Sinan’ı tanıyan herkes bilir bunu. Aklına eseni yapar, aynı anda 7 toplantı idare edebilir, lafını sakınmaz, sıkıldıysa, sinirlendiyse çeker gider. Gitti de! Hem de Star TV’de yayınlanan, yapımcısı olduğu “Gecekondu” programını... Hepimiz donduk kaldık. Durdu (Durul Bazan) ve Dalyan (Erkan Köse) program başlar başlamaz biraz sert girmişlerdi. Sinan’ın sakalından, kıyafetine, filmlerinden yönetmenliğine akıllarına ne geldiyse dillerinin kemiği olmadan söylediler. “Man in Black’ten mi fırladın” da dediler, “Cihangir’in yarısı seninmiş, doğru mu?” da. Tamam format böyle ama insan bir durur, karşımda programın yapımcısı var der. Yok, bizimkiler bodoslama girdi. Sinan durdu, durdu ve “siz bu esprilerle mi izleyiciyi güldüreceksiniz” diye lafını koyarak stüdyoyu terk etti. Durdu ve Dalyan’ın elinde tek konuk ben kaldım mı? Eyvahlar olsun ki kaldım. Sinan’ın gidişinin acısı bendenizden çıktı. Programa katılan kadın konukların kabusu Dalyan, Ferhat’ı (Göçer) hayatımdan çıkartabilmek adına yapmadığını bırakmadı. Çocuklardan girip, köpeklerden çıktılar, Etsiz Pazartesi kampanyamla kafa buldular. Sağlı sollu girdiler, tokat yemiş gibi çıktım yayından. Ne olduğunu, neler konuştuğumuzu, salvoları nasıl savuşturduğumu ya da savuşturamadığımı ben de sizlerle birlikte yarın gece 00.30’da Star ekranlarında izleyeceğim. Tabii çekilen bu bölüm yayını terk eden yapımcı Sinan Çetin’in gazabına uğramazsa! Not: Gecekondu’da Durdu’yu oynayan Durul Bazan’ın oyunculuğunu, yeteneğini ve yetenek avcılığını biliriz. Bilmediğimiz yıllarca televizyon camiasında çalışan, metin yazarlığı da yapmış Erkan Köse’deki (yani Dalyan) cevhermiş. Erkan tam bir laf ebesi, her duruma diyecek sözü, hatta manileri bile var. Sinan Çetin’in gidişinden sonra iki arada bir derede ona yazdığı şiiri programın sonunda okudu, yarınki programın sonunu sırf bu şiir için bekleyin derim. Ve bir öneri; senaryo olmadan, tamamen doğaçlama çekilen Gecekondu şimdiden fenomen olmuş durumda. Hayranları her geçen gün artıyor. Bu televizyon şovundan bir sinema filmi çıkar, çıkmalı da.
Bu 4 filme dikkat
Yarın vizyonda ilginiz çekecek 4 yeni film var.
RODRIGUEZ PALAYLA DOĞRUYOR B Film sevenlerin merakla beklediği “Machete”, Robert Rodriguez’in “Yanlış Meksikalıya çattılar” cümlesinden yola çıkarak çektiği bir vahşet, kan banyosu. şiddet sahnelerindeki abartı izleyenleri güldürüyor. Göçmenlerin intikamını anlatan filmde Lindsay Lohan’ı çıplak, Robert de Niro’yu tavşan gibi zıplayan korkak bir politikacı olarak görebilirsiniz. Palasıyla önüne geleni doğrayan Machete’yi (pala demek zaten) oynayan Danny Trejo’dan sonra en bomba tabii ki iğne topluklu ayakkabılarını çıkarmayan Jessica Alba. Onları da göz oymak için kullanıyor zaten. Machete’nin çok özel anları, diyalogları ve sahneleri var ama genele baktığımızda her şeyin fazlası bu sefer daha fazla ve aşure kıvamında geldi bana. Yine de hayranlarını memnun edecektir.
UZAKTAN SEVMEK AŞKLARIN EN ZORU
“Seni Uzaktan Sevmek” (Going the Distance) filmini izleyen kızların ağzından çıkan ilk cümle şu olacak “Aaa, Drew Barrymore ne kadar da yaşlanmış...” Yaşlansa da şirin bu kız ama. Ayrı şehirlerde yaşayan aşıkların çektiği zorlukları anlatan film yaz hafifliğine uygun bir romantik komedi. Başrollerde de özel hayatlarında da bir dargın bir barışık iki sevgili olan Drew Barrymore ve Justin Long var. Uzaklarda yaşanan ilişkilerle ilgili ipuçları da veren filmin romantizminden çok komedisini sevdim. Özellikle de temizlik takıntılı, kızına durmadan “heykel ol” diyen abla karakterini canlandıran Christina Applegate’in olduğu sahneler beni benden aldı. Beklentinizi aşağıda tutarsanız gidip, eğlenebilirsiniz.
PREDATÖR’E KARŞI İNSAN DOĞASI
Predators, her ne kadar yaratıkların etkileme gücü konusunda önceki filmlerin gerisinde kalsa da, sürükleyici bir seyir sunuyor. Ben en çok filmin insan doğasını ele alış şeklini sevdim. Sürprizleri de hiç fena değil. Özellikle Adrien Brody izlenmeye değer.
BU HIRSIZA HAYRAN OLDUM
Ve favorim, 3 boyutlu izlenebilecek olan “Çılgın Hırsız” (Despicable Me). Ay’ı çalmak üzere harekete geçen dünyanın en kötü adamı, taş kalpli hırsız Gru’nun, yanına verilen 3 yetim sayesinde kalbinin yumuşaması. Bitmesini hiç istemediğiniz o şahane animasyonlardan. Bu haftanın olmazsa olmazı.
Köpekle gezilmez!
Başucukitabı, twitter üzerinden bir fotoğraf yollamış. Bursa Kültürpark girişinde bir tabela; üzerinde “park içine köpekle girmek ve köpek gezdirmek yasaktır” yazıyor. Apartmanda köpek beslenmez, parkta köpek gezdirilmez. İnsanı iyice şehirden soğutuyor bunlar. Tabii bu mantıkla yaşanan ve yaşatılan yerlere şehir denebilirse? Taşrayı değme şehre, daha doğrusu böyle şehir bozuntularına yeğlerim doğrusu.