Paylaş
Ah Cem Yılmaz, tüm bunlardan sen sorumlusun tabii.
Bu soru ve teklifler Penguen’in kurucusu, ünlü ve usta karikatürist Erdil Yaşaroğlu’na da gelmiş. “Yapmadım tabii” diyor Erdil ve ekliyor: “Her karikatürist sahneye çıkacak diye bir kural yok, elma armut kadar farklılar çünkü!”
Cumartesi sabahı Kanal D’de “Cinemania”da Erdil’le yaptığımız sohbeti izleyeceksiniz.
Erdil’le birlikte, hazırlamakta olduğu animasyon filmden yola çıkarak sinemaya ve karikatüristlerin dünyasına daldık.
Karikatürü seçmek isteyecekler için güzel ipuçları var programda.
Bildiğiniz gibi karikatürist olmak için gidilen bir okul yok. Her şey yetenek ve usta-çırak ilişkisi üzerinden ilerliyor.
Erdil Yaşaroğlu, iyi bir çizerden bazen, iyi bir mizahçıdan ise çoğunlukla iyi karikatürist olduğunu söyledi.
Espri yeteneği ve dünyayı algılama şekli çizme yeteneğinden çok daha ön planda geliyor anlayacağınız.
Erdil Yaşaroğlu’nun çok film izlediğini duymuştum.
“Nasıl bir sinemaseversin?” diye sorduğumda beni şaşırtan bir yanıt verdi.
“Tam bir kıroyum. Mesela şu Conan’ı (Conan yarın vizyona giriyor bu arada) deli gibi bekliyorum. Beynim çok yorulduğundan akşam olduğunda beni rahatlatacak filmleri tercih ediyorum. Festival filmlerini ve sanat filmlerini ise gündüzleri izliyorum.”
Gece aksiyon, eğlence, gündüz sanat filmleri. Ne diyeyim, böyle kıroluğa can kurban!
Yerli çizgi film zorunlu
Erdil Yaşaroğlu, kendi çizgilerini bir animasyonla beyazperdeye aktarmaya hazırlanıyor.
Biliyorsunuz, Türk sineması animasyon konusunda yetersiz.
Çocuklarımıza sinemada çoğunlukla Amerikan animasyonlarını izletiyoruz.
Oysa Türkiye’de iyi animasyon çıkaracak ekip de beyin gücü de var.
Erdil’in filminin bu konuda iyi bir örnek olacağını umuyorum.
Bu arada yeri gelmişken, geçenlerde Kanal D Genel Yayın Yönetmeni Pelin Diştaş’la sohbet ediyorduk.
Kanalların yerli çizgi film yayınlama zorunluluğundan bahsetti.
6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanuna göre, genel ve tematik içerikli yayın yapan televizyon kuruluşlarının, çocuk yayınlarında çizgi filmlere yer vermeleri halinde, çizgi filmlerin en az yüzde 20’sinin, diğer çocuk programlarının da en az yüzde 40’ının Türkçe dilinde üretilmiş yapım olması ve Türk kültürünü yansıtması zorunlu.
Kanal D, yerli çizgi filmler, Türk sanat müziği ve hayvan hakları konusundaki yayınlarında duyarlılık gösteriyor.
Bunun, tüm kanallara yayılması dileğiyle...
Filmdeki göğüsler sahte çıktı
Bu aralar vizyonda olan “Hayat Sana Güzel” (The Change Up) adlı filmi izlerken Leslie Mann ve Olivia Wilde’ın ne kadar güzel göğüsleri varmış demiştim içimden.
Ne kadar da cesurlarmış ayrıca, çıplak gezerken umurlarında bile değilmiş gibi bir halleri var.
Çıplaklıkları yalan çıktı.
O bomba gibi göğüsler ve göğüs uçları bilgisayar ürünüymüş.
Biz sadece fotoğraflara ve afişlere photoshop yapılıyor biliyorduk.
İş filmlere kadar uzanmış.
Demek ki artık beyazperdedeki vücutlara da inanmamak gerek.
Teknolojinin gözü kör olsun!
Paylaş