Bu plaj kavgaları asla bitmez

Model Daria Kyryliuk’un iddialarıyla ortaya çıkan yeni bir plaj kavgamız daha oldu. Momo’daki olayda tam anlamıyla ne olup ne bittiği belli değil.

Haberin Devamı

Taraflar farklı şeyler söylüyor, olay mahkemede.

Ama plaj kavgaları bizde gelenekseldir, her yaz birkaç plajda illa ki bir olay olur.

Kimisi duyulur, kimisi hiç duyulmaz. Bu kavgaların üç aşağı beş yukarı nedenleri gayet basittir:

GÜVENLİK SORUNU

◊ Mekanlar güvenlik için çoğu zaman dışarıdan eleman alır ve güvenlik de genelde mekandan bağımsız, oranın patronuymuş gibi davranır.

◊ Hatta mekanlar bazen kendi güvenliklerine laf geçiremez. Zaten sadece plajlarda değil, Türkiye’de bu “kapı” olayı başlı başına bir sorun yumağıdır.

“SEVGİLİME Mİ BAKTIN?”

◊ Plaj müşterisi de zordur, hatta yer yer şımarıktır, kabul edelim. Kadını da erkeği de. Erkekler, “Sen benim sevgilime mi baktın?” diye kavga çıkarır.

En ilkel gerekçeleri genelde budur. Mesela geçmiş yıllarda, bir plajdaki Kenan Doğulu konserindeydim ve iki-üç adım ötemde tam da bu nedenle bir kavga çıkmıştı. Bir anda sandalyeler havada uçuşmuş, herkes birbirine girmişti.

Haberin Devamı

“BANA BAKSANA SEN!”

◊ Kadınlar ise hemcinsleriyle kavgaya tutuşur. “Bana baksana sen!” diye bir cümle kurduysa bir kadın başka bir kadına doğru saçını arkaya doğru atarak, oradan bir an önce kaçmak elzemdir.

UFAK BİR KIVILCIM

◊ Bir de tüm gün sıcakta koşturup duran servis elemanlarını düşünün. Şımarık bir müşteri onları da çileden çıkardığında ufak bir kıvılcım koca bir kavgaya dönüşebilir.

◊ Aslında sadece plaj kavgasının değil, tüm kavgalarda sorun iletişim kurmayı bilmemekten kaynaklanır. Bu iletişimsizliği büyüten diğer şeyin plajlardaki aşırı şişkin egolar olduğunu da söyleyeyim.

İÇMEYİ BİLMEMEK

◊ Her şeyin üzerine “içmemeyi bilmemek” hadisesini ve hali hazırda üzerimize sinmiş tahammülsüzlüğü ekleyin: Üzgünüm ama bu plaj kavgaları hiçbir zaman bitmez.

Nasıl alkışlayabiliyorlar?

Murat Övüç, sahneden Yeşim Salkım’a küfrediyor. Kadınlardan oluşan seyircisi de onu alkış yağmuruna tutuyor.

Yeşim Salkım’ı sevmeyebilirler ama bir kadına yapılan küfrü nasıl içlerine sindirebiliyorlar? Dahası bunu nasıl alkışlayabiliyorlar?

Bunu çözüp ortadan kaldırdığımız an “Kadınlar kadınları destekliyor” gibi sosyal medya akımları da gerçek değerini bulacak.

Haberin Devamı

O zamana dek her güzel söz ya da akım sadece lafta kalacak.

Bayramda İstanbul mekanları nasıldı

◊ La Boucherie: İstanbul’da kalan ve canlı müzik sevenler için bulunmaz nimetti.
Çünkü bayram süresince açıktı ve her gün başka bir solistin canlı performansı vardı. Misal: Benim gittiğim gece Aybüke Albere vardı sahnede. İlk kez izledim kendisini. Acayip enerjik, sempatik ve seyirciyle iletişimi şahane. Yeni bir yıldız geliyor, söyleyeyim.
◊ Monkey ve Firuze: Tepebaşı’nın ikilisi farklı vaatlerde bulundu bayram boyunca. Monkey gün batımına karşı etnik house müziklerle salınmalar, Firuze ise aynı gün batımına karşı eski-yeni Türkçe poplarla sakin meyhane coşmaları...
◊ Soho House: Bayram boyunca açık üyeli kulübün artısı, etrafta Türkçe dışında başka bir dil konuşan birilerinin varlığı ve “Demek ki turistler gelmeye başlamış” hissiyatını yaratmasıydı.

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları