de söyleyebiliyorsun: “Üzerindeki Zara’dan değil mi? Ama
sende başka durmuş, inan ki!”

Şehir Atlası

◊ KEBAPÇININ ALTINDAKİ ‘ODA’
Levent’teki kebapçı Venge de canlı müzik olayına daldı.
Alt katına açılan 80 kişilik Oda adlı modern meyhanede Kabataş Deli Meyhane’deki performansıyla tanınıp sevilen Hakan Bahar sahne alıyor.
◊ AHALİ’DE DİKKAT ÇEKENLER
Nişantaşı Topağacı’nın yenilerinden biri Ahali. Yine bir modern meyhane.
Bu dönemde başka bir şey düşünülemezdi tabii. Menüsünde en beğendiğim şey patlıcanlı içli köfte oldu.
Ispanak köklerinin olduğu mezede ise gerçekten ıspanağın kökleri var, salkım saçak. “Yesem mi yemesem mi?” oluyorsun. Ben yedim!
Mücverleri de pek yağlı, “Böyle olmamalıydı” diyorsun...
Mekanın tarzı/tavrı hoş, özellikle de garajdan bozma bahçesi.

Filmini bilmem, ama müziği bomba

Düğüm Salonu adlı komedi filmini gidip izler miyim bilmem, ama film müziğini dinlerim.
Çünkü Hayko Cepkin yılların Ümit Besen klasiği Nikah Masası’nı öyle bir söylemiş ki!
Şarkının yeni versiyonu gümbür gümbür. Çekilen klip de öyle. Filmin oyuncuları da klipte oynamış.
Ama esas adam elbette Hayko ve “At artık imzanı git bir an önce” derken ışıklı kostümüyle, X-Men serisinden fırlamış bir fantastik karakter gibi duruyor.

İkizler

Gecce Mekan Ödülleri gecesinde Seda Sayan ve Lerzan Mutlu hemen birkaç masa önümde oturuyordu.
Saçları, parlak/taşlı stilleriyle filan bayağı ikiz gibiydiler.
“Kim kimdir” diye ayırt etmek imkansızdı.
Bir ara Seda Sayan önündeki aynalı servis tabağını aldı ve yüzüne baktı. Saçına, makyajına filan... O zaman ayırt edebildim kendisini.
Ama bence ikisi zaman zaman yer değiştiriyor!
Yani belleklerini birbirlerine aktarıp biri bir günlüğüne Seda, diğeri de Lerzan oluyor.
O gece sahneye çıkan Seda değil belki de Lerzan’dı. Kim bilir!
Bu tatlı fantezime de kısaca, son bölümüyle beraber devirip bitirdiğim bilimkurgu dizisi Altered Carbon etkisi diyebilirsiniz.
NOT: Gecce gecesinin en başarılı ikilisi ise sunucu olarak görev yapan Özge Ulusoy ve Burcu Kıratlı’ydı. İki kadın sunucu yan yana zordur. Ama onlar gayet başarılıydı.