Paylaş
İLK OLAY: ALEYNA NEREYE GİTSİN?
Önce Demet Akalın, Aleyna Tilki’nin “Benim ölmemi istiyorlar” şeklindeki açıklamasına istinaden adres gösterdi: “Amerika’da yaşayacaksan orada hayatına devam et.”
Sonra da burada yaşamanın raconunu hatırlattı:
“Ama bence burada yapabileceğin çok şey var. Bence kimseyi de suçlama. Yani kimse seni Türkiye’de iç çamaşırlarıyla sahnede görmek istemiyor.”
Buna karşılık sosyal medya takipçisi tipik bir tepki olarak Akalın’ın eski mayolu pozlarını filan gündeme soktu ama bu da gereksizdi hani.
Bir yorumu eleştirmenin ilk şartı karşı tarafa, “Bak bak, senin de nelerin vardı” demek değil ki...
Oysa esas mevzu, bir sanatçının bir meslektaşına “Amerika’ya git” teklifinde bulunabilmesi.
Kısaca ve apaçık: Burada rahat edemezsin, ettirmeyiz alt metnini iletebilmesi.
E şimdi Aleyna yazdıklarında haksız mı?
Bu psikolojik baskıya kim, nasıl dayanabilir ki?
Üstelik bunu hemcinsi bir meslektaşı yapıyor. Onu daha iyi anlaması gereken bir büyüğü...
İKİNCİ OLAY: ZEYNEP BASTIK
Popüler kültür alemindeki ikinci olay ise Zeynep Bastık’ın başına geldi. Muhabir imalı bir şekilde sordu, “Eski eşiniz ve yeni sevgiliniz ile aynı mekânda eğlenmişsiniz?”
Bu “Hayrola Zeynep Hanım” göndermesine Bastık şöyle yanıt verdi:
“Yıl olmuş 2024. Biz o kafalarda değiliz, artık aştık bunları. Beraber çalışıyoruz. Ekip olarak geldik buraya da.”
Eğer eski eşinizle medeni bir şekilde ayrıldıysanız, üstelik iş ilişkiniz de devam ediyorsa elbette görüşürsünüz.
Mecbursunuz yani bir noktada.
Ve herkes biliyor; eski eş Tolga ile Zeynep’in iş ilişkisi devam ediyor.
Ama “hizaya getirme” motivasyonu muhabirin sorusunda da kendini belli ediyor işte.
Bastık her ne kadar bu imalı psikolojik baskıyı geri püskürtse de, “eski ve yeni bir arada” manşetlerinden kaçamadı elbette.
Çünkü böylesi hem ilgi çekiyor hem de Akalın’ın yaptığına benzer bir çağrıyı tetikliyor: “Amerika’ya gitsinler...”
Oysa burası her türlü kafadan insanın olduğu bir yer.
Kimsenin kimseyi “Benim kafalara gel” diye yorup bunaltmasına ve üzmesine lüzum yok.
Paylaş