Nazan Öncel’in kız kardeşi Pınar Güvenel bugünlerde program program geziyor. Amacını da şöyle açıklıyor: Yıllardır ablamla küsüz, artık barışmak istiyorum.
Sonra alıyor gitarı eline, ablasına hitaben yazdığı şarkısını söylüyor. "Şekerim" diye bir şarkı. Nazan Öncel şarkılarının berbat bir kopyası.
Aslında dert belli. Bu şarkıyı tanıtmak. Yoksa ablayla barışmak işin dramatik unsuru. Çünkü biliniyor ki TV programları işin dram yanıyla ilgilenir, şarkıyla değil.
Nitekim öyle oluyor, herkes dramı ön plana çıkartıyor. Pınar Hanım, eski kocasıyla ablası Nazan Öncel’in birlikte olmaya başlamasının ayrıntılarını anlattıkça anlatıyor.
Beklenen olmayınca o berbat şarkı bir kez daha söyleniyor.
Aslında Pınar Hanım, Nazan Öncel’in böyle şeylere prim vermeyeceğinin farkında.
Peki neden şansını zorluyor? O kötü şarkı için mi? Yoksa aç telefonu ya da dayan ablanın evinin kapısına "barışalım" de, olsun bitsin. Buna rağmen barışmıyorsa Nazan Öncel, "Şekerim" şarkısını söylersin kapısının önünde.
Belki o zaman dayanamaz Nazan Öncel, "Yeterrr bu şarkıya katlanamıyorum, gir içeri şekerim" der. Sonra da şarkıya çekidüzen verip yollar. Hem fena mı olur, bu işkenceden kurtuluruz. Ne dersin şekerim? Bir taşla iki kuş hesabı...
Yeni bir Çakkıdı geliyor
Kenan Doğulu’nun yedi yıldır vokalistliğini yapan Sıla, ilk albümünü ekim ortasında çıkarıyor.
Albümün ilk hiti "....Dan Sonra", kısa zamanda yeni bir Çakkıdı olmaya aday. Çünkü şarkının altyapısı Çakkıdı’yı anımsatıyor, ama Çakkıdı’dan ayrılan melodileri de var tabii.
Ama sonuçta Sıla’nın ilk hiti Çakkıdı’nın açtığı yoldan yürüyor ve şarkının patlayacağı, epeydir sessizliğe bürünmüş Türk pop alemini hareketlendireceği kesin.
Kenan Doğulu’nun şarkının bir bölümünde Sıla’ya eşlik ettiği, bestesi Ozan Doğulu’ya ait olan "....Dan Sonra"nın dikkat çeken bir yanı da "bipli" kısmı.
"Kendine Güvenen Şöyle Gelsin" dizesini Sıla ikinci tekrarda bipli okuyor, yani: "...... Güvenen Şöyle Gelsin". Artık orada ne diyor, hayalgücünüze kalmış! Belki de aynı kelimeyi tekrar ediyordur, hoşluk ve de boşluk olsun diye biplemişlerdir, olabilir tabii, ben hain düşünüyorumdur.
Ramazan geceleri raporu
Balkanlar’dan gelen (hep oradan gelir ya, adettendir) Malezya paranoyası (alçak) basıncının ağırlığı üzerimize çökmüşken, en çok merak edilen sorulardan biri de bu herhalde: Ramazan sürüp giderken yeme-içme mekanlarında, gece hayatında durum ne?
n Kalburüstü mekanlarda durum vahim. Kimisi kendiliğinden kapattı mekanı (mesela Cahide). Kimisi de yabancılara teslim oldu (mesela geçen gece gittiğim Nu Teras. Havanın güzelliğine rağmen içerde tek tük Türk vardı, gerisi yabancıydı).
n Amma velakin, bir Asmalımescit mekanlarında doluluk hemen hemen aynı. Ramazan diye bomboş mekan yok orada. Hatta mekan açılışı yapan bile var. Mesela Babylon Lounge. Babylon’un kafe versiyonu. Hemen Babylon’un arka paralel sokağında. Gündüz/gece açık olacakmış. Babylon’daki canlı müzikten bunalan burada soluklansın, bir şey yesin diye yapılmış, iyi fikir.
n Ve Taksim Meydanı’nın göbeğindeki Ramazan Şenlikleri alanı. Uzaktan şen şakrak müzik seslerinin duyulduğu ilginç bir yer. İçerde tefli, zurnalı, gayet matrak bir müzik grubu var. Fatih Ürek’in meşhur "Elalem ne derse desin, hade hade" şarkısını çalıyorlar. Göbek atıyor millet, yabancılar burada da çoğunlukta. Belli ki otantik bulmuşlar durumu. Ama içki yok, sadece çay içiliyor. Zaten istemeden cart diye önünüze getiriyorlar çayı. Basbayağı meyhanenin çaycı versiyonu yani, herkes içmeden sarhoş.
n Şimdilik durum budur, ama rapor vermeye önümüzdeki günlerde devam edeceğiz tabii. Çünkü halkım değişken, durduğu yerde durmuyor sabit, ne olur ne olmaz.
Yasemin Evcim’e ne oldu cidden
Tarih, 25 ekim 1990. "Lastik Kız" Yasemin Evcim’in, özel bir televizyonda geceyarısı aerobikle dans karışımı bir şeyler yaptığı 10 dakikalık erotik program dolayısıyla fena halde ünlü olduğu dönemler. Ki şu anda öyle bir program olabilir mi televizyonda? Ne kırmızı noktalı dönemmiş doksanlar...
Neyse, haliyle teklif üstüne teklif yağmış Evcim’e. Hatta o gazla yurtdışına açılmış lastik kız.
Kelebek’e manşet olan haberinde zaten şöyle deniyor: "Modern oryantal yaparken, vücudunu şekilden şekile sokması nedeniyle Lastik Kız olarak ün yapan Yasemin Evcim, İtalyan TV’sinde gösterilecek reklam filminde oynamaya hazırlanıyor".
Peki şimdi nerededir Yasemin Evcim? Hala lastik gibi midir acaba?