Paylaş
Sözleri nefis, dalgalı ruh hallerine damarı cuk! Bir kuple aktarayım izninizle:
“Duramam burada ben, duramam çünkü her günüm bir olay / Aramam kimseyi, koyamam yerine sanki böyle kolay
Taşlar düşüyor dağlardan, uyandım boş uykulardan
Sen hangi eylül ben hangi başak
İstanbul’dan evden bezdim, ülkenin her yerini gezdim
Aydın, İzmir, Afyon ve Uşak
En son da Bodrum, orada biraz durdum”
Şarkının adı tabii ki Bodrum. Yüzyüzeyken Konuşuruz’un 23 Şubat’ta yayınlanacak yeni albümü “Akustik Travma”da yer alan çok dinlenmesi muhtemel bir hit.
Şarkıyı dinlerken tek bir şeye takıldım kaldım:
Hâlâ mı Bodrum?
Ya da hangi Bodrum?
Şarkıdaki kahramanın durup kendini dinlediği Bodrum Gümüşlük mü yoksa Bitez mi? Belki de Gündoğan.
Bodrum Merkez, Yalıkavak ya da Türkbükü olmadığı kesin!
Yine de uğruna şarkılar yazılan Bodrum, o eski Bodrum olmadığına göre şarkı sözleri rotasını artık başka yere mi çevirmeli acaba?
Bence bu şarkının kahramanı Bodrum’da değil de Akyaka’da ‘durabilirdi’.
Akyaka’ydı onun bezmişliğinin yeni ilacı.
Çok kıl
En kıl olduğum şey:
Sana haber vermeden cep telefonunu doğrultup Insta Story çekmeye başlayanlar.
İyi de sor bakalım ben o an çekilmek istiyor muyum?
Acil sosyal medya görgü kuralları yazılmalı, acil.
Jet izlenim
“Jet Sosyete”yi gecikmeli olarak izledim ve işte aklımda kalanlar:
◊ Dizideki karakterlere çok karikatürize, çok abartılı denilmiş. İyi de böyle tiplemeler gerçekten var. Gittiğim bazı davetlerde, gecelerde bizzat görüyorum. Hâl ve tavırları aynen dizideki gibi.
◊ Derya Karadaş hep aynı karakteri mi oynuyor, yoksa bana mı öyle geliyor?
◊ Dizinin en beğendiğim karakterleri sıkılan Alara ile ablası. En çok mizah pırıltısı onlarda var. Alara’yı oynayan Ecem Uzun gerçekten harika.
◊ Abartıysa Çağlar Çorumlu ve Enis Arıkan’ın oyunculukları çok abartılı.
◊ Enis Arıkan’ın canlandırdığı karakter de bir hayli demode. Çünkü hali hazırda önümüzde kanlı canlı bir Kerimcan Durmaz ve onun komik kankaları örneği var.
◊ Gülse Birsel’in canlandırdığı eski manken tiplemesi, Yasemin Yalçın’ın bir dönem yaptığı Cansu Cancan karakterini andırıyor.
Şehir Atlası
ESKİ MEKANINA KONUK OLDU
Alancha’yı şef Kemal Demirasal ve onun yemekleriyle tanıdık.
Önce Alaçatı’daydı, ardından iddialı bir şekilde Maçka Residence’ın altına açıldı.
Mekan nefisti, menü de öyle. Ama her gece dolup taşan bir yer maalesef olamadı.
Gel zaman git zaman şef Demirasal Alancha ile bağlarını kopardı.
Bir süre sessiz kaldıktan sonra tekrar Alaçatı’ya dönüp yeni markası Yek’i açtı.
Bir de Atelier Malt adlı barı...
Alancha ise yoluna yaratıcısı olmadan devam etti. Ufak tefek değişikliklerle tabii. Mesela en büyük değişiklik mekana bir sahne kurulması ve son dönem moda olduğu üzere canlı müziğe başlanmasıydı.
Çarşamba gecesi ise beklenmedik bir sürpriz yaşandı.
Şef Kemal Demirasal yaratıcısı ve kurucusu olduğu eski mekanına bir geceliğine geri döndü ve konuk şef olarak yemek yaptı!
Doğrusu mekan dünyasında böyle ‘olgun’ şeylere/işlere pek alışkın değiliz.
O nedenle her iki tarafı da tebrik etmek gerek.
KEŞFET: UMUT KURT
Canlı müzik piyasasında kıran kırana bir rekabet var. Mekanların sürekli yeni isimler bulması gerekiyor. La Boucherie’nin müdavimlerinin beğenisine sunduğu son isim ise oyuncu Umut Kurt oldu.
Doğrusu Umut Kurt’un sesinin bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum.
Pazar gecesi yaptığı performans ve damar şarkılardan seçtiği repertuvar çok iyiydi.
Umut Kurt’a sordum, “Ayda bir devam edeceğiz bu performanslara” dedi.
Paylaş