Paylaş
Onlardan biri de kamu kurumları, lokanta ve kafelere aşısızlar için ayrı bir bölüm yapılması.
Öyle hayatın içinden olmayan bir öneri ki, “Nasıl uygulanacak?” diye tartışmak bile anlamsız geliyor.
Diyelim ki arkadaşımla kafede buluşacağım.
Ben aşılıyım, o aşısız.
Kafede aşısızlar için ayrı bölüm var. Garson aşısız arkadaşıma oraya oturmasını söyleyecek, peki bu durumda ben ne yapacağım? Ayrı mı oturacağım yoksa onun yanına mı ilişeceğim?
Eğer ayrı oturacaksam, arada bir aşısız arkadaşımın yanına gidip bir dakika kadar sohbet edip sonra tekrar yerime mi döneceğim?
Haliyle saçma olur böylesi.
Dolayısıyla bu “ayrı bölüm” olayı hayatta tutmaz.
Bir dönem sigara içenler için ayrı bölüm vardı mekanlarda, hatırlayın.
Onda bile zorlanıldı, tam olarak oturmadı sistem.
Zaten çok geçmeden o sistem kalktı, tamamen dışarıda içilmeye başlandı sigara.
Alaçatı’nın esas özü
Alaçatı’nın gerçek özünü anımsatmaya yönelik etkinliklerden biri Tasting Alaçatı.
Bu yıl üçüncü kez düzenleniyor. Önceki zamanlarından farklı olarak bu kez 10-12 Eylül’de.
Gastronomi odaklı bir etkinlik Tasting ama işin içine gastronomiyle bağlantılı başka etkinlikleri de katıyorlar.
Bu yılki Tasting’in ana teması da sıfır atık ve geri dönüşüm kavramları üzerine kurulu.
Yemek programları arasında dikkat çekici olanlar ise Before Sunset’teki “Green Future Project” ile Yek’teki “Enigma” yemeği.
Bu yemek programlarına herkes dışardan rezervasyon yaparak katılabiliyor, söylemiş olayım.
Bize de bir Boeri etkisi lazım
New York’ta yapılan Frieze’den sonra bir diğer büyük etkinlik, Milano’nun Salone del Mobile ve tasarım haftası da bu pazar geri dönüyor.
10 Eylül’e kadar devam edecek ve “Supersalone” başlığıyla gerçekleşecek 58’inci fuarın küratörü pek şahane bir isim:
Milanolu mimar Stefano Boeri.
Boeri, çok katlı ‘residence’lara yaptığı dikey ormanlarla ünlü bir mimar.
Hatta Milano’ya gidenler onun eseri olan, her tarafından yeşil fışkıran Bosco Verticale kulelerine mutlaka denk gelmiştir.
Boeri daha sonra başka şehirlerde başka konut projeleriyle devam etti bu dikey orman hadisesine...
Boeri’nin kaçınılmaz “yeşil” etkisi bu yıl fuarda kendini hemen belli edecek.
Çünkü fuar alanına 200 ağaç arasından geçerek girilecek.
Fuar bitince ise bu ağaçlar Milano’nun farklı yerlerine dikilecek.
Keşke diyorum, bizim Contemporary İstanbul’a da benzer bir şey yapılsa.
Ekim ayında Tersane İstanbul’da yapılacak etkinliğin açık hava kısmı küçük bir ormana dönüşse fena olmaz mıydı?
Paylaş