Paylaş
Sipariş verdiği yemek konusunda bazı problemler yaşıyor.
Garsonu çağırıp yaşadığı problemi iletiyor, ama çok sert bir tonda.
O sırada kim haklıdır?
Ya da haklıyken haksız duruma düşen kim olur?
Balthazar ve Pastis restoranlarının sahibi Keith McNally ile ünlü talk şov suncusu ve komedyen James Corden arasındaki tek taraflı polemik tam da böyle bir şeydi.
Tek taraflı, çünkü sadece McNally’nin instagram hesabında yazılanlarla olaydan haberdar olduk.
ÖNCE YASAKLI SONRA DEĞİL
McNally, New York Balthazar’da yaşanan iki örnek olayı hesabında paylaşarak Corden’ı önce yasaklı müşteri ilan etti.
Bir gün sonra da Corden’ın kendisini arayıp özür dilediğini söyleyip yasağı kaldırdı.
Üstelik konu hakkında, “James Corden Late Late Show’unu dokuz aylığına sunmama izin verirse Balthazar yasağını derhal kaldıracağım” esprisini yaparak...
PEKİ NE OLMUŞTU?
McNally’nin raporlarına göre yaşanan iki olay var.
İlk olayda Corden, yediği yemeğin üzerinde saç çıktığını iddia etmiş.
Restoran yöneticisine bunu söylemiş, ama kaba ve şımarık bir tavırda.
İkinci olayda Corden’ın eşi bir omlet sipariş etmiş.
Ama yumurta sarılı olarak sipariş edilen omlette biraz yumurta akı bulunduğu için sipariş geri gönderilmiş!
Yeni gelen sipariş doğru olanmış, ama bu kez de omletin yanına salata değil, kızartma konulmuş.
Corden bunu görünce tepki göstermiş, yine kaba bir şekilde:
“Belki de mutfağa girip omleti kendim yapmalıyım, işinizi yapamıyorsunuz” filan diyerek...
Restoran müdürü bu durum karşısında özür dilemiş ve şampanya ikram etmiş Corden ve eşine.
BÜYÜK BİR GİZEM
Bu noktada araya gireyim.
Vanity Fair yazarı Kenzie Bryant’a göre bu yumurta sarılı omlet meselesi de büyük bir gizem, “Yumurta akı olmadan yumurta sarılı omlet imkansız” diyor.
O kısmı bilemiyorum, bu konuyu şeflere bırakıp biz bu yemek magazini konusuna geri dönelim...
BİZDE YAŞANSAYDI OLAY BÜYÜMEZDİ
Esas mesele: Böyle bir olay bizde yaşansaydı ne olurdu?
Elbette bu kadar büyümezdi.
Çünkü bizdeki servis kültürüyle New York’taki arasında çok fark var.
Mesela buradaki müşteriler garson iki dakika masalarına bakmasın, hemen laf eder ve söylenirler.
Garsona “Şefim, kral, baksana bi” diye seslenen de çoktur.
Menüdeki yemeği “İçinde şu ve şu malzeme olmazsa” diye direktif vererek kendi damak tadına göre yeniden revize etmekte sakınca görmeyen de öyle.
Eğer bir şef restoranı değilse, çoğu restoran bu tür müşteri davranışlarına alışıktır bizde.
Paylaş