Bir futbolcu (eski) eşi olarak Asena

Geçenlerde rastgeldim, birkaç bölümüne takıldım.
NASA’nın ilk astronotlarını ve onların eşlerini anlatan bir drama.
Eşlerin kendi arasındaki “Hangimizin kocası uzaya gidecek” rekabetini/stresini, medyanın onları nasıl yönlendirdiğini filan tatlı tatlı anlatıyor.

En mühimi de kocalarının başarısı ya da başarısızlığı üzerinden kendilerine sürekli yeni bir yol/imaj çizen bu kadınların yaşadığı açmazlar, çelişkiler, çaresizlikler...
Tıpkı futbolcu eşleri gibi.
Onların da kocaları sürekli göz önünde.
Para çok, kocalarının performansının iyi olması gereken maç sayısı da öyle...
Haliyle arka planda kalan ‘futbolcu eşi’nin işi zor.
Ya içinde bulunduğu sistemin çaktırmadan dayattığı o kokoş ev kadını modelini benimseyecek ya da kendisi olmaya doğru yelken açacak.
Bizim ellerde ilk aklıma gelen sıra dışı futbolcu eşi Nihan Buruk.
Eski futbolcu Okan Buruk’un eşi Nihan, tipik bir futbolcu eşi hiç olmadı.
İlk başta yadırgansa da sonunda kendini ve markası Nian’ı yerli moda dünyasına kabul ettirdi.

SIRADA ASENA MI VAR?

Belli ki şimdi de Asena Erkin aynı süreçten geçiyor.
Fenerbahçeli futbolcu Caner Erkin’den boşanan Asena, medyaya yansımış fırlama hallerinden beklenmeyecek olgunlukta açıklamalar yapmış mesela:
“Hayata bakış açım diğer insanlardan farklı. İstediklerim, beni mutlu eden şeyler farklı.
Yerimde olmak isteyen milyon tane kadın olabilir. Ama bu hayattan beklentilerimi iyi biliyorum, analiz ediyorum... Adam Fenerbahçe’de oynuyor. Benim de işle ilgili yurtdışına gidip orada bir şey yapmam gerekiyor. Olmuyor, adama uymam gerekiyor.
Normal bir Türk kadını ne yapar? Yediğin önünde, yemediğin arkanda. Oturursun...
Nasılsa kocan çalışıyor.
Ama ben daha 25 yaşındayım. Hedeflerim var.”
Asena’nın dimdik tavrı çok güzel.
Kim o bahsettiği “yediğin önünde yemediğin arkanda” hayattan tamamen vazgeçmek ister ki?
Eminim mümkün olduğunca bunu sürdürmeyi tercih eden çok kişi çıkacaktır.
Bakalım Asena çıktığı yeni yolda sadece Asena olmayı başaracak mı?
Yoksa eski futbolcu eşi olarak mı kalacak magazin haberlerinin satırlarında?

İstanbul popüler mekan top 10 (9-16 Ocak tarihleri arasında)

1. Central / Nişantaşı (1)
NEDEN? Hafta içi gündüz Ralf Tezman’dan Sertab Erener’e Serdar Bilgili’den Hande Ataizi’ne geniş yelpazede bir kalabalık oradaydı.
2. Mitte / Karaköy (2)
NEDEN? Banksy sergisi sonrası popüler buluşma noktalarından biriydi.
3. Klein / Harbiye (2)
NEDEN? Şehrin en gözde kulübü+orada görünmenin dayanılmaz hafifliği.
4. La Boom (pizzacı+next door) / Emirgan (4)
NEDEN? Hafta içi Derin Mermerci-Cem Aydın çifti, arkadaşlarıyla oradaydı.
5. Lucca / Bebek (5)
NEDEN? Eski elemanı Bahadır’ın yuvaya dönüşüyle toparlanması+çok iyi kokteyller hazırlayan barı+illa ki bir tanıdığa rastlayabileceğin kitlesi.
6. Escale / Kanyon (9)
NEDEN? Beyaz yakalının şık öğle arası molası+akşamüstü DJ eşliğinde kokteyl takılması.
7. Spago / Nişantaşı (-)
NEDEN? Hafta içi Wolfgang Puck’ın ünlü menüsünü tadanlar arasında Mustafa Sandal, Ünal Aysal gibi isimler vardı.
8. Corridor / Kuruçeşme (8)
NEDEN? Boğaz tarafında inceden bir Türkçe/yabancı rock esintisi.
9. Kulis / Bebek (7)
NEDEN? Yeni performans mekanı+Bebek’te ters köşe bir rock mekanı.
10. Külhanbeyi / Tünel (-)
NEDEN? The House Cafe altına açılan yeni kokteyl bar+Nopa’nın barmeni Kevin’ın bohem yerli-yabancı kitlesi ve kokteylleri+kokteyl bar modası.