Paylaş
Anne-babasının karşısına her gün farklı bir kimlikle çıkıyor, karakterden karaktere bürünüyor.
Hatta gün geliyor, evlerinin kapısını açıp apartmanın içinde “anne yeter, dövmeyin beni artık” diye avazı çıktığı kadar bağırıyor.
Gel de komşulara “oğlumuz oyuncu olmak istiyor, bugün de dayak yiyen çocuğu oynadı”yı anlat!
Bahsettiğim çocuk, bugünün ödüllü oyuncusu (Locarno ve Antalya’dan En ıyi Erkek Oyuncu ödülü var) Tayanç Ayaydın.
Şimdilerde Aşk Yakar dizisinde izlediğimiz Tayanç’ın başrolünde olduğu Pazar: Bir Ticaret Masalı yarın vizyona giriyor.
Pek benzemiyor ama filmdeki sakallı adam Tayanç’ın ta kendisi.
Filmde yasa dışı işler yapan sınır tüccarını oynuyor. Genco Erkal’la birlikte unutulmaz sahneleri var.
Tayanç, bu cumartesi Kanal D’de yayınlanacak olan Cinemania’da konuğum olacak.
Programda filmlerde ve setlerde yaptığı ritüelleri de konuşacağız.
Geçen gün anlatmıştı; okul yıllarında, sınav öncesinde karşı komşunun evinin duvarına dokunmazsa sınavının kötü geçeceğini düşünürmüş.
Ve gidip, hiç tanımadığı bu insanların kapısını çalarak, “Duvarınıza dokunabilir miyim, dokunmazsam sınavım kötü geçecek” demekten alamamış kendini. Tayanç’ın bu ve bunun gibi pek çok ‘takıntısı’ ya da kendi deyimiyle ‘ritüeli’ var.
Pazar: Bir Ticaret Masalı’nda taktığı yüzük bunlardan bir başkası.
Ya diğerleri?
Onları da cumartesi günü Cinemania’da anlatacak.
Obama hep gelse
Salı günü dışarı çıkanlar fark etmişlerdir.
Yollar bomboştu.
O gün öğleden sonra çekimim olduğu için ben de evden normalinden bir saat önce, ama yine de korka korka çıktım.
Obama gelmiş, yollar kapalı, açık olanlar da tıkalı olacak, ben de kesin geç kalacağım diyordum.
Derken bir saat süren yol bir anda bitti, Kanal D’ye ulaşmam 20 dakika sürdü.
Benim gibi trafiğin felç olacağını düşünen binlerce kişi ya evden çıkmamış ya da çıkarken arabasını otoparkta bırakmış.
Demek ki her arabanın her gün yollarda olması gerekmiyormuş.
Keşke o arabalar arada sırada otoparklarda kalsa ve yollar şöyle bir huzur bulsa. Ama nerede!
Obama gitti, biz dertlerimizle ve trafikle baş başa kaldık.
KGS kuyruğundan sıkıldım
OGS’m borcundan iptal olana kadar KGS’nin ne olduğunu bilmezdim.
Hatta sorsanız kamyonlarla ilgili bir şey herhalde bile diyebilirdim size.
Ne zaman ki OGS ödemeleri atlanıp, geçişim iptal oldu, ben de KGS’yle tanışmak zorunda kaldım.
Neden zorunda kaldın derseniz, OGS’nin açılması bir ay sürer demişler, uğraşamadım.
O köprü her gün geçilecek, tek çare KGS, yani Kartlı Geçiş Sistemi, yani hemen al kullan modeli. Ama işte bu acil çözüm köprülerde çileye dönüşebiliyor.
Kimi bittiğini fark etmiyor, kimi evde unutuyor, kiminde ise hiç yok.
İniyorlar arabalarından, arkadakilerden kart ödünç almak için uğraşıp, trafiği kilitliyorlar.
Ben çok sıkıldım KGS kuyruklarında beklemekten. Tıkanan trafikte simit, kağıt helva, su, çiçek, meyve satan arkadaşlara sesleniyorum.
Daha çok para kazanmak için alın elinize bir KGS kartı, gişede kalanların biraz daha fazla ücret ödeyerek geçmelerine yardım edin.
Hem siz para kazanırsınız, hem KGS kuyrukları erir. Bir çözüm daha var tabii... Köprülerden geçişin ücretsiz olması. Bir gün inşallah!
Paylaş