Bodrum notları

Sezon açıldıktan sonra da -yine klasik- “Sezon çok kısa” muhabbeti yapılacak ve kaşla göz arasında eylül gelecek.

O yüzden bu “sezon” geyiği Bodrum’da hiçbir zaman bitmez...

Peki şu anda olup bitenler ne?

Söyleyeyim:

◊ En erken açılış yapan Martinez oldu. Bella Sombra Oteli’nin içine konuşlanan mekan yazlık Bodrum menüsüyle iddialı. O menüden Portekiz stili ahtapot salatası bin tavsiye.

◊ Hazine de erken açılış yapanlardan. Yalıkavak’taki mekanda cumartesi gecesi Bengü Beker vardı. Bir ara sahneye mekanda bulunan Deniz Seki de çıktı.

Unutmadan, Deniz Seki’nin de sahne alacağı People bu hafta açılıyor.

◊ Şef Yoldaş Sönmez, Yalıçiftlik’teki restoranı Ent’i Bitez’deki Savra Oteli’nin bahçesine taşımış.

Bir kere buranın bahçesi harika. Çok doğru bir seçim olmuş. Ama Ent’in fiyatları insanlara ürkütücü gelebilir. Mesela dana kaburga tandır inanılmaz lezzetliydi ama fiyatı 110 lira. Zaten ana yemeklerin hepsi 100 liradan aşağı değil. Yoldaş Sönmez durumun farkında. “Yemeklerin maliyeti çok yüksek” diyor. Haklıdır da.

Ama müşteri işin o kısmını düşünmez.

“Lezzetli ama çok pahalı” der. Günün sonunda aklında sadece fiyat kalır yani.

◊ Herkesin Bodrum’u kendine. Bodrum içinde bin tane Bodrum yaşanıyor aslında. Misal: Gümüşlük’tekiler ayrı bir dünyada takılıyor. Türkbükü’ndekiler apayrı. Ve genelde kimse kendi dünyasından dışarı çıkmıyor.

◊ Uber tartışmasının yeniden alevlendiği dakikalarda Bodrum’u bir uçtan diğer uca gezerken sık sık Uber kullandım. Ve Uber şoföründen şu bilgiyi öğrendim: Bodrum’da 150 tane Uber aracı varmış.

◊ Gözlerden uzak deniz keyfi yapmak isteyenlerin en gözde noktası Il Riccio’nun plajı. Her gittiğimde orada mutlaka bir ünlü ya da iş insanına rastlıyorum.

Oysa bir dönem en büyük destekçisiydi

Vogue’un son sayısında Mert Alaş başarılı gördüğü Türk tasarımcıları sıralamış.

Aralarında Rıfat Özbek, Erdem Moralıoğlu ve Murat Türkili gibi isimler var.

Bir dönem hem iş ortağı hem de yakın dostu olduğu Hakan Yıldırım’ın ise adını anmamış.

Bunu görünce haliyle geçmişe ışınlandım, 2010 yılına... Hakan Yıldırım Paris’te defile yapmış, ortalığı sallamış, defile sonrası verilen partiye Leonardo DiCaprio ve Naomi Campbell bile gelmişti.

O dönem Hakan Yıldırım’ın en büyük destekçisiydi Mert Alaş.

Defileyi en önden seyretmiş, çoğu ünlünün partiye gelmesini sağlamıştı. Aradan yıllar geçti. Şimdi Yıldırım’ın adını dahi anmamış.

Ne güzel söylemiş

Burcu Esmersoy, Berk Suyabatmaz ile olan evliliğini anlatırken şöyle demiş:
“Deliler gibi çalıştık, şimdi emeklilik hayatındayız. İki seyahat arkadaşı gibi yıllarımızı yaşayacağız.”
Bu cümledeki iki seyahat arkadaşı gibi tanımlamasını çok sevdim.
Budur işte.
Hayat seyahat ederek daha güzel geçer.
Sevdiğin biriyle seyahat ederken daha da güzel.