Bir memleket şifresi: Adamlık!

Hani bazı insanlar kendilerini tanımlarken sürekli samimiyet kelimesini kullanır ya.
Ve samimiyeti bin kez kullana kullana aslında kelimenin içini boşaltıp hem samimiyetten hem de inandırıcı olmaktan uzaklaşırlar.
Keza insan gerçekten samimiyse bir de bunun altını çizmek için ekstra nefes tüketmez.
Çabalamaz. Öyleyse öyledir. Aksi zaten samimi değildir.
Arda Turan’ınki de o hesap.
Adam olma deyimini dilinden düşürmeye düşürmeye sonunda o deyimin sokaktaki insana hissettirdiği pozitif dalgadan uzaklaşmaya başladı, inandırıcılık yelkenini Barselona açıklarında filan batırdı.
Oysa uçakta yaptığı şey ne kadar berbat, aptalca ve hatalı olsa da, kariyer gemilerini engelleyemediği çocuksu öfkesi uğruna bir bir yakması gayet samimiydi aslında.
Doğruya doğru.
PEKİ NEDİR BU “ADAMLIK?”
Bin yıllık bir mevzu aslında.
Bu memlekette birisi birine kızdığı zaman (buna kadınlar da dahil), “Adam ol” der.
Ya da biri hakkında konuşurken, “Adam mı ya o!” diye saydırır.
İyi, doğru, düzgün olmak/olmamak manasında kullanılan bu “adamlık”, aslında gayet seksist bir kelime.
Neden “Kadın ol” değil de “Adam ol”?
Hadi bu cins ayrımı geçtik, “adamlık” kurumsal bir şey mi olmaya başladı?
Arda’nın “Adamlığımı bırakıyorum onlara” cümlesi ne demek?
Yoksa adamlık kurumu günümüzde artık kaba olmak, kafa göz yarmak, kendisi gibi düşünmeyeni alaşağı etmekle eş değer mi? 

İlişki başlangıcı  Ahmed Hulusi’de gizli

Mustafa Ceceli- Selin İmer ilişkisi hala konuşuluyor.
En çok da bu ilişkinin tam olarak ne zaman başladığına kafa yoruluyor.
Ceceli bir gazeteye yaptığı açıklamada evliliğin son ayında arkadaşlığın başladığını, ama sevgililik hadisesinin boşanma sonrasına denk geldiğine işaret ediyordu. Gel gör ki aşkın başlangıcı Selin İmer’in Twitter’ındaki Ahmed Hulusi paylaşımlarında gizli.
Malum, Ceceli uzun bir süredir Ahmed Hulusi’nin söylemlerini sıkı takipte.
Selin İmer de en az bir yıldır Ahmed Hulusi paylaşımları yapıyor.
Haliyle geriye iki seçenek kalıyor:
1. İmer, Ahmed Hulusi’yi Ceceli vasıtasıyla değil, kendi kendine keşfetti. Sonra da bu keşifle beraber de Ceceli’yi!
2. Ceceli sevgilisine Ahmed Hulusi söylemlerini aşıladı ve onun sayesinde İmer de sıkça Hulusi’nin cümlelerini paylaşır oldu. Ben oyumu ikinci teoriden yana kullanıyorum.

‘Babası yaşında’ ya da değil

Bu Arda olayında en çok kelimelere takıldım durdum, evet.
Bir de şu kalıp durmadan kullanıldı: Babası yaşındaki gazeteci...
Şimdi bu da tuhaf.
Arda’yla yaşıt bir gazeteci olsa bu olay biraz daha hoş mu görülecekti? “Gençler dalaşmış canım” mı diyecektik?
Babası yaşında ya da değil, ne fark eder?
Şiddet şiddettir, küfür de küfür. Kelimeleri kullanarak birtakım sınırlar, gelenekler, ayıplar belirleniyor ya, kılım.

Anna RF olayı bitirdi

240 milyon izlemeye ulaşan şarkısı Youtube’dan kaldırılan Çağatay Akman olayını ve yapımcısının açıklamalarını “Çok karışık bir melodik mesele” başlığıyla yazmıştım ya (2 haziran tarihine ışınlanın). Olayın taraflarından anna RF grubu Youtube hesaplarından bir açıklama yaptı ve olaya son noktayı koydu:
“İlk başta müziğe bizim ismimizi yazmışlardı. Sonra değiştirdiler. Ve parçayı Mehmet Ali Sezer’den aldığımızı iddia ettiler. Biz bahsettikleri o şarkıyı duymuş bile değiliz!
Elimizde bunun belgeleri de var. İşte bu nedenle Çağatay Akman’ın videosunu Youtube’dan kaldırttık”.
Bu açıklamayla beraber Çağatay Akman’ın yapımcısının söylediği her şey rafa kalkmış oldu. En önemlisi de bu gayet medeni açıklama videosunu izlerken utandım.
“Yazık bize” dedim. “Neden böyleyiz?
Hep bu kafalardayız?” dedim.
Dedim de dedim.
Ama değişmiyoruz işte.