Paylaş
YAŞITLARINDAN GERİ KALABİLİR
Üstün zekâlı olduğu her fırsatta dile getirilen çocuk kendini nasıl hisseder?
Prof. Dr. Norma Razon (Çocuklu Dünya Eğitim Danışmanı, pedagog): Çocuğun zekâsına veya fiziksel özelliklerine vurgu yapmak hiç doğru değil. Çok akıllı, çok zeki, çok yakışıklı gibi sıfatları kullandığınızda çocuklar bunların arkasına sığınıyor, bu da çaba harcamasını engelliyor. Örneğin, çok zeki olduğuna inanırken bir sınavda başarılı olamadığında çöküyor. Yapılması gereken, çocuğun çabasına vurgu yapmak ve onu takdir etmek olmalı: “Uğraştın, çok kolay değildi ama insan uğraşınca başarıyor” veya “Çabaladın ama olmadı, bir daha denersen yapabilirsin”. Bu arada anne veya baba kendisinin de bazı şeyleri başaramadığını çocuğa anlatabilir.
Ilgın Şirin (klinik psikolog): Takdir edilmek ve onaylanmak her çocuğun ihtiyacıdır. Fakat çocuğun her durumda üstün zekâlı olduğunun üstünde durulması merak duygusunu etkileyebilir. Yeterince iyi yaptığını düşünen çocuk yeni bir bilgi edinmek, öğrenmek konusunda hevesini yitiriyor. Bu durum, çocuğun yaşıtlarından geri kalmasına da neden olabiliyor.
YARDIM İSTEMEDEN ETMEYİN
Anne-babalar, çocukların emeğine değer verdiğini nasıl gösterebilir?
Prof. Dr. Norma Razon: Bazı cümlelerden kaçınmak gerekiyor. Matematik problemini çözemeyen çocuğa “Sen akıllı çocuksun, bunu nasıl beceremedin” veya “Sen aptal mısın, otur yap, basit bu” gibi cümleler çocuğu engeller. Üstün zekâlı olduğu vurgulandığında çocuk çaba harcamaz oluyor veya yapamadığında kırıklık yaşıyor. Bir de çocuk yardım istemeden kesinlikle yardım etmemek gerek. Önemli olan o problemi çocuğun adına çözmek değil, onu nasıl yapacağına çocuğu düşünmeye davet etmek, çözümü çocuğa buldurmak. Burada önemli olan, çocuğu denemeye teşvik etmek, başarıya giden yolda uğraş vermektir.
Ilgın Şirin: Çocuğun emeğinin takdir edildiğini hissetmesi için ebeveynlerin bu emeği gördüğüne dair kuracağı cümleler çok önemli. Örneğin “Ne kadar güzel çizmişsin, istersen bunu masana koyabiliriz veya duvara asabiliriz” denebilir. Böylece çocuk verdiği emeğin görüldüğünü ve onaylandığını hissedecektir. Buna bağlı olarak çocuğun söz konusu davranışı tekrarlama isteği artacaktır.
GERÇEKÜSTÜ BEKLENTİLERE GİRMEYİN
Prof. Dr. Norma Razon:
Çocuğu tanımak önemli: Becerileri, yetersizlikleriyle çocuğunu tanıyan anne-baba gerçeküstü beklentiler içine girmez.
Başladığı işi bitirmesini sağlayın: Yapamadığı zaman tekrar denemeye yönlendirmek, yardım istediği zaman devreye girmek önemli.
Yardımlaşmanın önemine vurgu yapın: ‘Bazen bir işi tek başımıza kotaramayız ama yardım alarak başarabiliriz’ diyebilirsiniz.
Ilgın Şirin:
Denemenin önemli olduğunu öğretin: Bir çiçeği büyütmek konusunda hızla bilgiye ulaşıyorlar. Ama bunu deneyimlemediklerinde o çiçeği büyütmenin zevkine varamıyorlar.
Paylaş