Avusturyalı doktorlar bir Türk'ü denek olarak mı kullandı?

Ahmet ilk kez 16 yaşında bir çocukken kanser olmuş. Geniz eti ameliyatı sırasında ortaya çıkan kanserle mücadele etmiş, 3 kez kemoterapi 37 kez de radyoterapi görmüş. İyileşince üniversite eğitimi için Viyana’ya gitmiş. Burada hastalık yeniden nüksetmiş ve yeniden kemoterapi ve radyoterapi tedavisi görmüş. Bu süreç sonunda Ahmet yine bu hastalığı yenmiş. Fakat bu kez ağzını açamamaya başlamış ve ağzında daralma meydana gelmiş. Avusturyalı doktorlar onu çene cerrahisine yönlendirmişler. Doktorlar ona “Bu çok küçük bir ameliyat, sadece bir saat sürecek ve ağzını normal insanlar gibi açabileceksin” demişler, ancak söyledikleri olmamış. Biz bu hikâyeyi, Ahmet şu an çok hasta olduğu ve konuşma güçlüğü çektiği için kendisinden dinleyemiyoruz. Ancak ablası Derya Hüdai sorularımızı yanıtladı.

Ahmet’e ne oldu?

Ahmet iki kez kanseri yendi, ama Avusturyalı doktorlar onu kobay gibi kullandı. Boğazını deldi, bize sormadan dişlerini çektiler. Ameliyata girerken daha sağlıklıydı, çıktığında dağılmıştı.

Nasıl?

Avusturyalı doktorlar bizi çene cerrahisine gönderdiler. Bir saatlik çok küçük bir ameliyatla her şeyin eskisi gibi olacağını söylediler. Ama olmadı. Ahmet’in ameliyatı tam 8 saat sürdü. Bize hiç bilgi verilmeyen 8 saatlik sürenin sonunda Ahmet, vücudunda bir sürü cihazla ve boğazı delinmiş halde ameliyattan çıktı.

Peki, ya sonra?

Biz hemen büyükelçiliğimize haber verdik. Elçilik hastaneye yetkili gönderdi. Doktor, elçilik görevlisinin karşısına çıkıp “Çocukta tümör var. Operasyonu yarıda kestik. Ölüyordu, hayatını kurtardık. Boğazını deldik, yoksa nefes alamayıp ölecekti” dedi. Üstelik 14 tane dişini de çekmişler. Bize hiçbir bilgi verilmeden. Hem de hiç! Bu olaydan sonra tümör için tetkikler yapıldı. Tetkik sonuçlarında ne çıktı biliyor musunuz? Kardeşimde hiçbir tümör olmadığı ortaya çıktı. Bunun üzerine “Yarım operasyonu tamamlayalım”, dediler ve ikinci ameliyatı yaptılar. Bu ameliyatta da Ahmet’in çenesindeki sağlam kaslarını da kesip, ağzının içinden delik açmışlar. O delik dört yıldır kapanmadı.

Bu durumu yargıya taşımadınız mı?

Taşıdık. Tam dört yıl süren bir mahkeme sürecimiz oldu. Geçen hafta sonuçlandı ve kaybettik. Avukatımız inanamadı. Hiçbirimiz inanamadık. Raporlar elimizde. Her türlü bilgi var. Ama Avusturya yargısı aleyhimize karar verdi. Sahte bilirkişi raporları ve uydurma şahitlerle davayı kazandılar. Adeta ırkçı bir yaklaşımda bulundu mahkeme. Durumu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşımak istiyoruz. Ancak sadece temyiz için bile 3 bin Euro isteniyor. Biz kardeşimin tedavisi için varımızı yoğumuzu sattık. Hiçbir şeyimiz kalmadı. Ahmet bu Cumartesi günü yumuşak doku nakli olacak. Şu an tek umudumuz bu.

Avusturya’daki hastane raporları ile Türkiye’deki hastanenin raporları farklı mı?

Evet. Avusturyalı doktorlar kardeşimi bir denek olarak kullandılar. Bütün açıklamaları gerçek dışıydı. Kendi hatalarını örtbas etmeye çalıştılar. Türkiye’deki araştırma hastanelerinde yapılan tetkikler sonucunda Ahmet’in ağız açıklığı sıfırın altında çıktı, ama Avusturya doktorları hem 6 mm dediler. Ahmet ise ağzını hiç açamıyor. “Dişlerini çekeceğimiz konusunda Ahmet’i bilgilendirdik” dediler, ama ne Ahmet’in ne de bizim böyle bir şeyden hiç haberimiz olmadı. Eğer bilgilendirselerdi bize bununla ilgili bir evrak verip imzalatırlardı. Ama böyle bir evrak yok. Onun üzerinde deney yaptılar.

Elinizdeki belgelerin mahkeme sürecinde hiçbir katkısı olmadı mı?

Avrupa çifte standart kıtası… Sözde insan hakları, demokrasi ve özgürlükle nam salmış, dünyanın en iyi buluşu olarak sunulan bir Avrupa Birliği’nin bir ülkesinde, Avusturya’da ne oldu biliyor musunuz? Ahmet’in Viyana’da hastaneye girişi 5 yıl boyunca yasaklandı. Elimizde yazılı hastane kararı var girişinin engellendiğine dair. Bu muamele bir teröriste bile yapılmıyor. Biz Türk değil de Avusturyalı olsaydık böyle davranmazlardı. Üstelik bir de bizi sulayıp “Evraklarda oynama yapılmış” diye iftira attılar ve buna benzer birçok kötü muamele yaptılar. Ahmet’in hastane sürecinde ben de Viyana’daydım. Sebepsiz yere 11 ay Shengen vizesi vermediler bana. Üstelik hiçbir sebep de belirtmediler. Fakat bu süreçte aylık 50 Euro sigorta parasını ödettirdiler. Avusturya bizi mahvetti.

Ahmet ne kadar süredir Türkiye’de?

Yaklaşık dört yıldır. Ahmet’in boğazı dört yıldır kapanmadı. Sürekli kanıyor. Yemek yiyemiyor, kan kaybı var, morali çok düşük. Yapılması gereken tek şey kaldı o da yumuşak doku ameliyatı. Sırtından parça alıp yüzüne ve boynuna eklenecek. Çünkü Ahmet’in yüzündeki deri şu an canlı değil. Kan enjekte ederek bölgeyi canlandıracaklar. Çok zor ve oldukça da riskli bir ameliyat. 4 yıldır araştırıyoruz tek ümidimiz bu kaldı. Biz kardeşimi sağlığına kavuşturmak istiyoruz. Davayı da yüksek yargıya taşıyarak Ahmet’in haklarını almak istiyoruz. Ancak sıfırı tükettik. Artık gücümüz kalmadı. Tek ümidimiz yumuşak doku nakli.

Şu an morali nasıl?

Pek iyi değil. Ancak geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımız çok sevdiği Fenerbahçelilerle bir buluşma ayarladı. Ahmet hastaneden çıkamıyordu. Onların gelmesini çok istedik, ama olmadı. Bizi tesise davet ettiler. Biz de onun bu isteğini gerçekleştirmek için Fenerbahçe tesislerine götürdük. Kısa bir süre de olsa Ahmet onlarla yan yana geldi. Bu ona çok büyük bir moral oldu. İnşallah ameliyat parasını da toparlayabiliriz de Ahmet’imiz kurtulur. Şu an tek isteğimiz bu…