Arkadaşları 'beğen'miyorsa depresyonda olabilir

Son zamanlarda özellikle ergen çocuklar, sosyal medyada beğenilmeme korkusu yaşamaya başladı.

Haberin Devamı

Bu korku öyle boyutlara ulaşabiliyor ki, bazı durumlarda ağır depresyona bile sebep olabiliyor. Konuyu Psikolog Serap Duygulu ile konuştuk.

Sosyal medya depresyonu nedir?

Sosyal medya ve sosyal paylaşım alanları olarak bilinen Facebook, Twitter, Instagram gibi mecralar hayatımıza girdiğinden beri, birbirimizle olan ilişkilerimiz de farklı boyutlara taşındı. Özellikle gençler arasında kullanımı giderek daha küçük yaşlara düşen sosyal medya ve sosyal ağlar kendi kültürünü, kendi dilini oluştururken, kendi psikolojisini de ortaya koymaya başladı. Gençler ve çocuklar arasında sosyal medyada birbirini takip etmek, takip edilmediğinde bir takım olumsuz duygu durumları yaşamak neredeyse günlük hayatın olağan getirisi olarak görülmeye başlandı.

Haberin Devamı

Peki, depresyona sebep olan şeyler neler?

Gençler sosyal medyada ‘sosyal haz’ elde ediyorlar. Eğer bu ‘sosyal haz’ geçirdikleri zamanla doğru orantılı olarak artmıyorsa yaşanan duygu bir ‘sosyal medya depresyonu’ oluyor. Özellikle ergenler, yaş ve gelişim düzeyi olarak tam da toplumla ilişkiye geçtiği, sosyalleştiği, arkadaş edindiği, onay ve kabul aradığı dönemlerde sosyal medyada ne kadar çok arkadaş edinirse o kadar güçlü ve güvenli hissediyor. Tanımadığı insanları arkadaş listesine eklemekte sakınca görmüyor. Hatta özel bilgilerini, fotoğraflarını fark etmeden paylaşmaya başlıyor. Çünkü her paylaşım ona mutluluk, onay ve kabul duygusu olarak dönüyor. Modellediği, hayran olduğu insanları takibe alıyor. Bu zincirdeki en ufak bir kırılma gençlerin toplumla ilişkisinde de kırılmalara yol açabiliyor. Gerçekle sanal olan karışıyor. Paylaştığı bir fotoğrafa istediği kadar etkileşim alamamış birey, daha saldırgan, daha atak paylaşımlara yönelebiliyor ve özdenetimi kaybedebiliyor.

Haberin Devamı

Peki, ya olumsuz eleştiriler alırsa?

Saldırgan paylaşımlar yapmaya başlayan çocuğa karşı, arkadaşlarının sert bir tavır sergilemesi de onu depresyona itebiliyor. Onaylanmayan, hatta reddedilen birey olmak özellikle ergenlerde çok yaralayıcı olabilir. O nedenle ailelerin, özellikle de ergen çocuklarının sosyal medya ile olan ilişkisini iyi gözlemlemeleri gerekiyor. Amaç yasaklamak, engellemek olmamalı. Doğru ve sağlıklı kullanıma yönlendirmek çok önemli! Bunun dışında hayatın sadece sosyal ağlardan ibaret olmadığı göz önünde tutularak gençlerin mutlaka kendilerini gerçekleştirebilecekleri sanat, müzik ve spor çalışmaları gibi farklı alanlara yönlendirilmeleri son derece yararlı olur. Bu şekilde asıl onay ve kabulün, asıl arkadaşlık ilişkilerinin hemen yanı başında ve kendi elinde olduğunu anlamaları kolaylaşır.

Yazarın Tüm Yazıları