Tam 11 yıl olmuş Avrupa Filmleri Festivali başlayalı. Şimdi İstanbullu okur haliyle soracaktır. ‘Ne zaman başladı da böyle bir festival 11 yıl oldu’ diye.
Hemen açıklayalım: Avrupa Filmleri Festivali Ankara çıkışlı. Ve her yıl İstanbul dışında dört beş Anadolu şehrinde daha aynı festivali gerçekleştiriyorlar. Dolayısıyla bu festival ‘gezici’ aynı zamanda.
İstanbul’a uğranmamasının nedeni de belli. Burada halihazırda çok sayıda film festivalinin yapılması. Festivalin Ankara ayağı 11 Kasım’da start aldı. Film gösterimleri Kızılay Büyülü Fener Sineması’nda 17 Kasım’a kadar sürecek. Ankara’dan sonra Bursa, Kars ve İzmir’i dolaşacak toplam 26 Avrupa ülkesinden 91 film.
Festivalin Ankara’daki ilk yıllarını hálá unutamadığımdan (iki filmin gece 24’ten sonra arka arkaya gösterildiği ‘Beyaz Geceler’e gizlice şarap sokardık mesela) Gezici Festival’e bir yerinden dahil olacağım yakın zamanda. Çünkü hem filmler her zaman çok iyi seçiliyor hem de festival ekibi (Ankara Sinema Derneği) inanılmaz çalışkan ve samimi.
ANKARA’DA OLANLAR BU FİLMLERİ KAÇIRMASIN
KAOS / Paolo ve Vittorio Taviani (Bugün, saat 15.00)
UMUDA YOLCULUK / Xavier Koller (15 Kasım salı, 21.15)
GINGER VE FRED / Federico Fellini (16 Kasım çarşamba, 21.15)
HAFTA SONU / Jean Luc Godard (17 Kasım perşembe, 21.15)
TUTUNAMAYANLAR / Dagur Kari (17 Kasım perşembe, 21.15)
Madonna partisi dünyayla aynı anda ‘Be’de
Madonna MTV’deki son şovu ve yarın piyasada olacak yeni albümü ‘Confessions On A Dance Floor’la yeni istikameti gösterdi:
Charlie’nin Melekleri kıvamındaki saçlar, iri gözlükler, aerobik zamanlarını anımsatan mayolar ve tabii disko topları!
Tüm bunların özü şu; 70’lerin sonunda patlayan çılgın disko günlerine geri dönün diyor Madonna. Dans edin, ama tribe girmek için değil. Mutlu olmak için...
Anafikri beğendiyseniz, bir de Madonna’nın yeni şarkılarıyla dansetmek isteyenlerdenseniz, 18 Kasım Cuma gecesi Beyoğlu’ndaki Balans binasının en üst katındaki Be Club’da yerinizi alın. Çünkü Madonna albümünün resmi partisi bu mekanda yapılıyor.
Aynı gece diğer dünya ülkelerinde de bu partilerin benzerleri olacak, onu da anımsatmış olalım. (Hepsinin organizasyonu Warner Records’a ait)
Resmi parti boyunca neler mi olacak?
Madonna’nın daha önce Türkiye’de yayınlanmamış görüntüleri, katılanlara hediyeler ve tabii sürpriz şovlar.
(Ayrıntılı bilgi için telefon:
0 212- 251 80 69)
Nasıl geçti habersiz hafta sonu
Levent civarı hareketleniyor mu yoksa bana mı öyle geliyor? Özellikle Levent Çarşı’da arka arkaya yeni mekanlar açılıyor. Fancy bunlardan biriydi. Şimdi de hemen yanına Mojito açıldı.
Eskiden La Scala’nın olduğu yere konuşlanan Mojito bin kişilik kapasitesiyle sıkış tepiş mekanlardan sıkılanlar için çok iyi bir seçenek.
Yanı sıra Mojito’nun tavanı irili ufaklı sürüyle disko topuyla donanmış. (Madonna’nın retro hareketini kapmışlar önceden yani) Çalan müzikleri de beğendim. Sırf bu yüzden iki gece üst üste gittim Mojito’ya. İlk gece Fresh B’nin dj’liğini yaptığı meşhur R&B partisi vardı.
Ertesi gece ise dj Hüseyin nefis dans müzikleri çaldı. İlginçtir, kalabalık da alışık olunmadığı kadar coşkuluydu. Normalde böyle yerlerde insanlar sadece birbirlerini ‘keserler’. Kasılmaktan eğlenemezler. Mojito’da öyle olmadı, yüzde 100 coşuldu. (Kutlarım arkadaşlar, hep böyle olun, hep birilerinden göz kirası iste dur gece boyunca, nereye kadar yani?)
Mojito’da tek hata, garsonlar. Böyle şık bir yerde daha iyi giydirilmeli garsonlar. Öyle salaşlar ki...
Ve Kokosh. Cahide’nin alt katındaki bu yeni mekan, hafta sonu gittiğim yerlerden biriydi. Burası Asmalı Meyhane’yken karanlık bir dekorasyona sahipti. Şimdi değişmiş, beyaz ve leylak rengi Kokosh’u ferahlatmış. Yemekler Cahide’nin mutfağından geliyor. Müziklerde ise Pınar-Cihat ikilisi var. Ki ben Pınar’ın ‘Palavra’yı söyleyişine bitiyorum. Ama kimi müşterilerin on korumayla filan içeriye girip yemek yemesini anlamıyorum.