Bodrum’a yeni mekanlar geliyor

Haklı, ama Bodrum her sezon böyle. Bir türlü de düzelmiyor yolları.
Bir yandan tüm bu altyapısız duruma rağmen yeme-içme yatırımları tam gaz Bodrum’da.
Belli ki Bodrum bu yaz da hayli hareketli olacak.
Mesela Ritz-Carlton içindeki Nobu’nun yazlık şubesi Bodrum Loft içinde açılacak.
Şef Yılmaz Öztürk’lü Loft Elia’nın yerine...
Öztürk ayrılınca Loft Elia projesi de kendiliğinden sona ermiş oldu.
Bir başka restoran projesi ise Yalıçiftlik’teki Kempinski Hotel Barbaros Bay içinde açılacak olan Mammamdrau.
Restoranın şefi Sicilya’daki Ragusa’da iki Michelin yıldızlı Duomo restoranının sahibi olan Ciccio Sultana.

Nereye gideceğiz ki?

Böyle bir durum var.
Herkes kendi çemberinde, yani aynı mekanlarda dolanıp duruyor, sonra da “Nereye gideceğiz ki? Mekan yok” diye şikayet ediyor.
Çemberden çıkılıp yeni bir yere gitmeye kalkılınca bu kez de “Kitle güzel değildi” deniliyor.
Kadınlar “Çok fazla kadın vardı mekanda” diyor. Yaşı 35’ten yukarı olanlar, “Çok çoluk çocuk vardı”.
Bir de şu var: “Tanıdık kimse yoktu.”
Demem o ki, bu “Nereye gideceğiz ki?” sendromu bitmez İstanbul’da.

Neden adı Midyeci Ahmet?

Beşiktaş’taki Midyeci Ahmet adlı mekanın ardındaki hikâye tam filmlik.
Anladığımız üzere karı koca beraber kurmuşlar bu markayı.
Hatta Midyeci Ahmet’in eşi Deniz Hanım markanın kuruluşundan beri içeride çalışıyormuş meğer.
Çift boşandıktan sonra anlaşmazlığı düştü ve şimdi karşılıklı iki tane Midyeci Ahmet var Beşiktaş’ta.
İkisi de birbirini suçlayıp duruyor.
Şimdilik kazanan Deniz Hanım’ın Midyeci Ahmet’i.
Çünkü kamuoyu desteği oluşturdu.
Benim tüm bu hikâyede anlamadığım şey ise şu:
Madem karı koca beraber kurup çalışmışlar...
Neden adı sadece Midyeci Ahmet?
Ve Ahmet Bey’in kocaman fotoğrafı var logoda?
Belli ki zamanında bunun iş yapacağını düşünmüşler.
Nusret gibi.
Deniz Hanım baştan taviz vermiş ve büyük hata etmiş aslında.
Tartışmalı olduğu eski eşinin dev fotosunun altında midyeciliğe devam ediyor oluşu da ayrıca ilginç. Ben olsam en azından fotoğrafı indirirdim.