Paylaş
Başkanımız Hasan Arat da “Ömür koyu Beşiktaşlıdır zaten” diyordu.
Rahmi Bey sohbetimizi şöyle sürdürdü:
“Beşiktaş’ı yazman çok güzel, yaz, daha çok yaz.”
O ister de ben yazmaz mıyım, zaten dünden razıyım.
Evet, geçtiğimiz akşam Beşiktaş camiası olarak Tüpraş Stadyumu’nun içindeki White Pepper Restoran’ın açılışındaydık.
Açılışın başka özel bir anlamı daha vardı. Kulübümüzün yaşayan en eski üyesi, Divan Kurulu üyemiz, Koç Holding Onursal Başkanı sayın Rahmi Koç’un doğum günü için de bir araya gelmiştik.
Her zaman tarzına hayran olmuşumdur.
Kırmızı pantolonu, beyaz gömleği, siyah ceketi, fuları ve mendiliyle Rahmi Bey yine her zaman olduğu gibi çok şık, çok tarzdı.
Doğum günü pastasının kesiminin ardından Hasan Arat üzerinde üye sicil numarası ve isminin yer aldığı Beşiktaş formasıyla Payidar 1903 koleksiyonunu kendisine takdim etti.
Rahmi Koç, “Ne çok hediye verdiniz bana bir 10 yıl yeter” dedi, biz de hep bir ağızdan
“Nice sağlıklı, mutlu, Beşiktaşlı yıllara” diyerek alkışlarla kutladık kendisini.
Sizi çok seviyoruz Rahmi Koç, iyi ki varsınız ve iyi ki el eleyiz, iyi ki Beşiktaşlıyız.
Kulak çınlamam var
Sosyal medyamda tinnitus, yani “kulak çınlaması” yazdığımda DM kutum doluyor.
Sanırım ülkenin yarısı kulak çınlamasından muzdarip.
Özellikle de gençler.
Uzmanlar bunun nedenlerinin başında yüksek sesle müzik ve podcast dinlemek geldiğini söylüyor.
Gece kulüplerinde ve konserlerde sınırı aşan desibeller büyük sorun.
“Sesi kısar mısınız?” cümlesini kurmaktan çekinmemek lazım.
Onu da beceremiyorsak sesi engelleyen kulaklıklardan kullanmamızı tavsiye ediyorlar.
Kulak çınlaması, çözümü olmayan korkunç bir şey.
Ben konserlerimde sahnede maruz kaldığım yüksek sesten ötürü kulak çınlamasına yakalandım.
Ve ne yazık ki henüz tedavisini bulamadım.
Tedavi önerisi olanlar varsa, yazarsa çok sevinirim.
Ama sanırım en önemlisi bu derde yakalanmadan önlem almak.
Ah kadınlar!
Oturduğum masada deri ve kürk sektörü konuşulurken şu cümleyi duydum: “Kadınlar olduktan sonra elmas ve kürk sektörü bitmez.”
Düşündüm, haklı buldum ve çok üzüldüm.
Şimdi dönüp hemcinslerime soruyorum:
Bir kadın, bir anne başka bir bedene şiddete nasıl sebep olur?
Ve bunu bile bile nasıl rahatsız olmaz?
İnsanlığımıza yaraşır duruşu kaybetmediğimiz günlerin gelmesini istiyorum.
Tabii ki kürke hayır!
Paylaş