90’lılar dosyasını açıyorum!

Sorgu dediysem öyle sıkıcı bir şeyden bahsetmiyorum.
Sorgu mekanı Divan Pub’dı. Ortam gayet günlük güneşlikti.
Ve ben anlatıyordum, onlar da not alıyordu.
Tabii ki anlattığım şey eğlence dünyasıydı.
Çünkü bu iki akademisyen eğlence dünyasına dair bir çalışma yapıyormuş ve bu deli dünyaya dair bir sürü soru vardı kafalarında. Sorular elbette bitmedi, yine buluşacağız. Ve buluşmalarda neler konuşulduğundan o zaman bahsedeceğim.
Ama fark ettim ki, ilk buluşmada daha çok yeni neslin, yani 90 doğumluların eğlence anlayışlarını konuşmuşuz.
70’liler, 80’lilerle aralarındaki farkı irdelemişiz. Dedim ki, “Bu konu pek gündeme gelmedi, bir 90’lılar dosyası açmanın tam zamanıdır”... Önce Mert Vidinli’ye telefon açıp sordum.
Çünkü Mert, son dönemde yaptığı meşhur Richie Rich parti serisiyle 90’lıları kendisine mıknatıs gibi çeken bir parti organizatörü.
İşte, kendisi ’80 doğumlu olan Vidinli’den 90’lı tespitleri...

BELLİ BİR MEKANIN MÜDAVİMİ DEĞİLLER

- Her ortama uyum sağlayabilecek yapıya sahipler, bukalemun gibiler... Çok ağır bir masada sohbetinize dahil olup bilgileriyle sizi ters köşeye yatırabiliyorlar. Çünkü bilgiye çok kolay ulaşıyorlar.
- Bir gün Ulus 29 locasında eğlenip milyar hesap öderken ertesi gün Taksim’de rock çalan barda takılabiliyorlar. Kısacası belli bir mekana müdavim olmuyorlar.
- ’80 jenerasyonu için partilemek davete katılmak gibiyken onlar için çok kolay bir şey: Bakkala gidip gelmek kadar basit!

YA KULÜPTE YA SPORDALAR!

- Spor onların vazgeçilmezi. Artık okul kantininde vakit geçirmiyorlar. Ya spor salonunda ya da popüler bir mekandalar!
- Türkçe pop’un 90’lara damgasını vuran hitleri dışında yeni dönem pop müziğe burun kıvırıyorlar.
80’lilerle homojen yapıda eğlendikleri tek ortak nokta 90’lar Türkçe pop...

ARTIK KIZLAR LOCALARI PARSELLİYOR

- Giyim kuşam onlar için çok basit. “Kendi stilim var” diyecek özgüvene sahipler.
- Özgüvenleri her şekilde tavan! Bizde işler bambaşkaydı, “kapının önünden al beni” ya da “tuvalete beraber gidelim, şu locanın veya standın önünden geçemem” endişesi vardı. Şimdiki kızlar ve erkekler tek başına bara gidip içki içebiliyor. Erkek gruplarından daha çok kız grupları locaları parselliyor!

FLÖRT SÜRECİ CEPTEN BAŞLIYOR!

- Flört onlar için çok kolay. Flört sürecini ping atarak, poke’layarak ya da bbm’ine ekleyip Instagram’daki resmini like ederek hemen başlatıyorlar.

TAŞ GİBİ KIZ OUT, TARZ KIZ IN!

- Bir kızla “taş gibi kız” olduğu için flörtleşmiyor erkekler. Daha çok “çok tarz bir kız” deyip flörtleşiyorlar.
- Kızlar bir erkeğe körü körüne bağlanmıyor. Çünkü ilişkilere eşitlik geldi. Salya sümük aşk hikayeleri ’90 jenerasyonunda yok.
- Daha çok alkol tüketiyorlar.

Okan Tapan’ın oğluna büyük ilgi

Başlığı kısıtlı sayıdaki kelimeyle atmaya çalışınca böyle oluyor.
Şimdi hakikaten, “Okan Tapan’ın oğluna büyük ilgi” ne demek?
Şu demek: Bir dönem Ajda Pekkan’la aşk yaşayan, yaklaşık dört yıldır da Elif Edes’le evli olan işadamı Okan Tapan’ın oğlu Ali Emir Tapan son dönemlerde dikkatleri hayli üstüne çeken genç bir sanatçı.
Başlıktaki “büyük ilgi”den kastım onun işleri kısacası.
Geçen yıllarda Dirimart’ta bir sergi yapan Ali Emir Tapan, artık Galerist bünyesinde. Ve önceki gece Galerist’in Kozmik Spekülasyon Bahçesi adlı karma sergisine cam üfleme tekniğiyle yaptığı işleriyle katıldı.
Haluk Akakçe, Hüseyin Çağlayan, Nil Yalter gibi isimlerle beraber üstelik.
Sergiyi gezenler, Akakçe’nin videosu ve Çağlayan’ın martı sesli ve bir süre sonra hayli sinir bozucu olabilen işi kadar Tapan’ın seksi cam üflemelerini de konuştu.
Daha da önemlisi satın aldılar!
Kısacası Tapan’ın ismini sık sık duyacağız. Özellikle de martta Galerist’te açacağı sergiden sonra...