Paylaş
Çünkü AVM’lerin çoğu ışıklı, kocaman labirentler gibi.
Ve o labirentin içinde dönüp dururken, aşağı-yukarı inip çıkan yürüyen merdivenler arasında sürekli rotanı şaşırırken vücut yorulmaya, bir süre sonra da zihin aptallaşmaya başlıyor.
Bu etkiyle olsa gerek içeride saatlerce kalınıyor.
Ta ki -bir umut- çıkış kapısını bulup dışarıdaki havayı içine çekene kadar...
Şimdi Gezi olaylarıyla beraber yeni bir tutum var, AVM’lere gitmemek. Ya da mümkün olduğunca az gitmek...
İnsanlar bunu yazıp çiziyor profillerinde, sıkça konuşuyorlar.
Bu tutum ne kadar hayata geçecek, bilinmez.
Çünkü alışverişi, yeme-içmeyi hadi es geç, ama sinema salonu orada. Sevdiğin film vizyona girdiğinde mecburen AVM’desin yine. Keza kitabevleri de öyle...
Yani AVM’den tam bir kopuş pek mümkün değil.
Gerçekten kopmayı istiyor muyuz, o da flu.
Zira bu yıl içinde AVM’lere giden insan sayısının 1.6 milyara ulaşması bekleniyormuş.
Yine de, Gezi olaylarının ileride şöyle bir yansıması mutlaka olacaktır:
Sokakta olmanın tadına yeniden varılması, evinin dibindeki bakımsız mahalle parkının artık göze şahane gözükmesiyle beraber AVM içinde oluşturulmuş steril yaşam kültürünün dışarıya taşmaya başlaması...
Seyahat ediyorsan ajansın!
#duranadam olarak tanınan Erdem Gündüz, hakkındaki iftiralardan, “Kesin ajan bu” diye başlayan sonu gelmez iddialardan bunalmış.
Şöyle diyor Radikal röportajında:
“Avusturya Konsolosluğu’na üç defa uğradı demişler.
CV’me bakarsanız Bosna-Hersek, İtalya, Sırbistan, Karadağ, Viyana ve Amerika’da sanat ve eğitim amaçlı bulunduğumu görürsünüz.
Birilerinin kalkıp da üç defa Avusturya Konsolosluğu’na başvurdu demesi, insanları başka yöne sevk etmekten başka bir şey değil.”
Komplocuların en sevdiği şeylerden biri bu: Bir ay önce şu yabancı ülkenin konsolosluğuna gitmiş.
Daha sonra da şu şu ülkelere seyahat etmiş.
Yahu gidecek tabii...
Hiç kimse bir başka ülkeyi ziyaret etmesinin ya da o ülkenin konsolosluğuna vize için gitmesinin hesabını vermek zorunda değil.
Komplonun saçması da hiçbir şekilde çekilmiyor.
Bünye kaldırmıyor.
Rutine dönüş
Vali Hüseyin Avni Mutlu cumartesi günkü karanfilli eyleme neden müdahale edildiğini şöyle açıklamış: “Taksim’de akmakta olan rutin trafiğin bir saate yakın engellenmesi dolayısıyla müdahale yapılmıştır.”
Peki müdahaleden sonra trafik akmaya devam etmiş mi?
Evet, ettiğini gördük: TOMA’lar akıyordu meydanda.
Sağa sola tazyikli su fışkırtarak...
Her şey -maalesef- yine çok rutindi.
Bir karanfile bile dayanamadınız ya sayın Vali.
Paylaş