Şafak Sezer’in “Ketenpere”si

Tedavi görüyorum, biliyorsun değil mi Ömür? Ben mi deliyim, hayat mı beni deli etmeye çalışıyor! Belim bükülüyor, sesim kısılıyor diye yakınsa da, karşımda kendi yazdığı komedi filmini çeken, üstüne bir de kamera önüne geçip başrolde oynayan bir Şafak Sezer var.

Haberin Devamı

Şafak’ın yeni filmi “Ketenpere”nin Beykoz Kundura Fabrikası’ndaki setini ziyarete gittim.
Şafak’la en son röportajımızın üzerinden uzun zaman geçmiş. “Kolpaçino”lar, “Kutsal Damacana”lar tekrar tekrar izleyenleri güldürmeye devam ederken bu yeni film tabii ki fazlasıyla ilgimi çekti.
Başrolde Şafak Sezer var.
Diğer rollerde Afrikalı Ali (Ali Şentürk), Ümit Okur’u da gördüm.
Kasım başında vizyona girmesi planlanan “Ketenpere” ile ilgili biraz lafladık Şafak’la.
Ayaküstü mini bir röportaj oldu.

◊ Şafakcım hayatındaki ketenperelerden bahseder misin biraz?
- En büyük ketenpere elimizdeki telefonlar. Bak röportajı ona kaydediyorsun. Fotoğrafları onunla çekiyorsun. Her şeyimiz, ömrümüz bunda. Yoğurt diyorum bundan bakıyorsun, peynir diyorum ondan bakıyorsun. Galaya gelen buradan Periskop yapıyor, mesaj atıyor, “Ne kötü film” diyor. Ya da “Ne güzel film”... Güzel diyene inanmıyorsun, kötü diyene inanıyorsun. İyiyi de kötü yapıyorlar.

◊ Bu filmin gişesine kim karar verir sence?
- Halk... “Ufak bütçeli sokak oyunları” diyorum ben bu filme. Van Damme’ı getirmiyoruz. Mahallemizden arkadaşlar bunlar.

SENARYOYU TIR KUYRUĞUNDA YAZDIM

◊ Senaryo nasıl ortaya çıktı? Nerede yazdın?
- Senaryoyu Kumburgaz trafiğinde yazdım. Hadımköy’de oturuyorum. Üçüncü köprüye bağlanan yoldaki TIR’cı abilerin arkasında konvoylar oluşabiliyor. Senaryo orada biter zaten...

◊ Ana karakter kim? Necidir? Ne iş yapar?
- Ana karakter Kalender. Ben oynuyorum. Kast ajanslarından Seda Sayan’a, Mehmet Ali Erbil’e, Çarkıfelek’e, Nihat Hatipoğlu’na seyirci götüren bir adam... Mahallesindekileri de “Türkiye’nin starı olacaksınız” diye kandıran biri. Türkiye’de artık herkes oyuncu olmak istiyor çünkü.

◊ Ümit Okur, “Şafak acayip bir yönetmen, oyuncudan ne alacağını çok iyi biliyor. Hem yönetmen hem de oyuncu yönetmeni” dedi senin için. Bana seti anlatsana biraz.
- Oyuncular toplama kampında burada... Buranın albayı, yarbayı benim. Oyuncular ağızlarını açamıyor. Yemek molası bile veremiyoruz. Dört haftada sesli film çekiyoruz, kolay değil.

Haberin Devamı

Şafak Sezer’in “Ketenpere”si


HAYATIM MI VAR Kİ  BAKIŞ AÇIM OLSUN

◊ Hayata bakış açın değişti mi son zamanlarda?
- Hayatım mı vardı ki bakış açım olsun. Benim güzel bir evliliğim var. Çocuklar büyüyor; 9 ve 14 yaşındalar.
Emeklilik zamanı gelirse, para da kazanırsam, hanımla gezmeyi düşünüyorum.
Tek isteğim o...

◊ Bunu niye şimdi yapamıyorsun?
- Rahat ve huzurlu yaşamak için bir şeylerin kaygısını duymayacaksın. Sanatçı adam disiplinli adamdır derler ya, yalan. Sanatçı, disiplinsizliğinden kazanıyor. Bankadaki abiler gibi değiliz. Serbest olmamız lazım. Onun için de kaygı duymayacak hale gelmemiz şart öncelikle...

◊ Şafak Sezer izleyicisi kim? Kim izleyecek bu filmi?
- Semtler. Sokak. Bu filmde de, diğerlerinde de iş konuşur. Ama insanlar artık alışveriş arasında filme giriyor, plansız programsız. Yavaş yavaş kan kaybediyor sinema. İnsanlar sinemaya gitmiyor, filmleri bilgisayarda izliyor artık.

YERLİ ROBIN HOOD TARZI ÇALIŞMALARIM VAR

◊ “Kolpaçino”lardan farklı mı olacak bu filmin komedisi?
- Dili aynı. Ben para endeksli işler yapıyorum.
Parayı bir tarafından tutan varoşun hikayesi bu... Yerli Robin Hood tarzı çalışmalarım var. Normal hayatımda sevmeyip sinemada anlattığım bir şey para.

◊ Sinemada yeni projen ne olacak? Var mı kafanda yeni fikirler?
- Bundan sonra köpek imha timi hikayem var. Eskiden, bizim çocukluğumuzda, belediye personelleri köpekleri öldürürdü. Senin gibi bir hayvansevere de söylenmez bu ama sonunda köpekler intikam alıyor merak etme.

◊ Türkiye’de komedi nereye gidiyor?
- Komedi artıyor giderek. Her yerde... Belden aşağı gidiyor, belden yukarı gidiyor. Her gün yeni bir şey.

ARTIK BELİM BÜKÜLÜYOR

◊ Son zamanlarda değiştiğini hissediyor musun?
- Ben tedavi görüyorum, biliyorsun değil mi Ömür! Acaba ben mi deliyim yoksa bu hayat mı beni deli yapmaya başladı diye düşünüyorum. Biz seninle son röportaj yaptığımızda 40 yaşındaydım. Bir tane çocuğum vardı.
Şimdi yaşım ilerledi, 47 yaşına geldim, ikinci çocuğum oldu. Belim bükülüyor, sesim gidiyor. Normalde bir paket içerdim, şimdi üç paket sigara içiyorum. Her galada, her filmde bir yaş gidiyor.

◊ Senaryoda tedavi sürecinden yansımalar var mı?
- Yok... Anlatsam da inanmazlar zaten!

Yazarın Tüm Yazıları