Paylaş
Tokatlıların uyarıları sonucu Hey Onbeşli klibini kurguda değiştirmiş, yayına hassasiyetlere uygun, asker hikayesine vurgu yapar haliyle vermiş, sorunu tatlıya bağlamıştık.
Geçen hafta sonu da üç Tokatlı ile güzel, verimli bir buluşma gerçekleşti.
Best FM Haber Müdürü Tufan Yakar’ın canlı yayınında AK Parti İstanbul Milletvekili Harun Karaca ve Tokat Milletvekili Zeyid Aslan ile bir araya geldik.
Harun Karaca, türkünün tarihini detaylarıyla anlattı.
Zeyid Aslan, asker Hüseyin ve Hediye’nin hikayesini anlatan Hey Onbeşli’nin geçen yıl tiyatro oyunu olarak sergilendiğinden ama kimsenin ilgi göstermediğinden yakındı.
Şimdi ise durum farklı.
Hey Onbeşli artık gündeme oturdu, bu bilinirlikle hikayesinden bir sinema filmi bile yapmayı düşünüyorlar.
Güzel de olur gerçekten.
Dedim ya her şeyde bir hayır vardır, Hey Onbeşli sayesinde Tokat’ı daha da yakından tanıma imkanı buldum, artık kendimi bir Tokat elçisi olarak görüyorum.
Mart ya da nisanda, vekillerimiz ve Tufan Yakar’la birlikte yapacağımız Tokat ziyareti öncesinde biraz bilgi de edindim.
Yeşilırmak havzasının bereketli toprakları üzerinde kurulmuş olmasının avantajını kullanan bir ilimiz Tokat.
Tarihi boyunca önemli ticaret ve kültür merkezi olmuş, 14 devleti ve birçok beyliği barındırmış.
Ali Cevat ve İ. Hakkı Uzunçarşılı gibi kimi tarihçiler, şehrin adının Tok-kat yani surlu şehir özelliğinden geldiğini savunuyorlar. Bir başka görüşe göre ise, şehir adını Tok-at, yani besili attan alıyor.
Tokat’a gitmeden önce rejime girme kararı almama neden olan yöre yemeklerini kısaca geçeyim: Tokat Kebabı, Cevizli Bat, Madımak (ki Harun Karaca’dan öğrendiğime göre aynı adlı türkü ve oyunu bu bitkinin tek tek toplanmasından ilham alınarak ortaya çıkmış), Etli Yaprak Sarması, Keşkek, Pehlili Pilav, Mumbar Dolması, Tokat Yalısı, Tokat Pidesi, Saç Gözlemesi, Bacaklı Çorba.
Tokat Çemeni, Zile Pekmezi, Tokat Yaprağı, Niksar Cevizi, Zile Kömesi, Bez Sucuk, Kuşburnu Pekmezi de cabası.
Tokat dönüşü detaylı anlatacağıma emin olduğum diğer şeyler arasında bakır ürünleri, antikalar, folklorik bebekler, Tokat’a özgü bahçe fenerleri, ahşap oyma ve seramik çeşitleri, Kaz Gölü, Gökmedrese ve hamamlar da var. Ve son olarak halen keşfedilmemiş yerleri olan sekiz salonlu Ballıca Mağarası’ndan bahsedeyim.
95 metre yüksekliğindeki bu mağara dünyanın en büyük ve görkemli mağaralarından biri olarak gösteriliyor.
Ortalama sıcaklığı 18 derece ve nem oranı yüzde 54 olan mağaranın bol oksijenli havası nefes almayı kolaylaştırıyormuş.
Mağarayı turistlerin yanı sıra rahatlamak isteyen astım hastaları da ziyaret ediyor.
Hey Obeşli’yi iyi ki söylemişim, Tokat yolunu dört gözle bekliyorum.
Muallim neden pantolonsuz!
Talat Bulut’la yaptığım röportajdan bugüne kalanlar oldu.
İşte benim çok hoşuma giden bir detay.
Talat Bulut’a sordum, “Filmde bir nehir geçme sahnen var. Çekimlerde 17 kez geçmişsin o nehirden. Hem de pantolonsuz, neden?” diye.
Cevabında beni çok etkileyen, Anadolu çocuğu ile kurulan empati yatıyordu:
“Aslında derin görünmüyor olmasına rağmen inanılmaz bir akıntı vardı. Pantolonsuz geçmeyi de ben önerdim. Mahir köyüne ıslak pantolonla girmek istemez diye düşündüm.
O, Köy Enstitüsü mezunu. Bilmediği bir alana girecek ama en azından kendisinin ne kadar saygın bir adam olduğunu anlatmak zorunda.
Nasıl bir adam geldi diye sorulduğunda, düzgün giyimli, kravatlı, saçları taranmış bir adam geldi denmesini ister böyle bir adam.”
Ben de bir öğretmen çocuğu olarak çok iyi anlıyorum muallim Mahir’i ve onu anlayıp, sahneyi değiştirten Talat Bulut’u.
Ve tebrik ediyorum.
Paylaş