Paylaş
Hitap şekli çocuğun psikolojisini nasıl etkiliyor?
Çocuklarımıza duyduğumuz hisler o kadar güçlü ki onlara seslenirken sadece isimlerini kullanmak biz ebeveynlere biraz yetersiz geliyor. “Canım, bir tanem, yavrum, kuzum, hayatım, prensesim, paşam, aşkım” derken duygu o kadar yükseliyor ki onlara kendi anne ve babamıza hitap eder gibi ‘annecim’, ‘babacım’ bile diyoruz. Çocuğunuza hissettirdiğiniz duygular kelimelerden daha önemli, ama bu kelimelerin önemsiz olduğu anlamına gelmiyor. Çocuğa nasıl hitap ettiğiniz çocuğun psikolojini etkiliyor. Çocukların ilk fark ettikleri kelimelerin doğruluğu oluyor. Çocuklar hitap kelimelerini 4 yaşından itibaren fark etmeye başlıyorlar. Ona ‘annecim’ diye seslendiğinizde, “Ben senin annen değilim ki!” sözünü mutlaka duyacaksınız ve çocuğunuza bu kelime tuhaf gelemeye başlayacak. Çünkü gerçekte o sizin değil, siz onun annesi ya da babasısınız.
Aşkım, sevgilim gibi hitaplar peki?
“Aşkım, sevgilim” gibi hitap şekilleri de doğruluğu olmayan ifadelerdir. Çocuk bir süre sonra bu kelimelerin gerçek anlamını fark edecektir. Annesinin ya da babasının ‘aşkı’ olamayacağını, aşk ve sevgililik kavramlarının karşı cinsle ilgili olduğunu öğrenir. Bir diğer önemli nokta ise bu kelimelerin ‘aşırı’ yüceltici etkisinin olmasıdır. Yani bir ‘abartma’ söz konusudur. Bu abartının ise çocuğun psikolojisine bir tür ‘şımarma’ şeklinde yansıyor.
Doğrusu nasıl olmalı?
Doğrusu ona “Canım, yavrum, evladım,” gibi kelimelerle hitap etmektir. Bu sözcükler anlamı itibariyle hem doğruluk taşır hem de sevginizi ifade eder. Dolayısıyla, doğru hitap sözcükleri bunlardır. Ancak şunu unutmamak gerekir ki çocuklar en çok kendilerine isimleri ile hitap edilmesini severler. Bu nedenle anne babalar çocuklarına adlarıyla hitap etmeli.
Paylaş