Bizzat programın içinde yer alınca farklı oluyor tabii.
Ekran başında izlemek ya da sonradan tartışmayı gazeteden takip etmek gibi olmuyor.
Bizim "Normal misin" programında çıkan son vukuattan bahsediyorum. Ki cuma günkü Kelebek’in manşetinde vukuatın en can alıcı kısmı yer aldı.
Ama hálá çok soran olduğu için "gergin dakikalar"ı bir de ben aktarayım, daha ayrıntılı olarak.
Öncelikle Tuba Ünsal, "Karaktersiz" derken Kaya Çilingiroğlu’nu kastetmemişti. Ama her aldatma mevzusunda gözler Kaya’nın üzerine çevrildiği için Tuba’nın yorumu bir anda öyle algılandı.
Ve bunun üzerine Kaya, Tuba’yı sinirlendiren o lafı etti: "Benim de karım Londra’da başka bir herifle basılsa..."
Tuba önce özür dileyip geri çekildi, ama sonra sinirlerine hakim olamayıp Kaya’nın üzerine yürüdü.
Kaya’nın şu sözleri ise cidden ağır ve haksızca oldu: "Beni 70 milyon farklı şekilde tanıdı, seni ise alemlerden".
Bendeniz de, "Alem lafı ağır olmadı mı şimdi, özür dilemeniz lazım Tuba’dan" deyince Kaya’nın yanıtı ilginçti: "Alem derken, Alem dergisini kastettim ben, öyle algılandıysa şayet özür dilerim".
Özeti: Aslında bir algı karmaşası. Karşılıklı benim algım senin algını döver gerginliği.
Bakalım bu çarşamba neler olacak? Taze bir TV kişisi olarak meraktayım.
MÜHİM NOT: Lütfen program sürerken TV’nizin algı ayarıyla oynamayınız, derim...
Aslında ’medyayım ama uygunum’ partisiydi
Cuma günü yazdığım, tüm basına da hararetle duyurulan "evliyim ama uygunum" sitesinin partisine gidildi tabii. Bu kadar aleni bir şekilde duyurulan partiden hiç umudum yoktu aslında.
"Nasıl olsa kimse gitmez, içerisi bomboş olacaktır" diye düşünüyordum.
Yine de Ulus 29 öncesi uğradım işte. Ve haklı çıktım: İçerisi boştu.
Bir tek "evli ama uygunları" bekleyen medya mensupları vardı.
Hem de hepsi kameralarıyla, fotoğraf makineleriyle filan gelmişti, tam teçhizat...
Site sahibi mutlu mesut maskeli pozlar veriyordu objektiflere.
Üç-beş tane yalnız adam vardı ama. Onlar belli ki site üyesiydi. Kendi standlarında bir başlarına içkilerini içip "evli ama uygun" kadınları beklediler, ama nafile tabii.
İlerleyen saatlerde gelenler, mekanın müdavimi 20 yaşlarındaki gençler oldu. Onların da ya böylesi bir organizasyondan haberleri yoktu ya da öylesine takılmak için gelmişlerdi, bilemiyorum.
Sonuçta içeride çok sayıda medya kişisi vardı.
Site sahibi -belki de bile isteye- "medyayım ama uygunum" partisi yapmış oldu.
Sıkıcıydı hadise nitekim...
Çift kişilikli yeni mekan: Mansion
Miami’de yaşayan Türkler bilirler, oranın Mansion adlı meşhur bir kulübü vardır.
Levent’te açılan Mansion ise Miami’dekinin şubesi değil ama adını aldığı yere öykünen, onun gibi olmak isteyen bir Türk girişimi. Ki zaten burayı açan karı-koca (Nuray-Rıdvan Haseki) uzun yıllar Miami’de yaşamış-çalışmış.
Mansion’ın birbirinden farklı iki katı var. Doktor Jekyll & Mr Hyde hesabı.
İlk kat bildiğimiz kulüp, ikinci kat ise meyhane. Cumartesileri meyhanede Cihan Doğan çıkıyor, ki ben en son Cihan’ı Çeşme’de dinlemiştim. Hálá onun gibi iyi bar performansı sergileyen yok.
Alt kattaki kulüp ise çok iyi dekore edilmiş. Hele cam kabin içindeki avize fikrine bayıldım.
Ama dj kabini daha şaşaalı olabilirdi. Çünkü insanlar dansederken dj’i görmek istiyorlar.
Benim gittiğim gece kabinde Dj David Şaboy vardı. Tamamen Türkçe pop çalıyordu David.
Bazı şarkıların remikslerini mesela ilk kez orada duydum.
Şaboy’a, "Nereden buldun bunları" desem de, sırrını söylemedi.
Mansion bu çizgiden şaşmaz ve istikrarlı olursa Levent’in iyi kulüplerinden biri olabilir.
Son olarak, Mansion’cılar şu personel kıyafetlerine çeki düzen versinler. Çünkü beyaz gömlek ve sıradan bir jean pantolonla garsonlara servis yaptırmak, o şık kulübün ambiyansına hiç yakışmıyor.