Birbirine Fransız iki şarkıcı: Zaz ve Kaas!

Zaz çılgınlığı meğer bitmemiş, tam gaz sürüyor.

Haberin Devamı

Çarşamba gecesi Küçükçiftlik Park’ta şakıdı Fransız şarkıcı, bu gece ise Çeşme Aya Yorgi Koyu’ndaki Babylon’da sahne alacak.
Zaz’ın yarınki durağı Ankara’daki ODTÜ Vişnelik Tesisleri.
Tüm konserlerinde biletleri tükenen Zaz’ın sırrı ne peki?
Sanırım şu: Amelie gibi minyon ve tatlı, Energizer pillerinin yerinde duramayan malum tavşanları gibi hayli enerjik bir hatun kişi oluşu.
Ayrıca seyirciyle sürekli iletişim halinde olmaktan kaçınmaması...
O yüzden Je Veux dışındaki şarkılarına pek hakim olmasanız da eğleniyorsunuz Zaz konserinde, kaçış yok!
Ama kusura bakmayın, Fransız kadın şarkıcı kategorisi söz konusu olduğunda ben hâlâ Patricia Kaas’çıyım.
Tamam, ikisi de birbirinden fersah fersah farklı.
Hatta kısaca, “alakaları yok” diyebiliriz.
Ama bizde bu kadar konser alanı dolduran başka da Fransız şarkıcı pek yok.
O zaman hain karşılaştırmalar yapmak en tipik Türk hakkımız.
Şimdi buyrunuz muhteşem Zaz-Kaas maçına!

Haberin Devamı

Nerede kalırlar?

- Patricia Kaas’a Ritz’de süit oda versen seve seve kalır. Chanel’den giyinir, mücevherini de takar en pahalısından.
Tüm bunlar yakışır da kendisine. Hiç sırıtmaz.
Ama Zaz tüm bu lükslere karşıdır. Zaten o çok meşhur, dön dolaş dinlenilen şarkısında hepsini ilkesel olarak reddeder ve der ki,
“Bana uşaklar teklif etsen ne yaparım ben onlarla?”
Kısaca Zaz, sokakta yatıp bira içmeyi tercih eder.
Patricia Kaas ise Ritz’in süitinde şampanya içmeyi...

Nasıl davranırlar?

- Patricia Kaas konserinde konuştuklarını Türkçe’ye tercüme etsin diye sahneye asla bir seyirci çağırmaz, ama Zaz çağırır.
Bakınız son konserde aynen öyle yaptı.
Tam iki kere sahneye Fransızca bilen seyirci aldı ve söylediklerini tercüme ettirdi.
Patricia ise öyle değildir, herkesin sular seller gibi Fransızca bildiğini düşünür. Umrunda olmaz simültaneler filan...
- Patricia Kaas konser sırasında uzun Türkçe cümleler söylemekle uğraşmaz, ama Zaz uğraşır.
Mesela son konserde, “İnsanları sevmek için önce kendini sevmek gerek” diye başlayan bir felsefi cümleyi gayet düzgün söylemiştir.

Tarzları nedir?

Haberin Devamı

- Patricia sahnede terlemez, ama Zaz terler.
Çünkü bu Zaz yerinde duramaz bir türlü. Konser boyunca zıp zıp zıplar, yerlere yatıp yuvarlanır. Dolayısıyla saçları ve tabii üzerine giydiği spor kostüm üzerine yapışır kalır.
- Patricia farklı ve de seksi kostümlerle çıkar konserine.
Zaz ise tek kostümle (o da hayli spor) konserini bitirir.
Yüksek olasılıkla bir sonraki konserinde de aynı (terli) kostümü giyer.
- Patricia burnu düşse yerden lütfedip almaz.
Zaz ise tüm seyircileri tek tek öpüp sevecek kadar candan bir şarkıcıdır. Cool takılmaz, kasmaz. Bu fazla cıvıl cıvıl hali ise zaman zaman bünyede “Gerçekten Fransız mı?” kuşkularına yol açabilmektedir.

Haberin Devamı

Performanslarına gelelim

- Patricia sesini zorlamaz, sahnede viyak viyak çığlık atmaz, hanımefendi takılır buğulu buğulu.
Zaz ise sesini alabildiğine zorlar, bazı şarkılarda detone olmasına da aldırmaz, çığlık atmalara ise doyamaz, hatta arada hayvan sesleri bile çıkartır. Bakınız, çarşamba gecesi verdiği konserde miyavladığına şahit olunmuştur.

Köprünün altına lazerle aşkını kazımak

Son günlerin en acayip trendlemesini açıklıyorum:
Yeni mi evlendin? Taze gelin ve damat mısın?
Hemen tören sonrası tekneyle Boğaz’da tura çıkıyorsun.
Gece gece ne işim var oralarda deme, bir sakin ol.
Köprüye doğru yaklaşınca tekneyi yavaşlat.
Ve köprünün altına lazerle önce isimlerinizi yazdırt, sonra da “Mutluyuz!” ya da “Seni Seviyorum” filan...
Geçen gece kanlı canlı bir örneğini gördüm.
Hemen arkamızda duran teknedeki çift, köprünün altına önce “Gonca&Alper” yazdırdı. Sonra da
“Mutluyuz!”
Şaşırdım kaldım.
Meğer birçok Boğaz kıyısı restoranı, düğün paketlerine bu lazer olayını da ekliyormuş. Ve bu ışıltılı uygulama büyük ilgi çekiyormuş.
İşin, “Boğaz Köprüsü’nü iyice pavyona çevirdiler” yanını çoktan geçtim, köprünün güvenliği açısından bu lazer oyunları çok fena değil mi yahu?
Yok mu bir engel olan?
Alo Sahil Güvenlik, orada mısın?
Adını lazerle yazsam köprü altına duyar mısın?

Yazarın Tüm Yazıları