Paylaş
Adam kibarca gülümseyip “Bekle” der. Ulus civarlarına geldiklerinde kadın dayanamaz:
“Tamam tamam, Sunset’e gidiyoruz, anladım ben.”
Adam, “Hayır” der, “Yine bilemedin.” Kadın artık merak içindedir. Çünkü o gece doğum günüdür. Ve sevdiği adam onu bir yere yemeğe götürmektedir, ama nereye?
Taksi Yenikapı’daki Yeni Mercan Restoran’ın önüne yanaştığında çakar durumu: Ümit Besen’e gelmişlerdir!
Fi tarihinde söylediği, “Ümit Besen Yenikapı’da bir yerde çıkıyormuş, dinlemeyi çok isterim” lafını sevdiği adam unutmamış, o gece bu isteğini yerine getirmiştir işte...
Adamla kadın yalnız değildi cumartesi gecesi...
En sevdiği arkadaşları olarak biz de Yeni Mercan’daydık ve bu vesileyle Ümit Besen’li taverna alemine a-acayip bir yolculuk yapmış olduk.
Peki nasıldı, neler oldu?
Hemen raporumu veriyorum:
? Mekana ilk teşrif edenlerden biriydim. İçeride kalabalık bir Japon turist grubu vardı. Şaşırdım tabii. Onlar da mı Ümit Besen hayranıydı acep? Hayır, değillermiş tabii. Erken saatlerde turistler buraya sık sık yemek yemeye gelirlermiş. “Az sonra gidecekler” dedi olayı aydınlatan garson.
? Ümit Besen’den önce sahneye alt grup olarak adını bilmediğim bir piyanist şantör ve şarkıcı çıktı. Şarkıcı abla hayli depresifti.
Mecburiyetten şakır gibiydi şarkıları. “Bana ayrılan sürenin sonuna geldim” diyerek sahneyi terk ettiğinde şarkıcı abla, saat 23.00 filandı.
? Beklenen an geldi, Ümit Besen alkışlarla sahneye çıktı. Ümit Besen kafamda hep orgun arkasında oturan şahane şarkıcı olarak yer ettiğinden, sahneye yürüyerek çıkıp herkesi selamlamasına şaşırdım tabii: “Aa! Ümit Bey yürüyor”.
? Ümit Besen esprili bir adam. İlk şarkıya başlamadan evvel mekanın ışıklandırmasına, duvarlara astıkları manzara tablolarına hafiften “çaktı”.
Ama sonra sadece şarkılarını söylemekle yetindi.
? Evet, o meşhur “Nikah Masası”nı söyledi Ümit Besen. Doğum günü sahibi arkadaşımıza ithafen “Doğum günün bana geldiğin gündür” adlı muhteşem hiti de... Biz de ekip olarak boş durmadık elbet. Olay snobe edilmedi; piste fırlanıp dans edildi, göbek atıldı.
? Bir ara mekandaki müşterilere göz attım. Hepsi birbirinden farklıydı: Leopar desenli elbiseli kadınla ağır abi sevgilisi, muhtemelen 60’larında olan bir adet ponpon çift (bu karı koca tam gazino kültürünü temsil ediyorlardı. İkisi de nasıl özenli giyinip gelmişler, görmeniz lazımdı.
? Ümit Besen hareketli şarkılarda sıkılıyor gibi geldi bana. O damardan, taverna baladlarında ise havaya giriyor.
? Son olarak, Yeni Mercan’da fiks mönü 90 liradan başlıyor. Açıkçası yemekleri, mezeleri filan çok beğenmedim. Ama oraya gelen herkesin derdi Ümit Besen zaten. Amaç, bol cıstaklı bir taverna gecesi yaşamak, bünyeyi şaşırtmak...
En son ne dinledim
nerede eğlendim
? Yeni Pet Shop Boys olarak gördüğüm İngiliz grup Hurts’ün “Wonderful Life”ını ve Fas kökenli Fransız şarkıcı Hindi Zahra’nın “Stand Up”ını DİNLEDİM.
Dip köşe not: Hindi Zahra 8 Ekim’de Akbank Caz Festivali kapsamında Ghetto’da konser verecekmiş. Gidilmeli...
Dip köşe not-iki: Hurts’ün klipleri de izlenesi. Bir önceki single’ları “Better Than Love”ın klibi de “Wonderful Life”ın klibi gibi cool ötesi...
? 8 İstanbul’u yedi ay önce devreden Aliye Turagay’ın Şişhane’de açtığı yeni mekanı Bird’de EĞLENDİM.
Dip köşe not: Uzun süredir böyle güzel bir bar görmemiştim. Upuzun ve ışıklandırması çok iyi. İnsanı kendine çekiyor. Dip köşe not-iki: Bird’e mutlaka uğrayın. Bu kışın en has mekanlarından biri olacak.
Yerli diziler kendini aştı
Artık kimse “yerli dizi izlemiyorum, sadece cnbc-e ve Dizimax dizileri beni paklar” demesin. Yerli diziler kendini aştı. İzlettiriyor kendini.
Ezel coştu zaten. Kadrosuyla, senaryosuyla tansiyonu yüksek tutuyor sürekli. “Fatmagül’ün Suçu Ne” sıkı bir giriş yaptı tecavüz sahnesiyle. Ve “Kılıç Günü”. Bu yeni dizide de bir gay çiftin yatak sahnesine yer verildi. İki adamı çıplak yatakta yatarken ve flört ederken gördü yerli dizi seyircisi... Kısacası yerli diziler artık, her konuya/olaya ustaca girebiliyorlar.
Paylaş