Ağacın bir bildiği varmış

Apartmanın tam önünde koca bir ceviz ağacı var.

Haberin Devamı


Kim diktiyse zamanında, ona bin teşekkür.
İstanbul’un dip dibe binalardan geçilmeyen bazı sokak araları bu ağaçlar olmasa iyice ruhsuz olurdu herhalde.
Neyse. Karantina hayatına başladığımız 17 Mart civarında ağacın dalları -doğal olarak- çırılçıplaktı.
Belki de daha önce hiç bakmadığım kadar o çıplak dallara baktım durdum.
Nisan ortasına doğru geldikçe yavaş yavaş dallar tomurcuklanmaya başladı.
Yine daha önce hiç bakmadığım kadar bu kez o tomurcuklara baktım durdum.
Hatta bazen gün içinde defalarca.
Gözümün önünde çünkü. Dikkatimi çekmemesi imkansız.
Bir de tomurcuklar giderek gelişiyor, büyüyor; yapraklar açtı açacak.
Ama bende müthiş bir sabırsızlık, bazen ağaca sataştığım dahi oldu, “E hadi aç artık şu yapraklarını” diye!
Sonuçta, ağacın kışlıklarını kaldırıp yazlıklarını dolaptan çıkarışına şahit olmak National Geographic belgeseli izlemekten daha heyecanlıydı.
İri laf bulutlarıyla gökyüzünüzü kaplamak istemem ama -neredeyse- 2.5 aylık karantina döneminin bu en basit seyri bana şunu öğretti:
Ağacın yapraklarını açması için manasız şekilde sabırsız davrandım ama yapraklar açması gereken zamanda açtı işte.
Ağacın bir bildiği varmış yani.
Ben tam olarak yeni öğrendim. Sabır denilen şey aslında buymuş.

Haberin Devamı

Gizli magazin bombası

Oyuncu İlker Aksum, Instagram canlı yayınında ilginç bir itirafta bulunmuş.
2013’te yayınlanan, başrolü Tuba Büyüküstün’le paylaştığı “20 Dakika” dizisi için “Arap bir prensin siparişiydi” demiş!
Aksum detaya girmemiş ama bir Türk dizisinin Arap prensinin siparişi üzerine yapıldığı iddiası gerçekten doğru olabilir mi?
Büyük bir iddia bu.
Peki Aksum neden durup dururken bunu söyleme ihtiyacı hissetti?
Yıllardır içinde mi kalmıştı bu mesele?
Sorular sorular...
Bu gizli magazin bombası bakalım dallanıp budaklanacak mı...

Bartu ve Melikşah

Karantina döneminin en çok konuşulan ikilisi onlar oldu.
Kimi çok sevdi, kimi hiç sevmedi ama başarıları ortada:
Bartu ve Melikşah’ın canlı yayınını izleyen kişi sayısı aynı anda 100 bin kişiyi buldu.
Bir de buna canlı yayına girip çıkan yüzlerce insanı ekleyin...
En son Mürsel ve Anna’lı yayınları da müthişti, komikti. O yayına bayıldım.
Biraz Okan Bayülgen’in eski program tarzının mirasından ilerliyorlar ama bu zamana özgü bir şey de var Melikşah ve Bartu’da:
Fazlasıyla doğallar, hiçbir şeye takılmıyorlar ve kendilerini fazla abartmıyorlar.

Yazarın Tüm Yazıları