Oyunlar, çocukların yeni öğretmeni oldu

İtalyan oyun ajansı Molleindustria’nın kurucusu Paolo Pedercini bu durumu “Bilgisayar oyunları etkin birer medya gücüdür” sözleriyle açıklıyor. İşte bu nedenle pek çok oyun şirketi, bilgisayar oyunlarını bir öğretmen gibi kullanıyor. Okuldaki ders esnasında öğretilemeyecek pek çok şey, oyunlar yolu ile çocuk ve gençlere öğretilebiliyor.

Amerikan MIT Üniversitesi Karşılaştırmalı Çalışmalar Yönetmeni Prof. Dr. Henry Jenkins bilgisayar oyunlarının etki alanı ile ilgili olarak; “Süper Mario’yla büyüyen kuşak iş hayatına giriyor, siyasete giriyor, bu yüzden oyunları da iletişim kurmanın güçlü araçlarından biri olarak görüyor. Eğer oyunlar büyük bir mecra olacak ise, türlü işlevleri olacaktır, aynen filmler gibi... Biz oyunları öncelikle eğlence için, ardından da eğitim, reklamcılık, siyaset ve diğer pek çok şey de kullanmayı düşünüyoruz” diyor.

ICNC (Uluslararası Şiddetsiz Çatışmalar Merkezi) ve Dünya Bankası gibi küresel kuruluşlar da çeşitli oyun ajanslarına bilgisayar oyunu ürettiriyor. “Dünyayı kurtarmak” temasına bağlı Acil Çağrı (Urgent Evoke) adlı bir oyun ürettiren küresel kredi bankasının işlediği konular arasında fakirlik, açlık, obezite, küresel ısınma, su savaşları gibi konular yer alıyor. Dolayısıyla küresel kuruluşlar da çeşitli öğrenme yöntemleri için bilgisayar oyunlarını kullanıyor.

Türkiye’de de oyun üreten çeşitli ajanslar bulunuyor. ODTÜ ve İTÜ gibi üniversitelerde oyun üretim bölümleri yer alıyor. Son olarak Atatürk Üniversitesi, TÜBİTAK’ın desteği ile ‘bilgisayar oyunu yolu ile kış sporları öğrenme’ projesi geliştirdi ve ilk aşamada 600 öğrenci, bilgisayar oyunu yöntemi ile kış sporu öğrendi.

Türkiye’de 22 milyon, dünyada ise 671 milyon kişi oyun oynuyor

Son yılların en gelişmiş sanayilerinden biri olarak kabul edilen bilgisayar oyun endüstrisi, hem ekonomik kazanç sağlama hem de bilgi aktarma işlevi sağlaması ile çok önemli iki görevi yerine getiriyor. Bilgisayar oyunlarına önemli oranda para yatıran Amerika, Güney Kore ve Çin, küresel bilgisayar oyun sanayisinde başı çekiyor. Verilere göre Türkiye’de 22 milyon, dünyada ise 671 milyon kişi düzenli olarak bilgisayar oyunu oynuyor.

Bilgisayar oyunu üreten şirketlerin geliri Türkiye’de ortalama olarak 200 milyon dolara, dünyada ise 70 milyar dolara ulaşıyor ve bu sektör her geçen yıl yüzde 20 oranında büyüyor. Bu durum, bilgisayar oyunlarının etki alanının da her geçen gün büyüdüğünü gösteriyor. Çünkü bilgisayar oyunları da tıpkı çizgi filmler, sinema filmleri ya da kitaplar gibi bir hikaye anlatıyor. Ancak bilgisayar oyunlarını film ya da kitaplardan ayıran bir nokta var. O da oyunların sonunu, hikayeyi yazan kişinin değil, oyuncunun belirlediği gerçeği... Oyuncu, oyunu oynarken kendi kaderini çizer ve sona, ona verilen imkanlar doğrultusunda kendi iradesi ile ulaşır. Üstelik bu özelliği bilgisayar oyunlarına farklı bir heyecan katar. Bu nedenledir ki her yıl milyonlarca oyun piyasaya sürülüyor, küresel ölçekte üretilen bazı oyunlar da piyasaya çıktıkları an satış rekorları kırıyor.

Kuşkusuz ki bilgisayar oyunlarının bu kadar hızlı tüketilmesinin altında bireyin eyleme dahil olması yatıyor. İnsanlar, film izlerken ya da kitap okurken edilgen konumdadır ve anlatılan öyküye dışarıdan bakarlar, fakat bilgisayar oyunu oynarken, ona sunulan şartlar dahilinde oyunu yönetebiliyorlar. İnsanın ruhsal durumu ve kazanma isteği, bilgisayar oyunlarını daha da eğlenceli hale getiriyor. Bu durum, oyunların büyük bir sanayi olmasının sebebi ve sonucudur.

Yapılan internet araştırmaları, çocukların internette oyun oynayarak vakit geçirdiğini ortaya çıkarıyor. Geçtiğimiz yıl Ankara Üniversitesi’nde düzenlenen Çocuk ve Bilgi Güvenliği Kongresi’nde yapılan tespitler, bilgisayar oyunlarının çocuk ve gençler üzerinde çok etkili olduğunu ortaya koydu. Kongrede bir konuşma yapan Prof. Dr. Veysi İşler, ailelere “Çocuğunuzun oynadığı oyunu bilin, yaşa göre oyun seçin” uyarısında bulundu. Kuşkusuz ki teknoloji ile çerçevelendiğimiz bu dünyada, çocuklara teknolojiyi ya da oyunları yasaklamak çözüm değil. Önemli olan medya okur yazarı olmak ve seçmeyi bilmek! Böylece her şey çok daha güvenli olacak.