Paylaş
Bak sinirim tepeme çıkıyor.
Tırnaklarımı çıkarasım, saldırasım geliyor.
Ey insan, sen kim oluyorsun da sokakta zaten zar zor yaşayan, araba altında kalma tehlikesine, soğuğa, açlığa, susuzluğa, itilmeye, kakılmaya rağmen hayata tutunmaya çalışan yavrucaklara “git” diyebiliyorsun?
Önce Seferihisar’da bir hayvansever ağlayarak geldi yanıma.
Üst komşusu, baktığı kedileri mahallede istemiyormuş.
Mahkemelik olmuşlar.
Şimdi dava tarihine kadar biraz durulmuş.
Ama yemin ettim, bu kötü komşu, hayvanlara eziyete, kovmaya, sövmeye başlarsa bu köşede adını ifşa edip, tüm hayvanseverleri üzerine salacağım.
Hep üst üste gelir ya.
Aynı günün gecesi Deniz ve Özgür Sevinç çifti aradı.
Üst komşuları mahallenin demirbaşları olan iki köpekten şikayetçiymiş.
Onlar kışın başını soksun, rahat uyusun diye mahalleli tarafından yapılan ve belediyeden izni de alınan kulübelerin kaldırılması için belediyeye şikayet etmiş.
Kulübeler giderse köpekler de gidecek sanıyor.
Olmadı, bir sonraki adım “köpekleri de alın” diyecek.
Bahsettiği hayvanlar dünyanın en zararsız, en uysal köpekleri üstelik.
Biri 15 yaşlarında ve kalp hastası zaten.
Saldırgan değil, aşılı ve çok da uysal.
Hanımefendinin uzaklaştırma gerekçesi ise şu: Köpeklerin geceleri havlaması ve yeni doğan bebeğinin uyanması!
Bilmiyorsa söyleyeyim, bebek dediğin gece zaten uyanır.
Yaşı büyüdükçe de gece uykuları düzene girer.
Ayrıca belli ki bebek mahalleye köpeklerden sonra gelmiş.
Eğer aile köpek sesinden rahatsız oluyorsa, olmaya devam edecekse bir zahmet hiçbir sesin duyulmayacağı başka bir yere taşınacak.
Ya da yalıtım yaptıracak.
Ya da bebeğin biraz daha büyüyüp, gece uykularının daha uzun ve düzenli olduğu zamana kadar bekleyecek.
Dağdan gelip bağdakini kovmaya niyetlenen bebekli aileye selam olsun.
Kadıköy Belediyesi ile HAÇİKO olarak irtibata geçtik, ne kulübeler gidiyor ne de o zararsız köpekler.
NOT: Bu tip sorunlarla karşılaşan hayvanseverler lütfen www.haciko.org.tr adresi üzerinden bizimle irtibata geçsinler. Bu dünya sadece insanların değil, hayvan hakları konusundaki mücadelenizde sonuna kadar yanınızdayım.
Müzik dünyasına magazin desteği
Hür doğdum hür yaşarım, kime ne kime ne...
“Bu kalp benim değil mi, severim severim, canım nasıl isterse, gezer eğlenirim...
Yalçın Aşan düzenlemesiyle yeni çıkardığım ‘Sana Ne Kime Ne’ adlı bu şarkı, sözlerinin de uygunluğu nedeniyle bu aralar pek çok magazin programında, magazin turlarında, haber altlarında kullanılıyor. Eskiden yaz aylarında canlı müzik programları olurdu.
Şarkıcılar yeni çıkardıkları şarkıları burada söylerler, halka tanıtırlardı.
Eskiden diyorum, çünkü artık yoklar.
Müziğe destek anlamında onların yerini magazin programları aldı.
Buradan televizyonlardaki magazin programlarına, büyük bir özveriyle çalışan yöneticilerine ve ekiplerine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.
Giderek dibe vuran müzik dünyasına en büyük destek onlardan geliyor.
Sahil şeridi belediyeleri dertli
Türkiye’nin güney ve batı şehirlerindeki belediyelerin özellikle yaz ayları için ortak bir derdi var. Ve şikayet etmekte yerden göğe kadar haklılar.
Yazlıkçıların şehirlerden tatil yerlerine akın etmesiyle birlikte kıyı şeridindeki beldelerde nüfus bir anda 3-4 katına çıkıyor.
Belediyelere verilen ödenekler ise aynı!
Bir ailenin çöpünü topluyorlarsa, yazın dört aileninkini topluyorlar. Ve ne yazık ki aynı ekiple.
Bitmiş durumdalar.
Altyapı hizmetlerinde ne bütçe ne de eleman anlamında bir anda artan kalabalığa yetişemiyorlar.
Çanakkale’den Akdeniz’e sahil şeridi belediyelerinin durumu bu ne yazık ki.
Acil bir yerel yönetim reformu lazım.
Paylaş