Paylaş
Sev ya da sevme, önemse ya da önemseme; illa ki bu soruyu birisi/birileri muhakkak sormuştur. Bu 31 Aralık değil belki, ama öncekilerde kesin...
Peki önceki 31 Aralık’larınızı hatırlıyor musunuz? O gece ne yaptınız? Neredeydiniz? Kimlerleydiniz?
Kendi adıma kişisel bir 31 Aralık tarihi çıkardım, buyrunuz...
TAŞRALI 31 ARALIK’LAR
Yılbaşı özel eğlence programını saat saat ezberlemek; hangi şarkıcı kaçta çıkacak, peki ya bu yıl dansöz çıkacak mı gibi o an için çok önemli gündem maddeleriyle meşgul olmak demekti.
Ayrıca: Dört-beş ailenin bir araya gelip iştahlı sofraların kurulduğu gecelerden bir demet yasemendi Zeki Müren eşliğinde o 31 Aralık’lar...
Tabii eskiden, şimdi nasıl bilmiyorum.
EV PARTİLİ 31 ARALIK’LAR
Kâh yakın arkadaşın düzenlediği partiye giderek efendi efendi eğlenmek kâh hiç tanımadığın birinin ev partisine ansızın damlayıp edepsizce dağıtmak.
Ya da olmadı, kendi evinde parti yapmak...
Birincisi tanıdık, ikincisi riskli, üçüncüsünde ise ev berbat oluyor, orası kesin! Ertesi gün uyandığında anlıyorsun.
Hepsini tattım, en çok da üçüncü seçeneği... Her şeye rağmen en zevklisi oydu.
SOKAKTAKİ 31 ARALIK’LAR
Bir kere İstiklal Caddesi’ndeydim 31 Aralık’ta, bir başka seferinde ise Nişantaşı’nda. İstiklal Caddesi elbette daha hoyrat, daha sarhoş oluyor. Nişantaşı daha efendi, daha cool, daha derli toplu eğleniyor. Ama ikisini de mümkünse tercih etmem, geçiniz...
YURTDIŞINDAKİ 31 ARALIK’LAR
Şimdiye kadar iki farklı şehirde 31 Aralık geçirdim: Londra ve Beyrut... Londra’daki 31 Aralık’tan hatırladığım: Kostümlü bir ev partisinden en abuk kıyafetle çıkıp sokakta -tuhaf bakışlar olmaksızın- rahatça dolaşmanın rahatlığı... Beyrut’taki 31 Aralık’tan hatırladığım: Şehrin en ünlü kulüplerinden birinde, tıkış tıkış bir ortamda, hayatımda ilk defa, yeni yıl için saatler 12’yi gösterirken o tipik geriye saymaca olayını bağıra çağıra yapmam: 10, 9, 8, 7...
Ve ilginç bir ev partisi daveti
Facebook’tan bir ev partisi daveti geldi. Ev partisi dediysem, yaklaşık 100 kişinin davet edildiği bir ev partisi. (Evet, bir villada dü-zenleniyor, anca sığar o kadar kişi.)
Ayrıca giriş paralı! 30 lira...
O kadar kişinin içkisini ödeyip batmamak adına ev sahibi böyle bir çözüm bulmuş sanırım. İyi hoş da, “acaba tuvaletin kapısında bekleyip para alan biri de var mı?” diye düşünmedi değil tabii bu deli gönül.
Neyse, ne. Bu partiye gitmeyeceğim (hem çok uzakta hem de tanımadığım onca insanla eğlenemem ben), ama davet metnine yazdıkları şu ilginç satırları unutmam pek mümkün değil:
“Hepimizin kuşkulandığı gibi ve Wikileaks’in babası Wikipedia’nın onayladığı gibi; 2012’de dünya yok olacak. Maalesef üniversite eğitimimiz ve Zeitgeist yüzünden de çoğumuz ateistiz, Cennet ve Cehennem diye ölümden sonra yaşamın süreceği yerler olmadığını biliyoruz. Kısacası, ışıklar kapanana kadar iki yeni yılımız var.
Bundan sonraki yeni yılımızı ailemizin ve sevdiklerimizin ellerini tutup ağlayarak felaketi bekleyeceğimize göre, adam gibi içip sonraki sabah yaptıklarımızdan pişman olmak için sadece BU SENE kaldı...”
Eee nasıl buldunuz? Fazla ukala ve karamsar mı? Yoksa “aha tam da böyle işte” mi?
Ne olursa olsun: Cümle aleminize mutlu yıllar...
En son...
EN SON BU OLDU... Eelence’de Demet Akalın’la karşılaştım. “Cihangir’e taşınıyorum” dedi coşma belirtisi iki adet çığlık atarak... Direkt “Yapamazsın orada” deyince ben, “Haftanın iki-üç günü oradaki evde kalacağım, biraz soluklanmam lazım” dedi.
Şu aylık/haftalık kiralanan residence’lardaki dairelerden birine kapak atabilir aslında Demet.
Böylece bir “semt turisti” gibi Cihangir’de takılır, kafelerinde gezinmenin keyfine bakar...
EN SON BU OLACAK... Bugün Kenan Doğulu W Lounge’daki yılbaşı partisinin ev sahipliğini yapacak. Peki Kenan sadece arkadaşlarıyla oturup keyfine mi bakacak? Sanmıyorum, bence gaza gelip şarkı söyleyecek, DJ’lik filan yapacak.
Paylaş