Paylaş
Güzel insanlarla çevrili, iyi bakılan, özen gösterilen kedi ve köpekler vardı Seferihisar İsmet Sungurbey Sokak Hayvanları Yuvası’nda.
SEHAYDER Başkanı sevgili Fevziye Özkan’ın gözlerinden bunun mutluluğunu okudum.
Bir yavruyu daha sahiplendirmiş olmanın gururunu yaşıyordu.
Bu barınakta yaşlılar, bebekler, hastalar, küçük ırklar ayrı, ferah yerlerde tutuluyor.
Barınak hayvanları ise, geniş, gölgeliği, açık alanı ve kapalı odaları olan bölmelerde.
Olmaz diye bir şey yokmuş demek ki...
Ve evet, arada dışarıda gezdiriliyorlar da.
Barınağa yardım eden kuruluşların başında gelen Dev Ajans yine bir ton mama ve makarna göndermişti o gün.
Eller üstünde yani barınağın.
Barınağın geçmişi Tarkan’a kadar uzanıyor aslında.
Tarkan’ın Seferihisar’a ilk gelişi Doğa Derneği ile oluyor.
Orhanlı köyünde Doğa Okulu kurulması ise öncülük ediyor Tarkan.
Bir Harbiye Açıkhava konserinin 300 bin TL’lik gelirini buraya bağışlıyor.
O arada Seferihisar barınağı çok iyi durumda değil.
Belediye Başkanı Tunç Soyder’in önderliğinde bu yeni barınağın ilk tohumları atılıyor ve Tarkan da bir tanıtım filmiyle bu projeye destek vererek gelen bağışları hayli tetikliyor.
Barınağın bugünkü hale gelmesinde rolü büyük.
Sonuç...
Sokak hayvanları için mis gibi bir yuva.
Ve son olarak barınak gezisinde bana eşlik eden Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyder’in kulaklara küpe konuşmasını aktarmak istiyorum: “Michigan Üniversitesi bir araştırma yapmış. İnsan doğaya ne kadar yaklaşırsa, o kadar iyileşiyor, stres seviyesi düşüyor, hayatla barışık ve sevgi dolu oluyormuş. Bu hayvanlar ve bizler bu doğanın parçasıyız. Onlara ne kadar çok yaklaşırsak, biz de o kadar insanlaşıyor ve iyileşiyoruz.”
Doğal yaşamdan, yeşilden, hayvanlardan siz de uzak kalmayın. Keşke böyle barınaklar çoğalsa ve ziyaretçileri, gönüllüleri katlanarak artsa.
Buraya yerleşmeye karar verdim
Seferihisar’a her gelen mutlaka şu cümleyi kuruyor, “Buraya yerleşmeye karar verdim...”
Seferihisar Kaleiçi’ndeki ev fiyatları yıllar önce 60-70 bin lirayken şu anda 1,5 milyon civarlarında.
Çağan Irmak’ın Seferihisar’lı olduğunu bilmeyenimiz yok.
Cihan Ünal ve Altan Gördüm’ün de artık burada evleri var ve sık sık gelip kalıyorlar.
Türkiye’de bu kadar prim yapan başka bir yer daha var mıdır bilemiyorum.
Bu algı yükselmesinde Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’in rolü gerçekten de büyük.
Vizyonu, hayvanlara, doğaya, doğala olan saygısı, sevgisiyle, ‘yavaş şehir’ mottosuna verdiği destekle yaşanır ve dünya çapında parmakla gösterilir bir yer haline getirmiş Seferihisar’ı.
1521 yılında Kaleiçi’nde Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos seferine çıkış hazırlıkları yaptığı sokaklar ve kale şu anda sit alanı konumunda.
Çivi çakan ağır cezada yargılanıyor, o kadar yani.
Özüne uygun şekilde restore edilen Kaleiçi evlerinin yüksek paralara satılmasından çok pansiyon olarak kullanılmasını teşvik eden Başkan Tunç, Seferihisar’ın turizmini de böylelikle canlı tutuyor.
Ve tabii bir de Efes’le birlikte dünyanın en büyük İyon kentlerinden biri olan Teos Antik Kenti var, kazıların hala devam ettiği bu yer görülmeye değer.
Kültürüyle, pazarıyla, ekmeğiyle, mandalinasıyla, kıyıdaki enfes restoranlarıyla, tarihiyle öne çıkan Kaleiçi ve o her biri dantel gibi işlenmiş enfes pansiyonlarıyla kesinlikle tavsiye ediyorum Seferihisar’ı.
Ata Demirer sanatçılar şehrinde
Ata Demirer, Eyvah Eyvah serisi ve sonrasında Niyazi Gül Dörtnala’nın ardından yeni filmini çekmeye hazırlanıyor.
Olanlar Oldu adlı bu film için Seferihisar’a gelmiş, keşif çalışmalarını yapmış bile.
Önümüzdeki günlerde ekiple birlikte bu güzel ve huzurlu şehre gelip çekimlere başlayacak.
Böylece ‘yavaş şehir’de çekilen bir filmimiz de olacak.
Seferihisar’ın 2500 yıl öncesinde sanatçılar şehri olduğunu, ilk sanatçılar sendikasının burada kurulduğunu göz önünde tutacak olursak, bu sanat şehrinin yansımalarını Ata Demirer’in filminde görebileceğimizi düşünüyorum.
Paylaş